| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Komisyon Başkanı Cevdet Yılmaz'ın, usulle ilgili olarak, tartışmaların kişiselleştirilmemesi ve birbirimize karşı ses tonumuzun yükseltilmemesi gerektiğine ilişkin açıklaması |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 27 .11.2020 |
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Şimdi, oylamalara geçeceğiz ama geçmeden önce "Son söz milletvekilinindir." anlayışı içinde Sayın Garo Paylan'nın söz talebini karşılayacağım. Yalnız ona geçmeden önce de ben müsaadenizle usulle ilgili bir iki şey söylemek istiyorum.
Başkan olarak içeriğe müdahil olma konumunda değilim. Değişik görüşler ifade ediliyor burada. Her biri ifade eden tarafından savunulan görüşler. Katıldığım olabilir, katılmadığım olabilir ama ben Başkan olarak içeriğe esas itibarıyla müdahale etmek durumunda değilim. Ancak...
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Son söz devamlı onun.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Aydemir, dinlerseniz çok sevinirim. Gerçekten bir şey izah etmeye çalışıyorum, lütfen.
Değerli arkadaşlar, burada her bir üyemiz çok kıymetli, her bir milletvekilimiz çok kıymetli, hepsinin de söz hakkına, düşüncelerini ifade etme hakkına sonuna kadar saygı duyuyoruz. Buna katılmak durumunda değiliz aynı şekilde düşünmek durumunda değiliz. Demokrasinin zaten güzelliği de budur. Farklı fikirler ifade edilecek, bu fikirler vatandaşın takdirine sunulacak, sonuçta vatandaş tercihlerini bu demokratik süreçler içinde yapacak ancak iki hususu burada ifade etmek istiyorum. Az önce hakikaten üzüntü duydum ben. Keşke bu kapanış gününde böyle tartışmalar yaşamasaydık, çok daha farklı bir kapanış yapabilseydik bundan da Komisyon Başkanınız olarak büyük bir memnuniyet duyacaktım ama maalesef az önce üzüntü duyduğum bir ortam oluştuğunu söyleyebilirim. Bu çerçevede iki hususun altını çizmek istiyorum. Birincisi: Değerli arkadaşlar, tartışmaları kişiselleştirmeyelim. Fikirlerimizi ifade edelim, en sert eleştirilerimizi yapalım ama kişiselleştirdiğimiz zaman bu işin içinden çıkmamız mümkün değil. Mümkün olduğunca kişiselleştirmemenizi buradan istirham ediyorum. İkincisi de şu: Düşüncemizin gücünü ifademizin içeriği belirler, sesimizin tonu değil. Birbirimize bağırmayalım. Bu ortamı, bu nezaketli ortamı hep birlikte sahiplenerek korumaya çalışalım, başka türlü bu işin içinden çıkmamız mümkün değil. Değerli arkadaşlar, ben inanıyorum ki her birimiz bu ülkeyi seviyoruz. Hepimiz bu ülkenin insanıyız. Farklı yerlerde durabiliriz, farklı fikirlerimiz olabilir ama hepimiz bu toprakların insanıyız ve bu ülkeyi sahiplenmek durumundayız. Hep birlikte inandığımız doğrular çerçevesinde bu ülkeyi daha iyi bir noktaya taşımak durumundayız. Eleştiriler oldu burada, bakın, en sert eleştiriler yapıldı, burada sabırla dinledi arkadaşlarımız. Bize yönelik eleştiriler de olabilir, farklı şekillerde sert bulduğumuz eleştiriler de olabilir. Burada, sürecin çeşitli safhalarında görüşlerimizi ifade etme şansına sahibiz. O görüşleri ifade edelim, beğenmediğimiz kısımları ifade edelim ama lütfen -tekrarlıyorum- kişiselleştirmeyelim ve birbirimize ses tonumuzu yükseltmeyelim. Hepimiz saygın insanlarız, Türkiye Büyük Millet Meclisinin, Hükûmetin saygın üyeleriyiz dolayısıyla bu çerçeve içinde Sayın Paylan, son söz vekilindir anlayışı içinde size kısa bir söz veriyorum. Buyurun, düşüncelerinizi ifade edin.