GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli arkadaşlar, borçlanma yetkisiyle ilgili olan bu maddenin önemli olduğunu düşünüyorum. Değerli arkadaşlar, bakın, madde aynen şunu söylüyor: "1 inci maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen ödenekler toplamı ile 2 nci maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan tahmini gelirler toplamı arasındaki fark, net borçlanma ile karşılanır."

Arkadaşlar, yalnız bakın, biz bu konuda bir yetki veriyoruz -doğaldır- borçlanma yetkisi veriyoruz ancak yıllardır bu borçlanma yetkisine uyulmuyor arkadaşlar ve iktidar bu borçlanma yetkisini aşıyor yani bütçeye uymuyor. Mesela, bu çerçevede bu yıl ne oldu size söyleyeyim: Sayın Berat Albayrak -veya iktidar olarak söyleyebilirim- borçlanma yetkisinin üzerinde borçlandı, daha sonra ekim ayında bu borçlanma yetkisinin arasındaki fazla borçlanmayı bir torba yasayla geçirdi. Değerli arkadaşlar, bakın, iktidara biz bir yetki veriyoruz bütçe hakkı çerçevesinde, hangi kalemlere neler harcayacağını söylüyoruz ama iktidar bu yetkiyi aşıyor, keyfî olarak aşıyor yani milletin verdiği, Meclisin verdiği yetkinin üzerinde aşıyor; daha sonra, bize torba yasayla bir madde getiriyor "Efendim, ben 150 milyar lira daha borçlandım; haydi, bunu torba yasayla bir geçirin." diyor. Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı, bu doğru değil. Yani eğer ki bizden aldığınız yetkiden daha fazla borçlanacaksanız veya daha fazla para harcayacaksanız bir ek bütçe getirmeniz gerekir. Yıllardır yaptığınız bu usul doğru değil. Eğer harcamalar aşılmışsa bu bir ek bütçeyle, hesap vererek yapılır. Yani mücbir sebepler olabilir "Ben düşündüğümden daha az vergi toplayabildim." veya "Planladığımdan daha fazla harcama yaptım, bunun da hesabı budur ey değerli vekiller, bütçe hakkına sahip milletvekilleri." der iktidar ve o çerçevede bir daha yetki alır. Aksi takdirde, biz yaklaşık otuz beş gündür bütçe görüşmelerini yapıyoruz, bu yaptığımız görüşmelerin hepsi boştur arkadaşlar. Eğer bu yetkiyi yani borçlanma yetkisini... Bakın, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı çok iyi bilir, Amerika'daki en önemli görüşmeler iktidarın borçlanma yetkisi talebiyle ilgilidir. Kongre ve Senato bu konuda kılı kırk yaran görüşmeler yapar, iktidara hesap sorar "Niye borçlanıyorsun? Ne yapacaksın bu borçla? Aldığın bu borçla benim eyaletime, benim ilime, benim şehrime yatırım yapacak mısın?" der ve bir pazarlığa girer. "Eğer bu harcamaları halkın yararına yapacaksan ben sana bu yetkiyi veririm." der yoksa iktidar kapanır biliyorsunuz. Obama döneminde de Trump döneminde de defalarca iktidar kapanmıştır Senato ve Kongre yetki vermediği için. Arkadaşlar, Meclisin bütçe hakkını korumamız için .borçlanma yetkisinin bu şekilde bu iktidara verilmemesi lazım.

Değerli arkadaşlar, bu aşırı borçlanma yetkisiyle bu yıl ne oldu biliyor musunuz? Sayın Berat Albayrak fazla borçlandı, dedi ki: "Çünkü ben ekonomiyi büyüteceğim, ekonomi daraldı." ve ne yaptı? O paraları kamu bankalarına koydu. Kamu bankaları ne yaptı? Yüzde 7'yle, 8'le piyasaya borç verdi, büyük oranda da yandaşlara borç verdi. O para nereye gitti arkadaşlar? İşte, dövizi patlattı, enflasyonu patlattı, faizleri patlattı. Yani bizim verdiğimiz yetkinin üzerinde borçlanması aslında iktidarın, ülkeyi enflasyon-faiz-döviz kuru sarmalına soktu. Bu açıdan, böyle bir yetkinin iktidara verilmemesi lazım. Bu konuda itirazım var, buna şerh koyuyorum. Bütçe hakkı çerçevesinde de bütün arkadaşların buna itiraz etmesi gerekir.