| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğünün 2017 ve 2018 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 24 .11.2020 |
KEMAL PEKÖZ (Adana) - Sayın Başkan, Komisyon üyesi arkadaşlar, kurum temsilcileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Zor bir dönemden geçiyoruz biz, gerçi Türkiye çoğunlukla zor dönemlerden geçiyor ama bulaşı nedeniyle ayrıca bir zor dönemden geçiyoruz. Ekim alanlarının azalmış olması büyük bir sorun ve 5 ürün dışında hemen hemen bütün tarım ürünlerini neredeyse ithal eder duruma gelmişiz. 2015'te 78,6 milyon dekar alan ekilmiş, 2019'da -dört sene sonra- 68,5 milyon dekar ekilmiş. Bunun karşılığında da 2015'te 22,6 milyon ton buğday elde edilmiş, 2019'da ise 19 milyon, 2020'de ise 18,5 milyon düşünülüyor. Bunun karşılığında 10 milyon ton da ithalat söz konusu. Şimdi, buğday fiyatı açıklandığında 1.650 lira/ton açıklanmıştı. Oysaki Adana Ziraat Odasından aldığım bilgiye göre buğday üretiminin ton maliyeti 1.690 TL. Bunun karşılığında daha sonra dışarıdan, yurt dışından, 2.300 liraya, 2.400 liraya buğday ithal edildiği söyleniyor.
Evet, bazı şeyler, ürün ihracatı için ithalat gerekiyor, onu biliyorum ama aradaki fark çok fazla ve sürdürülebilir değil. Yani çiftçinin ürünü yetiştirebilmesi, buna devam edebilmesi için -ziraat odalarından aldığımız bilgiye göre- en az 2.030 lira ton başına fiyat gerekiyor, oysaki biz onlara 1.650 lira vermişiz. Dolayısıyla da çiftçinin bu durumda üretim yapması, yeniden topraktan yararlanması ve buğday ekmesi -ya da bir başka ürünü ekmesi- söz konusu olamamaktadır.
Bakanlığa ithalatla ilgili soru sorulduğunda "Paramız var, ithal ediyoruz." demişti. E, şimdi para bitti ne yapacağız? İnsanları aç mı bırakacağız? Yani dolayısıyla, Toprak Mahsulleri Ofisi regülasyonu yaparken özellikle üretim planlaması konusunda da bir katkısının olması gerekiyor ki insanlar ne yaptıklarını, neyle karşılaşacaklarını bilsinler. Oysaki bizde genellikle üretim aşaması geldikten sonra, ekim aşamasında değil, ürün toplanırken ya da kaldırılırken fiyatlar açıklanıyor. Eğer Toprak Mahsulleri Ofisinde sıra vesaire benzeri şey varsa veya o zamana kadar sıkışmış olan varsa çiftçi alelacele başka tüccara ürün satmaktadır ve daha sonra da tüccar bundan çok ciddi kâr da elde ederken üretici bundan herhangi bir kâr elde edemiyor.
Dolayısıyla, başka ülkelerde olduğu gibi ekim sırasında -en azından ekimden bir süre sonra bile olsa, üretimde toplama aşamasına ya da işte hasat aşamasına gelinmeden- fiyatların açıklanması, insanların ne yaptıklarını, ne yapacaklarını ve neyle karşılaşacaklarını bilmeleri, kendilerini ona göre ayarlamaları... Şu anda vazgeçilen ekim alanlarında yeniden üretim yapılması ülkemiz açısından çok daha önemli yoksa ihracat yasağı koyan ülkeler olduğu zaman bizim tekrar bu ürünlere ulaşmamız zor olabilir ve çok ciddi sorunlar yaşayabiliriz. Bunların aşılması lazım, bunların aşılması için eğer olumlu adımlar atılırsa muhalefet de elbette ki ülkenin çıkarları için buna destek olacaktır diyorum kısaca.
Teşekkür ediyorum.