KOMİSYON KONUŞMASI

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Şimdi, tabii, ben bir İzmir Milletvekili ve İzmir depremini... Sayın Başkanın Sakarya'da depremi yaşamış birisi olması gibi biz de bu son yaşanan, bundan önceki İzmir'de yaşanan bir çok depremleri yaşamış birisiyim. Bu konuda yaşadığımız birkaç sıkıntıyı özellikle belirtmek istiyorum. Bunlardan bir tanesi şu: Deprem olduktan hemen sonra ben ilk görüntüler sosyal medyadan ulaşmaya başlayınca olayın vahametini anladığım an evden çıktım ve deprem bölgesine, vatandaşların olduğu yere gitmeye çalıştım ve gidemedim. Bir saat, bir buçuk saate yakın trafikte takıldık kaldık, kilitlendi. Bu çok büyük bir sorun. Ki gündüz vakti falan. Yani burada ben şunu merak ettim, olsa iyi olur muydu acaba dedim: Böyle, mobilize ekipler, motosiklet, bisiklet gibi alana, olay yerine daha kolay ulaşmak için... Bu konuda bir çalışma var mı? Bu aklıma geldi. Bu bir notunuz içerisinde kalsın.

Şimdi, Yapı Sağlığı İzleme Sistemi dediğiniz. Hangi kriterlere göre bu yapı sağlığı, nasıl belirleniyor? Kısaca belirtirseniz sevinirim. İmar barışıyla ilgili bir kanun düzenlemesi yapıldı. AFAD'a görüş soruldu mu? Ya da görüş sorulduysa AFAD'ın imar barışı düzenlemesiyle ilgili... Yani ruhsatsız, imarsız, kaçak binalara yapı kayıt belgesiyle ruhsatlıymış gibi resmî bir belge verilerek varlığını sürdürmesine verilen bu izin süreci konusunda AFAD bir görüş ortaya koydu mu? Bu önemli diye düşünüyorum.

Şimdi, afet durumunda bir koordinasyon sorunu var mıdır? Mesela ben hep şunu düşünürüm. Bornova'da Belediye Başkanlığı yapmış birisi olarak bunu özellikle belirtmek istiyorum: Böyle, depremselliği yüksek olan bölgelerde bir laboratuvar kurulması, deprem etüt merkezi gibi, yapı kontrol laboratuvarı gibi laboratuvarların kurulması veya sadece deprem değil, bütün afetleri düşündüğünüzde bütün yerel yönetimlerde bir AFAD koordinasyon birimi, AFAD'la koordinasyon sağlayacak bir birim ya da yerel yönetimin kendi içinde doğrudan AFAD'la ilişki kurabilecek bir birim kurulmasına ve böyle bir birime bir gereksinim olduğunu düşünür müsünüz? Yani bu toplanma alanlarının belirlenmesi vesaire... Koordinasyonu sadece o fiziki durum üzerinden değerlendirmek pek doğru olmayabilir ama böyle bir birimle daha sağlıklı yerel yönetim ve AFAD ilişkisi kurulabilir. İzmir'de bunun eksikliğini gördüğümü söylemek isterim.

AFAD, bütün kurumunuza sonsuz teşekkür ediyorum. Gerçekten AFAD'ı orada... Yani canını hiçe sayan arkadaşlarımız, bütün ekibiniz gerçekten bizleri gururlandırdı, gözlerimizi yaşarttı. O anlamda, AFAD'a UMKE'ye ve bütün merkezî birimlere teşekkür etmek isterim ama yerel yönetimlerle koordinasyon sorunu... Hatta belki de -burada biz bizeyiz, konuşuyoruz- biraz daha siyasi bir çekişme gibi bir duruma doğru sürüklenen bir şey yaşadık. Bakın, mesela 6,6; 6,9... Kandilli Rasathanesi de 6,6 dedi ama daha sağlıklı, daha doğru bir büyüklük, moment büyüklüğü olarak belirttiği 6,9'du yani doğru olan yerel büyüklükten ziyade moment büyüklüğü, 6,9. Hani daha doğru bir veri olarak onun kullanılması belki daha doğru olabilirdi. Şimdi, 6,6 ile 6,9 arasında AFAD açısından, olaya müdahale açısından belki bir farklılık olmayacaktı ama toplum nezdinde işte "6,9 değil ya da 7 değil, 6,6'da bu binalar yıkıldı. İşte Cumhuriyet Halk Partili belediyeler..." falan filan gibi başka siyasi etkileri oldu. Belki sizin açınızdan bir etkisi olmadı ama konu belki burada siyasi bir meseleydi, onu belirtmek istedim.

Ondan öte, bir de bu, çok şükür ki gündüz oldu ve hava soğuk değildi, enkaz altında da yaşama uygun bir ortam sıcaklığı vardı ama gece olması, çok soğukta, ayazda, Van Erciş'te olduğu gibi, Van depreminde olduğu gibi... Orada da ciddi bir aydınlatma sorunu yaşandı. Elektriğin ve doğal gazın hemen kesilmesi, bunların hepsinin, tabii, yerel yönetime doğrudan bir talimatla anında bunun yapılması koordinasyon meselesi. İletişim sorunları, bunların hepsi deprem esnasında yaşanmıştı.

Yani bunları, aklımıza gelen, soru olarak yönelttiğim şeyleri yanıtlayabilirseniz...

Teşekkür ediyorum.

Tekrar nezdinizde kurumunuza şükranlarımı sunuyorum.