ATİLA SERTEL (İzmir) - Şimdi, ben, tabii, üzülüyorum. Şöyle: Yani bir şeyler söylemek için söylendiği zaman hoş olmuyor, komik kaçıyor, şimdi tıpkı sizin söylediğiniz gibi. Neden öyle? Diyorsunuz ki: "İzmir Büyükşehir Belediyesinin şirketinin yapısı uygun görülmemiştir." Tutanaklarda var, öyle dediniz.

ANKARA DOĞAL ELEKTRİK ÜRETİM VE TİCARET AŞ GENEL MÜDÜRÜ MUSTAFA YILMAZER - Şirketin hisse yapısı, İzmir Büyükşehir Belediyesinin ihaleye...

ATİLA SERTEL (İzmir) - Hisse yapısı işte, aynı, aynı, "Hisse yapısı uygun görülmemiştir." dediniz.

AHMET TAN (Kütahya) - Yanlış anladınız diye diyor.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Kim yanlış anladı?

AHMET TAN (Kütahya) - Kapatalım artık. Yani hisse yapısından kastettiği belediyeler anlamındaki yapı.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Ya, siz anlamak istemiyorsunuz ki ben ne anlatayım? Yani ben karşıdaki arkadaşların... Anlamak istemek ile istememek arasında bir şey var yani... Ben ne anlatırsam anlatayım, duvar anlar, anlamazsınız yani.

MÜCAHİT DURMUŞOĞLU (Osmaniye) - Bu kadar da olmaz yani. Bu da bir hakaret oldu ama.

Sayın Sertel, hakaret oldu ama.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Hareket olmaz ya.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Sertel, lütfen... Düzeltmesini de yaptı Sayın Şatıroğlu.

MÜCAHİT DURMUŞOĞLU (Osmaniye) - Ya, "duvar" diyorsun karşındaki kişilere; olmaz. Doğru değil "duvar" demek doğru değil. Karşınızdaki kişilerin hepsini "duvar" olarak itham ettiniz; yanlış.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Arkadaş, anlamak istemediğinizi vurguluyorum. "Anlamıyorsunuz." demiyorum bak...

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Ama "duvar" diyorsun.

MÜCAHİT DURMUŞOĞLU (Osmaniye) - Duvar olarak itham ettiniz, doğru değil.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Arkadaş, duvar olarak itham edilir mi insanoğlu ya?

MÜCAHİT DURMUŞOĞLU (Osmaniye) - Öyle söylediniz. Ne söylerseniz söyleyin "duvar" diyorsunuz.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sözünüzü lütfen...

ATİLA SERTEL (İzmir) - Hayır, hayır ne alakası var. Bak, anlamak istemeyen anlamaz kardeşim, bu kadar basit; bitti.

NEVZAT ŞATIROĞLU (İstanbul) - Aynı sizin gibi Atila Bey.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Anlarsın, anlamazlıktan gelirsin, o da ayrı. Bakın çok net, tutanaklara da bakacağız. Bize dedi ki: "Şirketin yapısı uygun değil, ihale iptali bu." Bakın, aynı olay İstanbul'da biliyorsunuz Haydarpaşa Gar'ının ihalesinden sonra da oldu, aynı olay ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi o ihaleyi aldı, kiralama ihalesini, sonra iptali oldu. Sonra ne oldu? Danıştaya gitti Ekrem İmamoğlu ve arkadaşları, Danıştay o ihalenin doğru olduğunu ve iptal kararını iptal etti.

NEVZAT ŞATIROĞLU (İstanbul) - O zaman Danıştaya gidin tekrar.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Başkanım "Karşılıklı konuşmayalım." Diyorsunuz, herkes bende konuşuyor, ben anlamadım.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Buyurun, Sayın Vekilim, devam edin.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Arkadaşlar, çok samimiyetle söylüyorum oraya gelin, bir görün, orası tam da İzmir Büyükşehir Belediyesinin Havagazı Fabrikasıyla entegre edeceği bir alan. Bu konuda 85 milyon TL noktasına varıncaya kadar bu ihale sürüyor o alanın rakamı belirleniyor da ondan sonra nasıl vazgeçiliyor? Madem öyle, diyorlar ki: "Hukukçular yok muydu, ihaleye giriş noktasında belediyenin hukukçuları?" Arkadaş, hukukçular herhangi bir kusur bulmuyor ki "Biz burayı satın almak istiyoruz ve bu ihaleye girmek istiyoruz" diyor. Aslında orada Özelleştirme İdaresi var, bürokratlar var, devletin yetkilileri var, herkes var. "Ya, arkadaş, biz seni buraya katamayız, kabul edemeyiz. Zaten diğer firmalar da katılmadı, sen de bize uygun değilsin, bu ihale yapılmaz." diyecek, bitti, nokta. O zaman derim ki ben, evet, bu belediye başka bir formül bulsun, başka bir şirket yapılanması yapsın, hukuki olarak başka bir şey bulsun, o zaman başka bir ihale açsın. İki senedir de açmıyor, açsın, orası değerlensin istiyorum ben. Yani bu arkadaşlar zan altında kalmaktan kurtulsunlar çünkü beş yıldır otopark işletip otoparktan aldıkları paralarla maaş alan, ufku da olmayan ve gelişmeye de açık bir yapısı yok çok açık ve net. İsim değiştirecek falan hikâye hepsi.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sözlerimizi tamamlayalım Sayın Sertel.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Sözlerimi tamamlıyorum.

Sayın Başkan, ben beş dakika falan konuştum ilk konuşmamda, hiçbir sıkıntı yoktu, ilk sorumu da son derece uygun bir dille sordum fakat gelen yanıt hakikaten beni kızdırdı, hakikaten sinirlendim ya. Böyle komik bir şey olmaz, komik bir gerekçe olamaz. Bu komik bir gerekçe arkadaşlar ya. "Sen ihaleye katılamazsın." Niye kattın beni kardeşim, niye kattın? Niye benimle pazarlık ettin, niye açık artırmaya girdin, niye 85 milyona kadar çıktın? Belediyenin günahı, vebali nedir? Çok açık ve net söylüyorum, tutanaklara girsin, sosyal demokrat bir belediye başkanı olduğu için, Tunç Soyer Belediye Başkanı olduğu için, o ihale iptal edilmiştir. Orada bizim çaktığımız çivileri engellemek ve belediyenin önüne takoz olmak için bu ihale engellenmiştir, nokta.