| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | İstanbul Milletvekili Abdullah Güler ve 43 Milletvekilinin; Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi (2/3261) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 19 .12.2020 |
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'de, çocukların örgütlenme haklarını özerk bireyler olarak kendileri kullanması konusunda hükümler var. Bizim TMK (Türk Medeni Kanunu) ise çocukları hak ve fiil ehliyetleri bakımından özerk bireyler olarak görmüyor. Tüm hakların veli, yasal temsilci ile kullanılmasını; örgütlenme hakkı açısından da bunu şart olarak koyuyor. Buradan yola çıkarak "Yasal temsilcisinden izinsiz olarak derneğe üye olanlara ve görevlerini sona erdirmeyen dernek yöneticilerine 1.500 TL'den idari para cezası kesilecek ve aykırılığın devamında TMK 89'a göre mahkeme derneğin feshine karar verebilecek." diye bir düzenleme var.
İktidar, yasal temsilcisinden izin almaksızın dernek kuran, kurdurulan çocukların ve yöneticilerin idari para cezasına çarptırılması konusunu, yine dernekler üzerinden suçtan kaynaklanan mal varlığının aklanması ve terörizmin finansmanıyla mücadele ve caydırıcılığın sağlanması olarak bu kanun teklifiyle okuyor. Bunu biz anlayamadık. Bu kanun teklifinin bu maddelerinin Yargı Reformu Strateji Belgesi içerisindeki yeri nedir? Bu konuda Adalet Bakanlığının sayın temsilcilerinden de bilgi almak isteriz. Bu çerçevede üst sınır olan "üç ay ceza" alt sınır olarak belirlenmiş, bu kapsamda Anayasa'nın 2'nci maddesi hukuk devleti ilkesine aykırı, cezalar arasında orantısızlık var. Yani anlamak mümkün değil. 5 binden 100 bine geçiyoruz. "5 bin Türk lirasından 100 bin Türk lirasına kadar idari para cezası verilir." deniliyor. Yani bu orantısızlığı biz dünden beri çözemedik; Alpay Bey de çözemedi, Savcım da çözemedi, Abdullah Bey de çözemedi; vallahi çözümü biz anlayamadık, çözemedik.
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Yok, çözdüm, izah edeceğiz.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Adalet Bakanlığı temsilcileri de İçişleri Bakanlığı temsilcilerinden bilgi almışsa, onlar çözerse de seviniriz.
ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Ne zaman çözeceğiz?
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman ) - Ortasını bulacağız.
BAŞKAN YILMAZ TUNÇ - Teşekkür ederiz.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - OHAL sürecinde... Hep OHAL'e giriyorum ben. Bu memleketin başına ne geldiyse - muhalifleri sindirme- OHAL süreciyle birlikte geldi. Türkiye cezaevi hâline döndürüldü ve döndürülmeye çalışılıyor. Örgütlenme özgürlüğü kalktı, hak arama hürriyeti zedeleniyor, hak ihlalleri oluyor. Tabii, bunu ben söylemiyorum, Anayasa Mahkemesi hak ihlali kararlarında söylüyor. Biz söylersek siyaset yaptığımız düşünülüyor.
Bu çerçevede, OHAL sürecinde kapatılan dernekler arasında çocuk dernekleri vardı arkadaşlar. Gerekçede yazmasa da bazı çocuk derneklerinin, çocukların dağa kaçırılmasında, "çocuk derneği" adı altında yasa dışı finansman sağlanmasında kullanıldığı ifade ediliyordu. Çocuk hakları savunucuları ise kanunun mevcut 3'üncü maddesinde çocuğun derneğe üye olma aşamasında dahi özgür iradesinin yasal temsilcisinin iznine bağlanmasını sorunlu bulurken getirilen düzenleme, çocukların mevcut yasaya aykırı olarak yapılmış dernek üyeliğini şimdi önce idari para cezasına, ardından TMK 89'a göre dernek feshine kadar götürüyor. Yani bu çerçevede yine dernek kurma özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü, hukuk devleti, anayasal hak ve özgürlükler zedeleniyor diye düşünüyorum.
Teşekkür ederim.