| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | İstanbul Milletvekili Abdullah Güler ve 43 Milletvekilinin; Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi (2/3261) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 18 .12.2020 |
ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Şimdi, Sayın Başkan. sorduğumuz soru vardı, ona cevap vermediler. Yani 37 ülke, buna üye 2 kuruluş, bu 37 ülkede -hadi, hepsini geçtik- G7 ülkelerinde emsal cezalar nedir?
BAŞKAN YILMAZ TUNÇ - Emsal cezalarla ilgili mukayeseli bir çalışma oldu mu?
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Yok. Bizim o sadece Başkanım, olayın karmaşıklığıyla beraber bir defa suçun Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu kapsamıyla Türk Ceza Kanunu'ndaki yansıması, bir defa dediğim gibi, kitle imha silahlarına ulaşmanın nitelikli hâlidir bu yani çok özel bir alandır. Dolayısıyla rakamların da 1 kişinin karıştığı ile çok böyle özellikli karıştığı alan içerisinde bir rakamsal boyut ama bunu FATF raporlarına baktığımızda da rakamsal boyutta birkaç böyle ifade ettiği husus var, cezalar ve idari para cezasıyla ilgili. Mesela kendilerinin bizim şu ana kadar ki işte, 210 euroya denk gelen derneklerle ilgili cezalara atıf yaptığı bazı rakamsal boyut var. Bunun da çok daha üzerinde bu manada yaptırımı daha nitelikli hâle getirme açısından, dediğim gibi, daha bireysel manada işlendiği hâliyle daha özellikli hâli arasındaki rakamı da Değerlendirme Komisyonu belirlesin dedik. Ya, suçun ağırlığından kaynaklı, yoksa mukayeseyle ilgili değildi, onu da söyleyeyim yani.
BAŞKAN YILMAZ TUNÇ - Buyurun Sayın Emre.
ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Şimdi, Sayın Başkan, bu girişte izah ederken yani "Yasama olarak, Adalet Komisyonu olarak gereken özeni göstermemiz lazım." dediğim başlıklardan biri de bu tür şeyler. Yani biz bir uluslararası sözleşmeye, anlaşmaya, her neyse ona istinaden bir kanun çıkartıyoruz, bunu bizim dışımızda dünyada 37 tane ülke imzalamış. "Bu ülkeler emsal olarak aynı durumda ceza yükümü olarak ne gibi müeyyidelere başvurmuşlar?" dediğimizde bu koca salonda 5 Bakanlık çalışma yapmasına rağmen bunu bilen, bunu bize söyleyecek hiç kimse yok mudur yani? Problemli bir durum açıkçası bu çünkü görmemiz lazım onu. Yani dediğim gibi, bir gün öncesinden bize gelmiş olmasa, bir hafta süre olsa ben hepsini burada size anlatırdım tek tek ne olduğunu ama madem bu kadar kritik, önemli bir şey birinin bize izah etmesi lazım.
BAŞKAN YILMAZ TUNÇ - Sayın Ökmen...
ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Hangi ülkede nasıldı? Bizde hangi kritere göre bunu böyle getirdik? Yani diğer ülkelerde altı aydan iki yıla kadar mı, on beş yıldan yirmi beş yıla kadar mı?
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - O zaman, Zeynel Bey, şunu diyebiliriz, evet, haklısınız yani bizim "İtalya, İngiltere, Almanya ne getiriyor rakamsal manada?" diye bir kıyaslama şeyimiz olmadı. Suçun ağırlığından kaynaklı ve insanlığa karşı zararının büyüklüğünden dolayı...
Sadece burada benim kıstasım şuydu: 6415'te neydi rakamsal boyut yaptırımsal manada, 6415'le uyumlu olsun diye oradaki rakamlarla denk yani eş değer manada bir yaptırımdı, sadece o yönüyle söyleyebilirim yoksa "Başka ülkeler çok daha ağır mı veya denk midir?" sorusuna o konuda herhangi bir şey yok. Bir de şu var: 6415'teki bu cezalandırmalarda, bizim yaptırımlarımızda FATF'ın uyumlu olduğuna yönelik de herhangi bir eleştirisi yok, uyumlu olduğuna dair beyanı da var.
ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Şimdi, ben size son bir şey söyleyeyim bununla ilgili.
Başkanım, bir daha açarsanız, tutanağa geçmiyor çünkü.
Şimdi, biz hatırlarsanız af görüşmeleri esnasında yani sizin ceza indirimi dediğiniz mesele içinde de konuştuk. Bir ceza maddesi ihdas edilirken o kadar etraflıca düşünmek lazım ki çünkü bunu hem indirmek çok zor hem düşürmek çok zor, sonra da infazla ilgili problemler çıkıyor. Yani oturup "Ne kadar böyle dosya çıktı, ne kadar cezaevinde yer kapladı?" diye hesap etmek gerekiyor. Yani en azından bence bunun Genel Kurul aşamasına kadar bir daha gözden geçirilmesi lazım, bu hâliyle yanlış da diyemiyorum tam olarak ama üstünde bir düşünülmesi, çalışılması lazım.