| Komisyon Adı | : | DIŞİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | TİKA Başkanı Serkan Kayalar'ın "TİKA'nın Yurtdışında Gerçekleştirdiği Projeler" konulu sunumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 02 .12.2020 |
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Yani pandemi koşullarında bu Komisyon toplantısının çok verimli yürütüldüğünü düşünmüyorum. Başından bu yana tartışmaların geldiği aşamalar ve sunumdaki yani bizim elektronik ortamdan ulaşabileceğimiz içeriklerin bu kadar uzun sunulması... Gerçekten burada pencereleri de açarak çaba harcıyoruz ama başka türlü hastalanmak da mümkün. Daha verimli toplantılar olmasını, pandemi bilinciyle olmasını diliyorum, istiyorum yani böyle yapmalıyız, daha verimli tartışmalar olmalı diye düşünüyorum.
Şimdi, birkaç soru sormak için kaldım. Genel Kurulda görevim var, gitmem gerekiyor, sorularımı söyleyeyim hızlı bir şekilde. 59 ülkede ofisleri bulunan Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı yurt dışında birçok alanda proje harcamalarında bulunurken Sayıştay raporlarına göre, yapılan harcamalar şeffaf olarak ortaya konmadığı görüldü. 2016 ve 2017 Sayıştay raporlarında program koordinasyon ofisleri tarafından yürütülen mal ve hizmet alımıyla ihaleler genellikle muhasebe kayıtlarının yapılmadığı ve avans limitlerinin her yıl aşıldığı şeklinde not edilmiş ve bu, Sayıştay raporlarında var. Bu Sayıştay raporunun bulgularına ilişkin resmî yanıtında TİKA, Maliye Bakanlığına avans limitinin yükseltilmesi için müracaat yapılacağının bildirildiğini ifade ediyor. Avanslara ilişkin tespit Sayıştayın 2012 raporunda bulunuyor. Raporda "Program koordinasyon ofislerine gönderilen avansların verildiği iş dışında başka işler için de kullanıldığı tespit edilmiştir." şeklinde. Açıklanmayan bu "başka işler" bu kurumun kanunda ve ilgili mevzuatlarda belirlenen işlerin dışında ne tür faaliyetlerde bulunduğu sorusunu gündeme getiriyor. Bu konuya bir açıklık getirebilir misiniz?
TİKA, uluslararası kalkınma örgütlerinin çatısı olarak kabul edilen OECD Kalkınma Yardımları Komitesine neden hâlâ katılmadı? Şeffaflık ilkesinin tersine uluslararası denetimden kaçınmak gibi bir kaygı olduğu söyleniyor, böyle bir şey var mı?
TİKA'nın özellikle Balkanlarda Osmanlı dönemi kültür eserlerini restore etmeyi merkezine aldığını görüyoruz. Biraz önce de sizin de sunumunuzda pek çok yer aynı bu minvaldeydi. Balkanlardaki Müslüman toplumla da ilişkilenmeyi amaçladığı görülüyor. Osmanlı'nın çok sayıda etnik ve dinî toplumsal kesimi içermesini göz önünde bulundurursak neden sadece etnik Türk kimliği esas alınıyor bu projelerde, onu sormak istiyorum. Irak'ta sadece tek bir etnik kimlik ve dinî hassasiyetler esas alınarak Irak'ta sadece Türkmenlere gıda yardımları veya 15 Türkmen okuluna kırtasiye yardımları gibi örnekler var. TİKA'nın etnik ve hatta ırka dayalı bir motivasyon içerisinde olduğunu bize düşündürtüyor ve bu konudaki eleştirilere ne diyeceksiniz?
Teşekkürler.