KOMİSYON KONUŞMASI

ULAŞ KARASU (Sivas) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Öncelikle Sayın Genel Başkana ve Oda Başkanımıza hoş geldiniz diyorum bir inşaat mühendisi olarak, meslektaşınız olarak.

Tabii ki ben Ankara Odasına kayıtlıyım. Telefonuma da özellikle Odanın göndermiş olduğu çok sayıda eğitim programı geliyor. Bu noktada da meslektaşlarımıza vermiş olduğunuz eğitimler için teşekkür ediyorum.

Aslında burada en önemli konulardan biri mühendislik eğitiminin geldiği nokta, sizin raporunuzda sunduğunuz. Yani fizikte eksi soru yapan bir insan inşaat mühendisi oluyorsa, matematikte 40 sorudan 4,5'unu yapan bir insan gelip inşaat mühendisi olabiliyorsa onun ileriki dönemde ne kadar inşaat mühendisliği yapabileceğini, nasıl bir eğitimle piyasaya çıkacağını hepimiz az buçuk yaşayıp biliyoruz. Gerçekten de mühendislik eğitiminde ciddi anlamda bir düşüş yaşanıyor ve bu da iş imkânı noktasında mühendislerin birçoğunu işsiz bırakıyor. Sosyal medyada özellikle her gün meslektaşlarımız tarafından tacize uğruyoruz. Yani sürekli iş talepleri var. Haklılar, sonunda hayat kurmaları gerekiyor ama işte 5 mühendisten 1'inin işsiz olduğu bir dönemde, inşaat mühendisinin işsiz olduğu bir dönemde -diğer bazı mühendisliklerde bu sayı çok daha fazla- bazı bölümlere artık tercih bile yapılmıyor mühendislik noktasında. Bu aslında mühendisliğin düştüğü durumu gösteriyor, bunun bir an önce düzeltilmesi gerekiyor; belki Komisyonun bu konuda da bir rapor sunması gerekiyor. Çünkü yani herkesin mühendis, herkesin doktor, herkesin avukat olması gerekmiyor; hukuk sisteminde de aynı sıkıntı var, yani bu şekilde oluşan bir eğitim sisteminde de ciddi sorunlar ortaya çıkıyor.

Sürekli konuşuyoruz; 1997, 1999, 2010 ve 2020 olmak üzere yirmi üç yıl içinde 4 sefer komisyon kuruldu Türkiye Büyük Millet Meclisinde. Önemli olan, bu komisyonlarda alınan kararların uygulanması, hayata geçirilmesi. Bu konuda, tabii ki, sizler de bu komisyonların -bugün de geldiğiniz gibi- 4'üne de geldiniz, diğer 3'üne de görüş ve önerilerinizi getirdiniz ama bu 3 komisyonun almış olduğu kararların uygulanabilirliğini konuşabiliyor muyuz? Ne yazık ki konuşamıyoruz. Zaten doğru hamleler, doğru adımlar yapılmadığı için bu komisyonlar kuruluyor ne yazık ki. En son İzmir depreminde de gördük ki yani zaman geçiyor, süre geçiyor ve biz hâlâ tartışıyoruz, hâlâ ne yapmamız gerektiğini konuşuyoruz. 6,5 milyon riskli binadan bahsediyoruz, yirmi yılda bunun 1 milyonunu dönüştürebilmiş durumdayız. Bu hızla gidersek yüz yılda anca bu binaları dönüştüreceğiz ama deprem her an gelebilir, deprem her an kapımızı çalabilir; bu yüzden daha net, somut öneriler koymak zorundayız.

Aslında ben cumhuriyeti şöyle düşünüyorum: Cumhuriyetin en önemli projesi, köyleri kentleştirmekti ama ne yazık ki biz kentleri köyleştirdik yani böyle bir süreçle karşı karşıyayız. Bununla ilgili de özellikle İnşaat Mühendisleri Odasına, TMMOB'a yapmış oldukları çalışmalardan dolayı teşekkür ediyorum.