KOMİSYON KONUŞMASI

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Teşekkür ediyorum.

Ben de aslında duygularımı aynı zamanda paylaşayım. Az önce "web" sayfanıza baktım, yönetim kurulundaki arkadaşların fotoğraflarına; hepsi yüzleri gülen insanlar. Şu bir gerçek ki AKUT gönüllüleri insan ve doğa sevgisi olan ve bunun gereğini yaşamına aktaran, içselleştirmiş kişiler. Tabii, bu anlamda kutluyorum. Sizleri, AKUT'u, Türkiye deprem gerçeğiyle yüzleştiğinde, özellikle medya yoluyla, "AKUT" ismiyle aslında arama kurtarma nedir, ne değildir yavaş yavaş toplum olarak da öğrendik ve şu anda geldiğimiz noktada, sivil giyimli bir insanın enkazın üstünde olması rahatsız eder duruma geldi. Yani bu çok önemli bir süreç. Bu anlamda, tabii, kutluyorum.

Şimdi, ben 3 temel mesele üzerine notumu aldım, mutlaka başkaları da var ama birincisi, bir kere AKUT ekibindeki özel sektör çalışanlarının izin sorunu bir sorun; bunun mutlaka ele alınıp yasal bir düzenleme getirilmesi.

İkincisi, eğitim meselesi. İlkokul çağından itibaren insan ve doğa sevgisinin aşılanması. Özel bir durum, önemli, mutlak bir durum ve bununla beraber bunun getireceği gönüllülük duygusunun ve erdeminin çocuklarımıza aktarılması. Aynı zamanda, ben, bunun PDR uzmanlarıyla birlikte verilmesini doğru bulurum, afet ve deprem eğitiminin. Bu eğitimlerin çocuklara mutlaka o çocuk yaşta verilmesi.

Üçüncüsü de enkaz üzerine çıkma yetkisinin denetlenebilirliği.

Tabii, bunun dışında başka meseleler de var. Ben size sormak istiyorum: Birincisi, Türkiye'de operasyonel ekiplerin haritasına baktığımda, özellikle Doğu ve Güneydoğu'da hemen hemen hiç ekip olmadığını, 1 tane ekip olduğunu görüyorum. Bu konu bir eksiklik midir, oradaki ekipler nasıl artırılabilir? AKUT dışında başka dernekler, STK'ler var mı? Onlarla iş birliği içerisinde olunabiliyor mu? Sadece orada değil, Türkiye'nin dört bir yanında sizin gibi başka STK'ler var mı? Bunlar arasında bir iş birliği, koordinasyon var mı?

İkincisi de AKUT, şu anda, aynı anda kaç enkaz üzerinde vardiyalı ekip oluşturabiliyor?