ŞAMİL AYRIM (İstanbul) - Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Öncelikle, değerli Dışişleri Bakanıma yürekten teşekkür ediyorum.

İlk teşekkürüm, FETÖ'yle mücadelede göstermiş oldukları hassasiyet. Kendi Bakanlığı içinde gerçekten zımba gibi bir kadro, zımba gibi arkadaşları getirtip oturttular ve biz, bunu, pandemi sürecinde çok iyi yaşadık.

Sayın Bakanım, pandemi sürecinde inanıyorum ki buradaki arkadaşlarımızın hepsi de size, Bakanlığımıza müracaat etmişlerdir. Sadece benim 8-10 müracaatım oldu. Özel ambulanslarla o hastaların getirildiğini gördük. Bir sürü sıkıntıda olan vatandaşlarımızın sıkıntılarıyla gerek yurt dışındaki diplomatlarımızın, büyükelçilerimizin bizzat gerekse Bakanlıkta çalışan çok değerli yardımcılarınızın, Bakanlık personelinin göstermiş oldukları hassasiyetlerden dolayı yürekten teşekkür ediyorum.

Zor bir süreçten geçiyoruz. Pandemi süreci gerçekten zor bir dönemdi ama pandemi sürecinde sizin çalışkanlığınızı biz, bir yerde daha gördük. Sizin o gerçekten -yirmi dört saat yakından sizi takip eden birisi olarak bunu gayet rahatlıkla söyleyebilirim- özellikle, Azerbaycan'ın Ermenistan'la girişmiş olduğu bu sıkıntılı süreçte, savaşta Türkiye'mizin politikasına uygun olarak nasıl dimdik ayakta durduğunuzu, âdeta Azerbaycan'da günlerinizi geçirdiğinizi çok yakından takip ettik ve bir keresinde de bana nasip oldu Sayın Aliyev'le oradaki birlikteliğimizde sizin her koşulda Azerbaycan'ın yanında olduğunuzu, Türk milleti olarak Parlamentoda bulunan siyasi partilerimizin, Cumhurbaşkanımızın ve 83 milyon insanımızın nasıl Azerbaycan'ın yanında olduğunu çok güzel cümlelerle ifade ettiğinizin yakından şahidiyim.

Tabii, Türkiye dinamik bir ülke, sorunlar bitmek bilmiyor. Bir sorunu çözeceğiz, elbette öbür sorunu çözmek gene bize nasip olacak ama burada önemli olan biz kendi problemlerimizi başka yurt dışındaki ülkelere şikâyet ederek değil, kendi içimizde çözmemiz lazım. Bir değerli diplomatımızım, benim de dostum olan bir kardeşimizin uzun yıllar Azerbaycan'da diplomatlık yapan, büyükelçilik yapan bir kardeşimizin maalesef bir cümlesi hem Azerbaycan'da hem uluslararası camiada Türkiye'yi gerçekten de sıkıntıya soktuğunu biliyoruz ama o değerli bürokratımızın maalesef bu konuşmalarını ben defalarca şöyle bir taradım, yani gördüğüm şu: "Türkiye Suriye'de meşru değildir. S-400'lerden vazgeçmelidir. Türkiye Doğu Akdeniz'i geriyor." Ve en son olarak "Türkiye Azerbaycan'a cihatçı gönderdi." Ve son günlerde de Biden'i Türkiye'ye demokrasi ayarı vermesi konusunda konuşmalar. Arkadaşlar, sene, Avrupa Birliğine girme sürecini yaşadığımız AK PARTİ'nin ilk günlerinde bir sivil toplum örgütünde yönetici olarak bir organizasyon yaptık. Arkadaşlarımızla birlikte Brüksel'e gittik ve o toplantıda Cumhuriyet Halk Partisinin ve AK PARTİ'nin değerli bakanları ve yöneticileri vardı. Ve orada hiçbir kimseden olumsuz bir laf işitmedik, âdeta tek bir yürek şeklinde...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI ŞİRİN ÜNAL - Sayın Vekilim, tamamlayalım lütfen.

ŞAMİL AYRIM (İstanbul) - Beş dakika bize müsaade edin. Bakın, burada arkadaştan alacağım var.

OTURUM BAŞKANI ŞİRİN ÜNAL - Beş dakika müsaade ettik zaten.

Tamamlayın lütfen.

ŞAMİL AYRIM (İstanbul) - Peki, iki dakikada tamamlıyorum.

Efendim, orada gerçekten arkadaşlarımızın hepsinin tek bir yumruk hâlinde Avrupa Birliği mücadelesinde Türkiye'nin haklı olduğunu ve Türkiye'nin Avrupa Birliğine girme arzusunu belirtmişti. Bugün geldiğimiz noktada da 9 Mayısı hatırlarsınız, 9 Mayıs Avrupa Günü'nde Sayın Cumhurbaşkanımız bir çağrıda bulunmuştu. Avrupa'da İslamofobi, bizlere karşı çok...

OTURUM BAŞKANI ŞİRİN ÜNAL - Teşekkür ederiz Sayın Vekilim.

Son sözlerinizi alalım.

ŞAMİL AYRIM (İstanbul) - Memnuniyetle.

Son söz olarak Sayın Bakanım, size çok teşekkür ediyoruz, bütçeniz ülkemize hayırlara vesile olsun. İnşallah önümüzdeki dönemde de bu başarılı hizmetlerinizi biz yakından takip edeceğiz ve sonuna kadar da sizin destekçiniziz. Başarılar diliyorum.