ULAŞ KARASU (Sivas) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Şimdi yirmi yıldır depremi konuşuyoruz, en son İzmir depremini yaşadık. Yirmi yıldır da özellikle kentlerin konut ihtiyacı noktasında TOKİ, çok ciddi konut projeleri gerçekleştirdi ama burada şöyle bir sıkıntı ortaya çıkıyor: Kendi sunumunuzda yüzde 39,7 İç Anadolu'da, yüzde 5,1 Ege'de, yüzde 10,2 Marmara'da kentsel dönüşüm yaptığınızı ifade ettiniz. Yani İç Anadolu Bölgesi 3'üncü, 4'üncü, 5'inci deprem bölgesinde; Ege ve Marmara genelde 1'inci deprem bölgesinde olmasına rağmen TOKİ kentsel dönüşümlerin yüzde 50'sini İç Anadolu Bölgesi'nde gerçekleştirmiş. Bu demek oluyor ki TOKİ deprem bölgeleriyle ilgili ciddi bir çalışma gerçekleştirmiyor, kentsel dönüşüm gerçekleştirmiyor bu oranlara göre.

İkincisi: Esenler rezerv alanıyla ilgili az önce Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürümüz "60 bin konut" dedi, siz "43 bin konut" dediniz. Yani 17 bin konut fark nasıl oluşuyor? Onu da merak ettim.

Açıklama yaptınız ama Emlak Konutun yüzde 50'ye yakın hissedarısınız. Zemin+5'ten bahsediyorsunuz sürekli ama 1 kilometre ileride, Merkez Ankara'da 50 katlı binalar yapıyor Emlak Konut. Yani şimdi şöyle bir durum ortaya çıkıyor: Zengine 50 kat; fakire, emekliye zemin+5 mi oluyor? Burada uygulamada bir eşitlik, adalet olacaksa bütün projelerde aynısının uygulanması gerekiyor.

Müşavirlikle ilgili de yapı denetimleri kuraya bağlandı, yapı denetimleri kurayla belirleniyor. Siz müşavirlere ihale ediyorsunuz işlerinizi. Müşavir firmalar sonunda projelerde müteahhitle sürekli iç içeler, denetim noktasında ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Ben TOKİ'nin belli projelerinde görev de aldım, bulundum da; müşavir ile müteahhit arasında iş noktasında sorunlar oluşabiliyor ve TOKİ konutlarında özellikle kalite noktasının düşmesinde bu ilişki rol oynuyor.

Teşekkür ediyorum.