| Komisyon Adı | : | (10 / 3200, 3361, 3362, 3364, 3365) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yerel Yönetimler Genel Müdürü Turan Konak'ın, yerel yönetimler, doğal afetler ve yerel yönetimler ilişkisi, doğal afet öncesi ve sonrasında yerel yönetimlerin görevleri ile sonuç ve değerlendirmeler hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 11 .12.2020 |
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Yani sadece 6306'ya göre var. 6306'da da "riskli yapı" olarak tanımlandığında o riskli yapıların aslında belirlenmesi konusunda da bir şey var. Yani "Riskli yapıyı idare belirleyebilir." diyor ama akredite bir laboratuvarı olmadan bu sefer ihtilaf oluyor. Yani ilgili belediyenin kadrosu, fen heyeti, fen işlerinin mühendisleri vesaire gidip kendilerince yaptıkları bir test, gözlem sonucunda "Bu, riskli yapı." dediklerinde o yapı sahibi buna itiraz edebilir; edebiliyor yani onun süresi falan da var gerçi ama. Orada işte akredite laboratuvarı olursa ona itiraz hakkı da ortadan kalkar otomatik olarak.
Yani ben de onu yaptım. İmara aykırı ne kadar şey varsa belediyenin kayıtlarında -ihaleye, yıkım ihalesine çıkılıp- onların hepsini ve imarlı olmayan alanlardaki bütün yapıları, bütün alanları riskli yapı ve riskli alan olarak yazdık verdik o zaman için ilk çıktığında bu kanun.
YEREL YÖNETİMLER GENEL MÜDÜRÜ TURAN KONAK - Başkanım, itfaiyeyle ilgili biraz önce ifade etmeye çalıştım; biz, belediyelerin hem nitelik olarak hem de personel olarak kendilerini geliştirmeleri... Çünkü biz onların iş birliği yaptığı bir kuruluşuz yani onlara vesayet bakımından bir bakış açımız yok kesinlikle. Mesela geldiğimiz, göreve başladığımız günden beri de bu konuda bütün belediyelerin önünü açıyoruz. Şu ana kadar biz 2.835 tane itfaiye alımı için bütün belediyelerimize izin vermişiz. Yani, mesela şu an bizde itfaiye alım talebiyle bekleyen bir konu şu an yok. Bu süreçleri hızlı bir şekilde sonuçlandırmaya gayret ediyoruz, öyle bir çabamız var.
Aynı şekilde, zabıta teşkilatı için de benzer bir şeyimiz var çünkü bu da her ne kadar afetin içinde gözükmemekle beraber belediyenin yine bir destek birimi, onları da teşvik ediyoruz.
Kentsel dönüşümün diğer bahsettiğiniz detay uygulamalarıyla ilgili konuya ben çok vâkıf değilim ama ben eğer bu konuda yazılı sorunuzu alırsam Kentsel Dönüşüm Genel Müdürlüğümüzden cevabı alır, size ulaştırırım.
Afet öncesi ekipmanla ilgili olarak, her belediyenin gerek norm kadrosu gerekse diğer araç gereç, ekipmanı yapılırken hem kendi işini yani kendi sorumluluk alanındaki görev ve yetkilerini gözeterek hem de olası afetlere müdahale kapsamında bir marj bırakarak onu oluşturması lazım. Bizim, bütün belediyeler için "Siz şu kadar araç bulunduracaksınız." noktasında bir çalışmamız yok ama norm kadroda veya ekipman noktasında zaten belediyelerin bakanlıklar gibi... Hani "Bir T cetveli var; şu araçları alırsınız, bunu alamazsınız." gibi bir zorunlu şeyimiz de yok, öyle bir kriter de oluşturmadık. Dolayısıyla, belediye, kendi ihtiyaç duyduğu gerek itfaiyesini gerek ambulansını gerekse kurtarma aracını, iş makinesini tedarik edebiliyor. Bunu, onların birazcık kendilerinin yerelde çalışıp oluşturmaları lazım. Ha, bize düşen yani ülke düzeyinde böyle bir çalışma yapma noktasında bir şey olursa onu da yaparız yani kanunda çalışma alanlarımız var o anlamda ama bunun sanki belediyeler tarafından yapılması daha doğru olur. Biz onlara her türlü iş birliğini ve desteğini sağlarız o anlamda, hiç problemimiz olmaz.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Bir de bu afet ve acil durum planlarının denetimi... Mesela, o konuda rastgele bir nokta tanımlayıp, belediyeye görev verip "Şurada deprem oldu." diye. Ne kadar süre içerisinde gerekli, o plana uygun hareket edip etmediği bir senaryoyla test edilebilir ve bunların yapılması lazım yani. O yapılmadığı takdirde... Dediğim gibi, bütün kamu kurumlarında da yazar, işte "depremde yapılacak işler" falan diye. Kimse de bilmez onu, kapıda yazar, asılıdır o, herkesin bir yerinde ama bir yangın olduğunda "Ne yapacağız şimdi. Eyvah!" diye herkes panik içerisinde. Onun için...
Teşekkür ederim.