KOMİSYON KONUŞMASI

BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Teşekkür ederim Başkanım.

Ben de öncelikle, sunumlarından dolayı teşekkür ediyorum.

Tabii, afetin en önemli kurumlarından biri iletişim ve de lojistik. Şimdi, ben sadece bir şeyi merak ettiğim için söylüyorum. Aslında, Elâzığ depremi normallerine göre küçük bir deprem ama orada askerî araçların ev eşyalarını taşıdığına şahit olduk. Yani, daha bu çok küçük bir organizasyon. Allah korusun, İstanbul'da böyle bir deprem olsa bu işin altından nasıl kalkarsınız. Bilmiyorum. Yani, Elâzığ'da küçük bir depremde askerler yüklüyor, REO'lar taşıyor. Bunun yanı sıra, fahiş nakliye ücretleri çıktı, işte, evden eve nakliyeler 10 lirayken bilmem kaç liralara çıktı gibi. Yani, aslında, bu tür şeyler, Türkiye deprem gerçeğiyle yüz yüze. Bunların her birinden sizin ders çıkarıp bu çıkardığınız dersler üzerinden yeni uygulamalar yapmanız gerekir diye düşünüyorum. Yani, bunlar önemli ipuçları, hani nelerle karşılaştığınız açısından, sunumunuzun sonunda öneri olarak bildiriyorsunuz ya.

Tabii, biz "afet" deyince sadece deprem algılamıyoruz. Yani, siz "lojistik" deyince yarın sel felaketi olur, çığ felaketi olur, bunlar da sizin ilgi alanınıza giriyor mu bilmiyorum.

ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANLIĞI DESTEK HİZMETLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI ULAŞTIRMA VE HABERLEŞME UZMANI AHMET DUYGUN - Tabii, tabii. Afette hepsi. Önergede hatta afet türleri de belirtilmiş.

BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Mesela salgın hastalıklar da böyle midir?

ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANLIĞI DESTEK HİZMETLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI ULAŞTIRMA VE HABERLEŞME UZMANI AHMET DUYGUN - AFAD'ın afettir ya da...

BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Tamam, peki. Yani, mesela bu salgın hastalık döneminde biz bir şey yaşadık, şu kullandığımız maskelerin dağıtımı. Mesela, bu konuda inşallah siz görevli değilsinizdir.

ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANLIĞI DESTEK HİZMETLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI ULAŞTIRMA VE HABERLEŞME UZMANI AHMET DUYGUN - Yok, değiliz.

BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Bundan da önemli bir sonuç çıkarabilirsiniz diye düşünüyorum. Yani, şöyle: Tatbikat niteliğinde bazen... Ben bizim ülkemizde böyle olduğu için söylemiyorum ama bu özellikle 99'dan sonra depremle ilgili çalışmalarda çok ciddi mesafeler katedildi, bunun için emeği geçen herkese de teşekkür ediyorum. Bu başka bir şey ama özellikle bu, Asya'daki coğrafyalarda her şey kâğıdın üzerinde dört dörtlük yazar. Ben inşaat mühendisiyim, bir şartname var, siz şu kâğıda göre her şeyinizi yapın, binayı yapmasanız da olur. Yani, evrakların tamamı muntazam olduktan sonra sorun yok. Yani, evrak düzeni muntazam ama bunu zaman zaman bu tür uygulamalarla da test etmek lazım. İşte, mesela, bu kadar güzide bir kurum ama maalesef orada hepimizin ilgisini ve dikkatini çekti, sadece onu hatırlatmak istedim.

Teşekkür ederim.

ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANLIĞI DESTEK HİZMETLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI ULAŞTIRMA VE HABERLEŞME UZMANI AHMET DUYGUN - Ekleme yapabilir miyim Sayın Başkanım?

BAŞKAN RECEP UNCUOĞLU - Tabii, buyurun.

ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANLIĞI DESTEK HİZMETLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI ULAŞTIRMA VE HABERLEŞME UZMANI AHMET DUYGUN - Elâzığ depreminde askerî araçlarla taşınan eşyaları biz de gördük ama bu tamamen bir koordinasyon eksikliğinden kaynaklandı. Bize böyle bir taşıma talebi hiç gelmedi. Yani, biz tüm talepleri AFAD'dan alırız, AFAD'ın bize göndermesi gerekir, diğer kurumlardan almıyoruz, sadece AFAD. Böyle bir taşıma talebi direkt Jandarma ya da askerî kanada gitmiş olup onlar karşılamış olabilirler ama eğer öyle bir durum olsaydı bizim mutlaka onu karşılayacak kapasitemiz vardı orada. Orada bir koordinasyon eksikliğinden kaynaklanan bir sıkıntı oldu, bu da medyaya yansımış. Doğru kanallar kullanılarak, taleplerin doğru kanallar aracılığıyla iletilmesi hâlinde bence her kurum üstüne düşen görevi yerine getirebilecek kapasitede. Ama henüz Türkiye Afet Müdahale Planı'nın uygulanması tüm kurumlar tarafından da tam anlamıyla özümsenemedi, birtakım eksiklikler var. "Ama talebi nasıl yapacağız, kime yapacağız, doğru yer neresidir?" Belki orayı çözersek afet yönetiminde bence çok büyük mesafe katedecekmişiz gibi geliyor.

BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Bunu bize söylemiyorsunuz değil mi?

ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANLIĞI DESTEK HİZMETLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI ULAŞTIRMA VE HABERLEŞME UZMANI AHMET DUYGUN - Yok, tespit yapmaya çalıştım.

BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Tabii, siz koordinasyonun başındasınız da o açıdan söyledim.

LÜTFİ KAŞIKÇI (Hatay) - Askerî araçlarla taşınmasının ne tür bir sıkıntılı yönü var?

BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Hiçbir mahsuru yok.

LÜTFİ KAŞIKÇI (Hatay) - O da milletimizin değil mi?

BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Onda en ufak bir tereddüt yok.

LÜTFİ KAŞIKÇI (Hatay) - Yani kötü bir günde zaten asker de AFAD gönüllüsü oluyor aynı bizler gibi.

BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Konu o değil, buradaki mesele şu: Uyuyan sözleşmeler marifetiyle bir sürü firmayla sözleşmeler imzalandığını söylüyor, doğru bir yaklaşım yani gelecekte bir felakete karşı nakliyecilerle, taşımacılarla sözleşmeler imzalanıyor. Dolayısıyla o gün de tam zamanı, zaten Elâzığ'da deprem olmuş, uyuyan sözleşmeler de uyandırıldığına göre bu hizmetin tabii ki o amaçla yapılması lazım, onların yapması lazım. Eğer onlar yeterli değilse tabii ki askerî araçla da yapılır, gerekirse sizin özel aracınızla da yapılır. Sen buna reva gösterirsin hiç şüphem yok, hem de o günkü ortamda herkes elinden geleni yapmaya çalışıyor. Ben de bir eğitim çalışması olarak... Küçük, bir de. Yani bu uyuyan sözleşmeler bir Elâzığ depremindeki harekete karşı bir cevap veremiyorsa bir İstanbul depremini hayal bile edemezsiniz. Dolayısıyla orada irtibattan bahsetti de yani nereye dokunsa; -hani bir yazılım sistemini düşünün- Jandarmaya da dokunsa, talep Jandarmaya da gelse aslında merkeze düşmesi lazım. Yani oradaki insanlar belki... Sayın Başkanımızın, Vekilimizin de söylediği gibi, yüce Türk milletinin yardımseverlik duyguları bambaşka yani o an gelen talimatı kendisi yerine getirmek istiyor. Ha, mümkün olsa da, Allah ona güç, kuvvet verse de binanın tamamını kaldırsa, altından da insanları boşaltsa. Belki o manada yani hiç koordinasyona gelmedi ama en azından bunu yöneten insanların -hani vatandaş için bu doğrudur- bu işin bir sahibi olduğunu bilmesi ve o merkezle bu diyaloğu sağlamalı ki o zaman oraya gelen, yardım getiren araç dört gün beklemesin, beş gün beklemesin ki sistem çalışsın. Bazen herkes aynı anda aynı yere yüklendiği zaman asıl problem de buradan çıkıyor. Neden çıkıyor? Kargaşadan çıkıyor. Kargaşadan daha büyük bir problem olmaz. İşte, iletişimden bahsediyoruz, "Aman, ses trafiğini, telefon trafiğini de yönlendirmeyelim." diyorsunuz. Aynı şekilde, insanlar sadece seyretmek için bile alan işgal ediyorlar ve artık o yöne doğru araçlarıyla gidiyorlar, trafiği kapatıyorlar. Bakın, bunların hepsi tam sizin uzmanlık alanınız yani yaptığınız sunumdan ben öyle bir sonuç çıkardım; koordinasyon, herkesi uyarıyorsunuz, hem iletişim hem altyapı. Yani bu çalışmaların tamamı bence eğitim çalışmaları. Daha büyük felaketleri önlemek için yararlı olur diye düşünüyorum.