KOMİSYON KONUŞMASI

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Teşekkür ediyorum.

Şimdi, tabii, bugün ilk kurumumuz, kuruluşumuz Türk Telekomünikasyon Anonim Şirketi. Bir özel sektör kuruluşu, hisselerinin yüzde 55'i özel sektöre ait bildiğim kadarıyla, öğrendiğim, yüzde 25'i Hazine ve Maliye Bakanlığında, değil mi? Yüzde 5'i Varlık Fonu'nda.

Şimdi, bundan sonra 2 kurum daha var, Turkcell ve Vodafone; onlar da özel sektör kuruluşları. Aslında birbiriyle de çok ilişkili yani burada konuştuğumuz konular, belki onların da sunumları ve sonrasında konuşulacak konular bir arada değerlendirilebilirdi ama BTK yok. Yani kuruluş olarak aslında programda vardı, bugünkü gelen şeyde BTK'nin adı geçmiyor Sayın Başkan.

BAŞKAN RECEP UNCUOĞLU - BTK yarın, yarına alındı. BTK'den kaynaklanan bir sıkıntı dolayısıyla BTK'yi yarın dinleyeceğiz.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Öyle mi?

BAŞKAN RECEP UNCUOĞLU - Evet.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Ben Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığında bugün için şey görüyorum, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu.

BAŞKAN RECEP UNCUOĞLU - Evet, size ilk gün gönderdiğimiz gündemde BTK de vardı ancak BTK'de sunum yapacak olan ilgili Daire Başkanıyla alakalı...

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Çünkü ilişkili oldukları için kopuk olacak yani.

BAŞKAN RECEP UNCUOĞLU - Onlar yarın olacak.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Tabii, BTK'den sonra belki bunlar konuşulabilirdi.

Bakıyorum, 2020'nin ilk dokuz ayında 20,6 milyar lira gelir elde ettiğinizi ifade ediyorsunuz; doğaldır yani bu bir eleştiri değil, bir anonim şirket, bir özel sektör kuruluşu doğal olarak kâr amacı güdecektir dolayısıyla en yüksek kârlılığın gerekli olan yatırım ve hizmetlerini ona göre üretecektir.

Şimdi, tabii, aslında BTK üzerinden konuşulması gereken; Türkiye'de 1 milyon kişiye düşen güvenli internet sunucu sayısı 4.340 ve en sonlarda yer alan bir ülke konumundayız. Fiber optik altyapısı TÜİK rakamlarına göre kişi başına İstanbul'da 3,1 metre, Ankara'da 4,3 metre, İzmir'de 4 metre ama Stockholm gibi bir şehirde 770 metre; yani aradaki farkı görebiliyorsunuz. Dolayısıyla burada ciddi bir yatırım ihtiyacı var. Bu yatırım neden bu kadar düşük düzeyde kalıyor? Bu bir sorun.

Şimdi, bakın, güneş enerjisini ben de soracaktım. Sayın Demir Belediye Başkanlığı yaptığı için kafalarımız aynı yönde çalışıyor. Güneş enerjili baz istasyonları olabilir mi yani bu depremle ilgili?

"Önemli toplantı alanlarında yatırım yapmak istiyoruz." diyorsunuz. Yani bunlar tanımlansın, sabit toplanma alanları. Aslında bunlar belli ama demek ki burada bir başka sorun var: Gene, sözümün en başına geliyorum, sosyal destek amaçlı bir sosyal sorumluluk projesi falan olarak bakmamak gerekiyor buna, deprem mevzusuna çünkü "sosyal destek" olarak tanımladınız deprem riskini ve buna yönelik yatırımları. Bu, bir zorunluluk hâline gelmeli, yasal bir zorunluluk olmalı yani bu tür operatörlerin, telekomünikasyon kuruluşlarının keyfiyetinde değil, bu tür toplanma alanlarındaki kurulumların mutlak zorunluluk hâline getirilmesi gerekir; buna da bir yasal düzenleme gerekir diye düşünüyorum. Nasıl olur? O benim işim de değil.

Şimdi, burada yerel yönetimler üzerinden sıkıntılarınızı ifade ediyorsunuz. Ben de belediye başkanlığı yaptığım için o süreçleri yaşamış birisiyim. Yani imara aykırı konumda olmaması gerektiğini, hele hele depremsellikle ilgili bir mevzuda savunmak zorundayız. Yani imara aykırı olan bir yapıya baz istasyonu kurulumu için belediye izin veremez yani yapının kendisi imara aykırı, yıkılabilir nitelikte, ruhsatsız, ruhsat eklerine aykırı falan bir sürü şeyleri var. Siz o yapıya bir baz istasyonu kurmak istediğinizde belediye ona ruhsat vermez. "E, versin, yapı kullanma belgesi aranmasın." falan gibi... Bir yasal düzenleme geldi -üzülerek ben söylüyorum- geçti Meclisten ama aslında sizin işiniz çok kolaylaştı yani bu anlamda yasal olarak önünüz açıldı; bu, imar mevzuatını aşan bir düzenleme hâline geldi. Ama yani öyle bir yapıdaki bir baz istasyonu, o yapı yıkıldığında o bölgenin bütün hizmeti bir kere tamamen kopar, gider yani anlatabiliyor muyum? Olay insan ve çevre sağlığı meselesi de değil; yok elektromanyetik alan, elektromanyetik radyasyon, bunun şiddeti, bunun mesafe meselesi falan. Ondan da öte imara aykırı bir yapıda böyle bir şey... Bunlar oluyor çünkü bunlarla çok karşılaştık yani anlaşılıyor, çatısına konuyor. Bina kaçak olduğu için izin vermiyor belediye, öyle ihtilaflar oluyor. Bir de bunu ifade etmek istedim.

Bir de "şarj istasyonları" demişim; bunlar da olması gerekir, gerçi bununla ilgili "Birtakım altyapımız da var." diyorsunuz. Ama bu önemli toplantı alanlarındaki yatırımı mutlaka oluşturmak gerekir diye düşünüyorum.

Teşekkür ederim.