| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi (1/281 ) ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanun Teklifi (1/280) ve Sayıştay tezkereleri a) Cumhurbaşkanlığı b) Millî İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı c)Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği ç)Diyanet İşleri Başkanlığı d)Devlet Arşivleri Başkanlığı e)Millî Saraylar İdaresi Başkanlığı f)Strateji ve Bütçe Başkanlığı g)İletişim Başkanlığı ğ) Savunma Sanayii Başkanlığı h)Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ı)Yatırım Ofisi Başkanlığı |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 27 .11.2020 |
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Başkanım çok teşekkür ediyorum. Değerli Cumhurbaşkanı Yardımcımız şahsında bütün heyete saygı sunuyorum.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Son sözlerinizi alalım...
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Son söz değil bu, hep söyledin ama bu da doğru değil.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bu da son söz değil.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bak, orada bekleyenler var, son söz değil. Kaldı ki benim son sözü almam niye rahatsız ediyor seni? Şimdi, bizim Türkçe'de müflis tüccar eski defterleri karıştırırmış diye hoş bir aforizma var. Değerli Cumhurbaşkanı Yardımcımız ve muhterem heyet; fark ediyor musunuz ki söylemleri üç aşağı beş yukarı aynı muhalefetin "Saray, saray odası, uçan saray." Hamule olmayınca, birikim olmayınca, ülke yönetimine dair böyle ciddi bir altyapı olmayınca sloganlarla konuşursunuz, yapacağınız başka bir şey yok. On sekiz yıldır aldığımız mesafe ortada. Dünya parmak ısırıyor, dünya gıptayla yaklaşıyor, onlar biteviye o ezberleri dillendiriyor. Şimdi, az önce bir şey söyledi arkadaşımız...
CAVİT ARI (Antalya) - Olanı söylüyoruz!
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Suriyelileri seçmen yapıyormuşuz. El insaf ya! Avukatsınız siz ya!
CAVİT ARI (Antalya) - Yaptınız.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bunu söylersen neyi açıklayayım? Yani sen orta yere hakikatle uzak yakın ilgisi olmayan bir şey koyacaksın, ben de onu...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Arı, lütfen ikili konuşmayalım. Siz görüşlerinizi ifade ettiniz, lütfen... Sayın Arı, görüşlerinizi bakın, dinledi herkes, lütfen rica ediyorum.
CAVİT ARI (Antalya) - Olmadığının aksini ispat edin.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - En küçük bir laf atmadım.
Şimdi, karşılık beklemiyorsan hakikati söyleyeceksin. Bakın, bir şey söyledi: "Baroların kongrelerini ertelediler, AK PARTİ kendi kongrelerini yapıyor."
CAVİT ARI (Antalya) - Yaptınız.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Dünyadan bihaber ki bizim kongreler ertelendi. Yapma kardeşim, bunu yapma güzel kardeşim!
CAVİT ARI (Antalya) - Hepsini bitirdiniz.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Yaptığın an, sözünün hükmü olmaz.
Bir başkası, Diyanetle ilgili bir not düşüyor: LGBT. LGBT'yle Diyaneti ilişkilendiriyor. Ya, Diyanet İşleri Başkanlığı bizim dinimizi, en yüksek değerimizi ifade ediyor. Cenab-ı Hakk'ın emirlerini elbette ki hem tebliğ edecek hem yayınlayacak, bundan doğal ne var? Ne yapacağız? Sen mutlu ol diye, biz oraya hakikati alt üst mü edeceğiz?
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Milyonlarca...
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Böyle bir şey yok. Milyonu filan ben anlamam, istersen trilyon olsun, ilahi hakikat neyse onu söyleriz. İnananlar bunu bekliyor arkadaşlar. Diyanet İşleriyle ilgili elbette benim de mesela beklentim var, sahadayım. İlgili siz, Değerli Cumhurbaşkanı Yardımcımız, çok ciddi miktarda imam açığımız var, gittiğimiz her yerde bize böyle bir taleple yöneliyor insanlarımız. Bunu konuşalım, vatandaşın talebi bu. Saray odasını geçelim arkadaşlar, bırakın, bunlar ezber, bunlar vatandaşta bir aksülamel, bir yansıma oluşturmuyor. Bırakın bunu...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Papaz açığı da var.
CAVİT ARI (Antalya) - Olanı anlatıyoruz.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - İbrahim Bey, papaz açığı da var.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Papaz açığını da sen söyle kardeşim, ben mi söyleyeceğim. Varsa öyle bir açık, söyle sen, varsa öyle bir açığı söyle. Bak biz onlara da açığız.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Nerede, hani nerede?
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Biz, bak...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bütçede var mı?
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Sayın Paylan, şu kadro, şu ak kadro inanç özgürlüklerinin önünde zerre kadar mâniya, engel bırakmamış bir kadrodur, kim olursa olsun. Bölücü, yıkıcı olmamak kaydıyla, biz zemini pirüpak etmişiz elhamdülillah, bununla iftihar ediyoruz. Aslında, siz böyle görüntüde zahiren, efendim, tenkit ederken gıyabımızda da ben biliyorum ki hakkı teslim ediyorsunuz, birçoğunuzu ben biliyorum. Çünkü hakikati perdeleyemezsiniz arkadaşlar, hakikat orta yerde duruyor. Şimdi, İsmail Bey Başkanım, sizi gördüğüm zaman yüreğimde özel bir ferahlama oluyor, samimi söylüyorum. Şimdi, bakın...
CAVİT ARI (Antalya) - Neden acaba?
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Niye?
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Lütfen, müdahale etmeyelim arkadaşlar, hatibi dinleyelim lütfen.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Müsaade ederseniz konuşma içerisinde ben söylerim, müsaade edin, söylerim.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Niyeyse biz de bilelim.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - ATAK, Bayraktar, ANKA, GÖKBEY, AKINCI, UFUK, HİSAR, KORKUT, SUNGUR, GÖKTUĞ, ATMACA, AKYA, KARAOK, ATMACA... Ya, arkadaş, bunlar, vatansever kıvamı, kat sayısı yüksek herkesi ben biliyorum ki çok mutlu ediyor. Değerli Başkanım, sizinle, kurumunuzla iftihar ediyoruz, hakikaten çağ atlattınız savunma sanayisinde.
Efendim, elbette ki beklentilerimiz de var sizden, çok özel şeyler yapıyorsunuz ama bu yaptıklarınızın bir kısmını da bizim o tarafa yansıtın. Erzurum'da ağır bakım tamir fabrikası var, oraya mesela özel bir fabrika yapılabilir bizim için; böyle bir talebimi de kayda geçiyorum Değerli Başkanım ve size hakikaten yaptıklarınızdan dolayı minnettar olduğumu söylüyorum.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Hiç yolu yapılmamış yerler var. Kış geldi, Erzurum'un yolları, köyleri...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Tanal, lütfen, böyle bir usul yok. Böyle bir usulümüz yok, lütfen, rica ediyorum.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - İletişim Başkanlığı... Ben gazeteciyim arkadaşlar, İletişim Başkanlığı bir özel formattır, efendim, bir özel dizayndır. İletişim Başkanlığı hayat bulduktan sonra Türkiye'yi tanıtma, Türkiye'yi anlatma, hakikatleri zemine yayma noktasında çok özel bir hâl gelişti ve İletişim Başkanımız Fahrettin Bey -ismini anmak lazım çünkü marifet iltifata tabidir- aktarımıyla, anlatımıyla, tarzıyla, üslubuyla ve vukufiyetiyle hakikaten Sayın Cumhurbaşkanımıza yakışır hâlde İletişim Başkanlığını götürüyor, ona da çok teşekkür ediyorum.
Millî Saraylardan bahsettik; orada milletimizi ifade eden, kültürümüzü ifade eden değerler aşikâr ediliyor. Ben orası için de özellikle bir talepte bulunacağım. Elbette biliyorum ki dijital zemine inşa edilmiş çok sayıda materyal var ancak bence bu kifayet etmiyor, yetmiyor, dahası olması lazım. Şimdi, ben şunu görüyorum: Sosyal medyada, buradaki arkadaşlarımızın hepsi biliyor, takip ediyor ki artık insanlar bir dakikalık materyali bile takip etmekten imtina ediyor, daha kısa süreli ama böyle künhüne inecek özde materyallerle kültürümüzü aktarırsak çok daha iyi olur diye düşünüyorum.
Efendim, ben Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle şu iki buçuk yılda aldığımız mesafenin eşsiz olduğu kanaatindeyim, özellikle dış politikada hakikaten destan yazıyoruz ve bir şeyi merak ediyorum, bu arkadaşlarımızdan bir şeyi merak ediyorum, çok samimi, kalbî soruyorum: Mesela iktidar olsalardı -karşı taraf- Azerbaycan mevzusunda nasıl bir adım atarlardı, merak ediyorum ben. Samimi söylüyorum ki söyleyemezlerdi.
CAVİT ARI (Antalya) - Biz Azerbaycan'ı sizden daha iyi savunuruz.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Yani Cumhurbaşkanımızın o direkt, yürekli, mert, delikanlı duruşunun zerresi bile bunlardan çıkmazdı, söyleyemezlerdi. Nasıl bir duruşu, Karabağ mevzusunda nasıl bir hâli olacaktı bunların?
Öyleyse, arkadaşlar, şunu söylemek istiyorum: Biz ekmeği artırmışız, biz huzuru bütün bir zemine yaygın hâle getirmişiz, biz insanları mutlu, müreffeh hâlde yaşatır durumdayız ve arkadaşlar, Allah'ın izniyle göreceğiz, inşallah -zaman geçiyor, işte, iki buçuk yıl geçti- iki buçuk yıl sonra da göreceğiz bunları ki milletimiz şu kadroyu o gün de yani 2023'te de kahir ekseriyetiyle iş başında tutacak ve başladıklarımızı çok daha ileri noktalara götüreceğiz, doruklara götüreceğiz; ben bundan eminim. Milletimizle yürek frekansımız birebir örtüşüyor; biz insanların gözüne baktığımızda onun yüreğindekini alan bir kadroyuz, biz kalbîyiz, kalbî; asla hesap yaparak yürümüyoruz, samimiyiz. Bakın, Necdet Bey biraz önce bir şey söyledi, gündemi de takip etmiyorsunuz Berat Bey'le ilgili; ya, biraz takip edelim lütfen arkadaşlar, biraz takip edelim lütfen.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Saniyelik değişiyor atamalar, saniyelik.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Şunu hep söylüyorum: Değerli Cumhurbaşkanı Yardımcımız, Değerli Başkanım; ara ara, daha doğrusu çokça yapıyorum ben bunu ama bir türlü sirayet etmedi düşüncem onların zihnine, diyorum ki: Ya, güzel olanı taklit edin, bize bakın, hisse kapın, mesafe alın. Ha bire aynı yerde durup, amiyane ifadesiyle debelenip durmayın. Böyle olduğu zaman biz üzülüyoruz. Muhalefet ne kadar nitelikli olursa biz oradan istifade ederiz, onun için de size katkı sunmaya çalışıyoruz arkadaşlar.
Değerli Başkanım, başlarkenki aktarımınız ve bugünkü anlatımınız istifade noktasında hakikaten çok özeldi, size minnettarız, teşekkür ediyorum. Buradaki kadroya Cenab-ı Hak yolunuzu, izinizi açık etsin diyorum. Bütçe de Allah'ın izniyle bereket getirecektir, ben ondan eminim.
Hayırlı uğurlu olsun, hepinize saygı sunuyorum. Var olun.