| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi (1/281) ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanun Teklifi (1/280) ve Sayıştay tezkereleri a) Dışişleri Bakanlığı b) Avrupa Birliği Başkanlığı c) Türk Akreditasyon Kurumu ç) Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı d) Türkiye Ulusal Ajansı |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 24 .11.2020 |
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli milletvekili arkadaşlarım, değerli bürokratlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Ben de konuşmama başlamadan önce, 2021 yılı Dışişleri Bakanlığımızın bütçesinin ülkemiz ve vatanımız için hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum.
Sayın Bakan, Dışişleri Bakanlığı özel bir bakanlık, âdeta ülkemizin dünyaya açılan bir kapısı niteliğinde. Ülkemizin ulusal çıkarını, hak ve menfaatlerini temsil eden bir bakanlıksınız. Dış politikanın jeopolitik konumla ilişkili olduğu gerçeği göz önünde bulundurulduğunda, bazı politikaların değişmemesinin normal olabileceğini hepimiz kabul etmek durumundayız.
Jeopolitik konumumuz gereği Orta Doğu, Asya ve Avrupa arasında bir köprü niteliğinde bir ülkeyiz. Yani daha doğrusu Doğu kültürüyle Batı kültürü arasında bir köprü niteliğinde olan bir ülke konumundayız; bu bağlamda ülkemizin dış politikasının temelini denge politikaları oluşturmaktaydı. Özünde çok değerli bir dış politik noktadaydık, hatta Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk bu politik duruşu "Yurtta barış, dünyada barış." olarak da özetlemişti. Güvenilen, politikaları desteklenen ve diplomatik masalarda görülmek istenilen bir ülkeyken şu anki durumumuz nasıl bunu birlikte değerlendirmemiz gerektiğine inanıyorum.
Durumumuzu değerlendirdiğimiz zaman bir hayli sıkıntı içinde olduğumuz açık. Bunun da en önemli nedeni, -daha önce de bazı arkadaşlarım belirtti- iç siyaset odaklı dış politikanın izlenmiş olması; bu, oldukça önemli. Yani özellikle, iç politikaya yönelik olarak dış politik çizgide bulunmuş olmak bizi çok büyük hatalara yönlendiriyor. Dış politika sadece iktidar partisinin politikası olmamalı, topyekûn tüm partilerin ve ulusumuzun politikası olmalı, yani hükûmetler bugün gelir geçer, değişir ama dış politik çizgimizin değişmemesi gerekirdi, maalesef, bu çizgide bir miktar kırılma olduğu gerçek. Bakın, biraz önce Antalya Milletvekilimiz İbrahim Aydın Bey dış politika konusunda çok güzel bir ifade kullandı, "Parti ayrımı yapmadan birlikte hareket etmeliyiz." dedi. Kendisiyle tamamen aynı düşünceyi paylaşıyorum. Yani dış politikada bir parti ayrımı kesinlikle olmamalı, hep birlikte mücadele etmeliyiz çünkü karşımızda mücadele ettiğimiz nokta tüm ulusumuzu tehdit eder bir noktada. Bu noktada da geçen yıl da size hem Genel Kurulda hem Komisyonda söylemiştim Sayın Bakanım, tekrar hatırlatma gereği hissediyorum. Lütfen, muhalefet partilerini, özellikle de ana muhalefet partisini dış politik konularda bilgilendirmenizin hayati önem taşıdığını vurgulamak istiyorum.
Bakın, Azerbaycan konusunda birlikte hareket ettiğimizi düşünüyorum. Heyet gitti, ziyaret etti. Evet, işgal edilen toprakların özgürleşmesinden hepimiz mutluluk duyduk, Azerbaycanlı kardeşlerimizin mutluluğunu hep birlikte paylaştık. Yani bunun örneklerini elbette hep birlikte sergileyebiliriz.
Efendim, yine, Doğu Akdeniz'de bizler de tabii ki Türkiye'nin hak ve menfaatlerini destekliyoruz, sizinle aynı noktada gerektiği takdirde mücadeleye hazırız ama lütfen, bunu sizler muhalefet partileriyle de paylaşın; yani dışarıda mücadele ederken dış politikada sadece bir AK PARTİ görüntüsü vermeyin, tüm Türkiye olarak görüntü verdiğiniz takdirde inanın her birlikte daha büyük başarılara imza atabiliriz.
Bakın, büyük sıkıntılarımız var; Ege adaları konusunda devamlı savunma pozisyonundayız, Yunanistan devamlı atak durumunda. Efendim, hiç ismini duymadığımız burnumuzun dibindeki adaya gelmiş, konmuş, bayrağını dikmiş. Vay efendim o ada bizimdi; değildi, diye durmadan savunma noktasındayız. Yani, buraya yönelik olarak özel bir politika da izlemek durumundayız ve devamlı geriliyoruz. Biraz önce kendi sunumunuzda ifade ettiniz "10 kilometrekarelik bir ada için 40 milyon kilometrelik bir deniz sahasına sahip oluyor." Yani devamlı böyle hamleler var, buralarda geri kalıyoruz Sayın Bakanım.
Yine Suriye konusu; hayati önem taşıdığına inanıyorum. Suriye meselesi bir şekilde çözülmeli. Yani orada iktidarı değiştirme imkânı düşünüyordunuz ama mümkün olmadı, değişmedi. Demek ki yeni bir denge var, bu dengeye göre hareket edip... Bakın, 3 milyon 600 bin Suriyeli olduğunu ifade ettiniz ki çok daha fazla olduğu açık, 411 bininin geri döndüğünü ifade ettiniz.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Şahin, beş dakika söz verdiklerime ilave süre veremiyorum.
Teşekkür ederseniz memnun olurum bir cümleyle.
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Peki efendim.
Yani sonuç itibarıyla, dış politika sadece iktidar partisi AK PARTİ'nin politikası değil, tüm Türkiye'nin hepimizin politikasıdır. Bu noktadan hareket ettiğimiz takdirde çok daha güçlü olacağımıza inanıyor ve bütçenizin ülkemiz ve milletimiz için hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum.
Ufak bir şeyi daha ilave edebilir miyim?
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Buyurun.
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Özellikle, tabii, ben genel prensip olarak kadın milletvekili arkadaşlarıma cevap vermeyi pek uygun görmüyorum ama Ayşe Hanım'a bu noktada, evet, hani kızabilirsiniz birtakım şeylere reaksiyon gösterebilirsiniz ama bu konuyu başörtüsüne bağlamak pek şık olmadı, onu özellikle belirtiyorum.
Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum, sağ olun efendim.