KOMİSYON KONUŞMASI

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Teşekkür ediyorum Hocama, ayrıca bu sunumları için teşekkür ediyorum. Kandilli Rasathanesinin aslında ne kadar tarihî, köklü bir kurum olduğunu da sayenizde daha iyi öğrenmiş olduk.

Şimdi, benim 1-2 sorum var. Bir tanesi, bu erken uyarı sistemi, bu geliştirilebilir mi? Yani bir yatırım yapılarak, bir nakdi kaynak koyarak geliştirilebilir mi ve sadece belli kurumlar ya da belli merkezler değil, mesela bölge yerel yönetimleri, örneğin büyükşehir belediyesi veya ilçe belediyeleri, o sisteme dair.

Bir de, bu veri iletimi bu erken uyarı sisteminde fiber optik mi yoksa nasıl bir kanaldan...

KANDİLLİ RASATHANESİ VE DEPREM ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ MÜDÜRÜ PROF. DR. HALUK ÖZENER - Yani normal, şöyle... Çok özür diliyorum. Tamamlayın isterseniz.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Bir de bir şey daha sormak istiyorum.

Şimdi, bu İzmir depreminde Kandilli Rasathanesi 6,9 dedi, özellikle bu moment büyüklüğü olarak 6,9. Ben o birimlerin ne anlama geldiğine de baktım; Mw, ML, Ms vesaire. Moment büyüklüğü Mw 6,9 ve bunun daha güvenilir bir veri olduğu söyleniyor bilimsel yayınlarda. Dolayısıyla 6,9 iken AFAD 6,6 açıkladı. Ama AFAD'ın bir başka kanalda (EMSC) European Mediterranean Seismological Centre'a sunduğu DDA koduyla -zannediyorum- veriyor onlar da, öyle baktım, oraya 6,9 olarak verilmiş. Yani şunu söylemek istiyorum: Bu neden oluyor? Yani bu 2 kurum bir noktada anlaşabilir mi bu kargaşa ve karışıklığın ortadan kalkması için?

Yani bu 2 soru: Erken uyarı sisteminin geliştirilip geliştirilemeyeceği; yerel yönetimlere bunun, bu verinin sunulup sunulamayacağı.

Teşekkür ediyorum Hocam, sağ olun.

KANDİLLİ RASATHANESİ VE DEPREM ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ MÜDÜRÜ PROF. DR. HALUK ÖZENER - Ben teşekkür ederim Sayın Vekilim.

Erken uyarı sistemi tabii ki geliştirilebilir ve bu veriyi herkes alabilir. Aslında Kandillinin mevcut istasyonları da bu erken uyarı sinyali vermekte yetkin, yeterli ama bir de şöyle var: Mesela İGDAŞ'ın uyguladığı sistem belli bir eşik değeri belirleniyor ivmeölçerlerle, o eşik değerinin üstüne geldiği zaman otomatikman vanalar kapatılıyor. Dolayısıyla bununla ilgili her kuruma, her ihtiyaca yönelik belli prensiplerin belirlenmesi lazım. Uygulanabilir, bunun için de yani biraz önce yine AFAD Başkanımın söylediği gibi, bu tarz çalışmalar... Yani şöyle oluyor: Yine Sayın Vekilim söylüyor. MTA Genel Müdürlüğüne diyorlar: "İşte, yapıyorsunuz da niye karar koyamıyorsunuz? Bir dakika, yapmayın." Türkiye'de işler böyle yürümüyor. Siz benden çok daha iyi biliyorsunuz, ben 53 yaşındayım ama siz bu işlerin içindesiniz. Yani siz ne kadar, ne söylerseniz söyleyin; dinleyen var, dinlemeyen var, farklı dinamikler var Türkiye'de. Dolayısıyla o işler öyle ilerlemiyor.

Ben şimdi dağıldım, bir yerlere gittim.

NECİP NASIR (İzmir) - İzmir depremi 6,6; 6,9...

KANDİLLİ RASATHANESİ VE DEPREM ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ MÜDÜRÜ PROF. DR. HALUK ÖZENER - Ha, 6,6; 6,9 kısmına gelirsek şöyle...

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Yani şuna gelmek istiyorum: Aslında kamuoyunda veri güvenilirliği yitiriliyor. Yani "Birisi diyor ki kurumun '6,6' öbürü '6,9' yani hangisine güveneceğiz?" diyor. Yani bu güven duygusunu da aslında etkiliyor. Net bir rakam ortaya...

KANDİLLİ RASATHANESİ VE DEPREM ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ MÜDÜRÜ PROF. DR. HALUK ÖZENER - Şimdi, net bir rakam bu tarzda, öyle bir net... Şimdi, bu da bilimsel çalışma ya net bir şey yok. Bakarsanız, o EMSC'ye baktınız galiba, orada mesela "web"de var, farklı kurumların farklı büyüklükleri var.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - 7 de var, 7,2 de var.

KANDİLLİ RASATHANESİ VE DEPREM ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ MÜDÜRÜ PROF. DR. HALUK ÖZENER - Biraz önceki soruyu aslında belki AFAD Başkanımıza bu detayda sorsaydınız eminim size çok daha sağlıklı bir cevap verebilirdi.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Sonrasında baktım, bir inceleyelim dedim.

KANDİLLİ RASATHANESİ VE DEPREM ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ MÜDÜRÜ PROF. DR. HALUK ÖZENER - Anladım.

SEVDA ERDAN KILIÇ (İzmir) - O size atıf yaptı Hocam.

KANDİLLİ RASATHANESİ VE DEPREM ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ MÜDÜRÜ PROF. DR. HALUK ÖZENER - Yok ama şu...

LÜTFİ KAŞIKÇI (Hatay) - O sizin cevaplayacağınızı söyledi.

KANDİLLİ RASATHANESİ VE DEPREM ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ MÜDÜRÜ PROF. DR. HALUK ÖZENER - Yani şöyle: AFAD Başkanım topu bana atıyor, böyle ateşten top, kendisi kaçıp gidiyor, sağ olsun. Espri yapayım biraz.

Şimdi, biraz önce söylediğiniz çok farklı bir şey yalnız. O kısmı hakikaten kritik, onun cevabını ben veremem. Mw olarak biz açıkladık, Ms, ML de vardı bizim "web" sayfamıza bakarsanız. Belli bir büyüklükten sonra yine literatürde kabul edilen Mw büyüklüğü. Mesela uluslararası merkezlerde USGS, GFZ, INGV, NOA-Yunanistan, onların da verdiği... O EMSC'yi iyi bulmuşsunuz, orada var. Onlar da büyüklüğü 6,9 veren var, 7'ler var. Bizim 6,9, orada AFAD'ın koduyla...

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - "DDA" diye bir kod.

KANDİLLİ RASATHANESİ VE DEPREM ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ MÜDÜRÜ PROF. DR. HALUK ÖZENER - "DDA" "disaster prevention..." Şimdi, şey yapamadım, kusura bakmayın.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - "DDA" ben buldum.

KANDİLLİ RASATHANESİ VE DEPREM ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ MÜDÜRÜ PROF. DR. HALUK ÖZENER - Orada mesela 6,9 yazıyor, Mw'ya 6,9 verilmiş ama şu anda hani AFAD'ın "web" sitesine bakılınca da MW 6.6 yazıyor deprem raporunda, bu sorunun yanıtını ben veremem, "Neden?" diye soruyorsunuz, cevap bu, bende değil. Ama güvenilirlik konusunda yani hangi kurumunki doğru? Yasal olarak kayıtlara geçecek AFAD'ınki, onu söyleyeyim çünkü kanunda öyle diyor, "AFAD" diyor, AFAD'ın verileri gelecek. Farklılık nereden kaynaklanıyor? Aslında aynı istasyonları kullansak dahi -farklı istasyonlara verilere geliyor ya- aynı istasyonlar olsa dahi kullandığımız algoritmalardan fark ediyor. Yani biz diyelim ki kabuk yapısında belli kabuller yapıyoruz, biz de belli kabuller yapıyoruz, AFAD da belli kabuller yapıyor ama aynı kabulleri yapmıyoruz. Bize göre bizim yaptığımız kabuller daha doğru, eminim ki onlar da aynısını düşünüyorlar kendi modelleri için, dolayısıyla böyle bir farklılık çıkıyor. Birlikte yapsanız olur mu olmaz mı? Olabilir. Bunun deneyimini ben yaşadım, 2015'te Enstitü Müdürü olarak göreve başladığımda, o zamanki AFAD Başkanımız, şu andaki Cumhurbaşkanı Yardımcımız Fuat Oktay Beyefendi'yle, ben kendilerini ziyaret ettim, randevu istedim filan, neyse, çok uzun hikâye anlatmayayım, magazine girer, gittik en sonunda, dedik ki: "Ortak yapalım." Bir kere Kandilli o zaman hiçbir verisini, kanunda yazmasına rağmen paylaşmıyordu benden önce. Ben Enstitü Müdürü olunca dedim ki: "Sayın Başkanım, bütün verilerim şu andan itibaren size geliyor." Zaten yasal bir zorunluluk, vermemek gibi bir şans yok, şansımız değil, anlamı da yok zaten, herkese açık verilerimiz, AFAD'a niye kapalı, onu anlamamıştım Müdür olduğum zaman. "Hemen verileri ver, ortak havuzda çözelim." dedik. Bir deprem oldu, 2 kurum anlaştık, bir deprem oldu, 2 kurum oldu, 2 kurum bir araya geldi; depremin büyüklüğü 2 kurumdan da 5,3 çıktı, "Süper! Süper işliyor sistem." dedim ben.

Tabii, işin aslı öyle değilmiş, işin aslı şöyleymiş: Bizim arkadaşlar, sismolog arkadaşlar işte nöbet tutanlar depremin büyüklüğünü, yetki, sorumluluk oradadır, hemen çözerler "web"e koyarlar, kimseye sormalarına gerek yok, bana da, o merkez müdürüne de sormalarına gerek yok. Depremi çözmüşüz biz hızla, AFAD'la telefonlar koordineli şekilde çalışıyor, bizim arkadaşımız demiş ki: "5,5" AFAD'daki arkadaşımız "5,3" demiş.

Şimdi, "bakkal hesabı" demeyelim ama mühendisiz yani burada mühendislerimiz var, hepsinin bir hata payı vardır yani 0,01'lik hata da hata yayılma yasasında jeodezide de ihmal edilebilecek hatadır, tamam mı. "5,4" dersiniz, bu iş biter fakat ısrarla "5,3" denmiş, sebebi de "Biz yasal kurumuz, bizim dediğimiz olacak." Dolayısıyla ondan sona böyle bir şey, maalesef, bir daha olmadı yani çok anlamlı değil böyle bir şey diretmek. Çünkü önemli olan bir araya gelip tek bir ses olabilmek ama onu, maalesef, o zaman yapamadık, sonra da defalarca farklı işte biz büyüklükler verdik, AFAD verdi, en sonunda ama sağ olsun Bakanımız, en son toplantıda Afet Acil Durum Toplantısı'nda, Kızılay Başkanımız söyledi hatta "Niye o kurum böyle diyor, bu kurum böyle diyor?" diye. İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu Beyefendi de dedi ki: "Biz Bakanlar Kurulunda konuştuk, hatta Cumhurbaşkanımızın da bu yönde tavsiyeleri var, Kandilli saygın bir kurum, uzun yıllardır bu işi yapıyor, AFAD da tabii ki de Kandilli de büyüklüğünü verecek, dolayısıyla 2 büyüklük de ortada dolaşıyor, bu konuda hiçbir sorun yok." dedi, sağ olsun, biraz da bizi rahatlattı, önümüzü de açmış oldu, dolayısıyla çok daha rahatlıkla şimdi deprem büyüklüklerini verebiliyoruz.

Burada, tabii şu var, AFAD yasayla tanınmış resmî kurum, tabii ki onun bilgileri, kayıtlara AFAD'ınki geçecektir ama isteyen herkes, bilim insanları olsun, kurumlar olsun istedikleri büyüklüğü kullanabilirler.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Siz de resmî ve bir bilim kurumusunuz yani sonuçta.

KANDİLLİ RASATHANESİ VE DEPREM ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ MÜDÜRÜ PROF. DR. HALUK ÖZENER - Sağ olun, öyle. Bazen şey yapıyorum ben, biz muz cumhuriyetinin bir kurumu değiliz yani 1895'ten yani Osmanlı İmparatorluğu'ndan kalan bir kurumdan bahsediyoruz.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Resmî kurum ve bilim kurumu yani yetki ayrı bir şey. Resmî bir kurumsunuz ve bir bilim kurumusunuz.