ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; şimdi, az önce Sayın Kalaycı'nın ikazından sonra, biz hani toplu olarak, özetle konuşalım dedik ama maddesinde konuşmak daha uygun olacak zannederim. Şimdi, aslında, bu, daha önce, az önce izah ettiğim mesele bu işte. Bakın, Sayın Bakanım, 5018 sayılı Kanun'u yaptık. Yani tekrar tekrar söylemek durumundayım. Bu, hakikaten hem yaptığımız kanuna saygısızlık hem de aslında burada "Ben Meclis filan istemiyorum, Meclisi filan takmıyorum." maddesidir bu. Yani Meclis yok. Ya, bütçe hakkı Meclisindir.

Burada şimdi yapılan şey şu -muhtemelen siz bu detayları bilmiyorsunuz yani bilmeniz gerekmiyor- 1,4 katrilyon liralık bütçemiz var. 140 milyar TL'yi istediğiniz gibi hoplatıyorsunuz oradan oraya, oradan oraya. Yedeğe alıyorsunuz, yedekten de zaten her tarafa aktarma yetkisi var. Şimdi, az önce izah ettim, biraz da meşrulaştırmak için, Sayıştay denetiminden de kaçırmak için arkadaşlar... Bu Maliye Bakanlığındaki arkadaşların uyanıklığıydı, şimdi Strateji ve Bütçe Başkanlığına bu geçti. Daha önceden böyle bir şey yoktu, bu AK PARTİ hükûmetleri döneminde başlamış bir şeydir. Bakın, yani sizin bu sisteme bir katkınızdır. Bu konuda tebrik etmek gerekir.

Şimdi, alıyoruz bütçeyi, Sağlık Bakanlığının personel gideri diyelim ki 50 milyar. Oradan, Sağlıktan alıyoruz. 1 milyon öğretmen olduğu için Millî Eğitim Bakanlığı bütçesi personel giderinden alıyorlar. 100 milyar da oradan alıyor, getiriyor yedeğe. Yedekten keyfine göre sana öyle, sana öyle, aktarıyor paraları. Nerede bütçe? Ya, niye bütçe yapıyoruz? Yani biz, burada, tek tek okunuyor ediliyor, 1 liranın... Bakın, şimdi İbrahim Bey orada ödenek, şey verdi, gelir tarafında 1 milyar lirayı düzeltti. Bütçe bu kadar hassas çalışıyor ama gelince Maliye Bakanlığının veya ilgili birimin eline, bu oluyor bir torba. Nasıl şimdi kanunlar torbaya girdi, bütçe de bir torbaya giriyor, oluyor bir torba, ondan sonra oradan istediği yere dağıtıyor.

Şimdi, Mustafa Bey az önce... Neyse, onu bir sonraki maddede izah edeceğim. Bu, ödenek üstü harcama da buradan kaynaklanıyor. Yani personel giderini yedeğe at, yedekten istediğin yere ver. Personel gideri... Sayıştay raporu diyor ki: Personel giderleri -raporlarda var işte- atıyorum, Sağlık Bakanlığında 50 milyar TL üzerinde olmuştur. "Personele para mı ödemeyeceksin canım. Yani işte mecbur buradan ödedik." hikâyesi yapılıyor. Olmaz böyle bir şey. Bu hakikaten Anayasa'ya aykırıdır. Bakın, ben bu kelimeyi çok az kullanırım ama Sayın Başkan, bu Anayasa'ya hakikaten aykırı bir şey. 2 yönüyle aykırı. Yani, bir, Meclisin bütçe hakkını tamamen elinden alıyor, bir de ödenek üzerinde harcama yapma şeyi veriyor. Yani 2 türlü, bütçenin... Yani Meclisin herhangi bir hakkı hukuku kalmıyor. Buralara da dikkat etmek lazım. Yani bunları başlangıçta verelim, elinizi tutan yok ki. Yani 200... Eğer burada 140 milyar lira fazla harcamaya ihtiyacınız varsa 140 milyar lira fazla verin. Zaten bütçe kanununu geçirebiliyorsunuz. Ama her şey usulü dairesinde olsun. Bu kadar çok kamu idaresinin bu kadar çok harcama yetkilisini nasıl disipline edeceksiniz? Yani ondan sonra bu bütçe ödeneklerine bakan uzmanlar oluyor bir şey. Ne derler? Onlardan patronu yok. Onlar milletvekillerinden de müsteşarlarından da genel müdüründen daha havalı oluyor çünkü istediği bakanlığa istediği parayı tamamında işleyiş şeyine uydurularak veriliyor. Olmaz böyle bir şey. Yani bunlar... Hakikaten bunu anlamak mümkün değil. Buna nasıl cevaz verebilirsiniz, hele hele şimdi yüzde 10 olarak? Yani yapmayın. Bunları yapmayalım. Mali disiplinsizlik buradan kaynaklanıyor işte. Yani bunları, kanunları... Kendi çıkardığımız kanunla Meclisin bütçe hakkına uymazsak yani kim uyacak buraya? O yüzden, ben, bu maddedeki... Yani en azından bunu... Yani bilmiyorum, yürütme ne diyecektir, arkadaşların takdiri nasıl olacaktır ama şu yüzde 10'u hiç olmazsa... Tabii, belki bir anda kesme imkânı olmayacak da hiç olmazsa yüzde 5'e getirip böyle bir şey yapmak lazım. Bu esneklik filan değil, bu keyfîliktir. Bu, Meclisi saf dışı bırakmadır, Meclisi bertaraf etmektir.

Teşekkür ederim.