| Komisyon Adı | : | (10 / 3200, 3361, 3362, 3364, 3365) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Mimarlar Odası Başkan Yardımcısı Cüneyt Zeytinci'nin, yapı denetim sistemindeki aksaklıklar, yapı üretim ve proje süreçlerindeki tasarım esasları hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 23 .12.2020 |
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Ben de teşekkür ediyorum sunumunuz için ve emekleriniz için.
Tabii mimarlığın aynı zamanda bir sanat olduğunu, sadece böyle salt bir bilim olmanın ötesinde, gerçekten estetiği olan bir sanat alanı olduğunu da ifade etmek gerekir. Hatta hiç unutmam, Güzel Sanatlar Akademisinin bir bölümüdür eskiden beri, İzmir'de öyleydi, sonra tabii üniversite kurulunca farklılaştı.
MİMARLAR ODASI GENEL BAŞKAN YARDIMCISI CÜNEYT ZEYTİNCİ - İstanbul'da da öyle oldu Sayın Vekilim. Mimar Sinan Üniversitesi olarak değişti.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Öyle oldu değil mi, evet.
Benim kızım da mimar, onun için gururla söyleyebilirim.
Şimdi, tabii depremsellik deyince hep yapı stoku, yapı sağlamlığı, "Yapılar, nasıl sağlam mimari özelliklerde olmalıdır?" falan gibi konular hep gündeme geliyor ama estetiği konuşmuyoruz, tartışmıyoruz. Estetiğin yanında yeni, işte bir yandan dünyanın da küresel başka sorunları da var, iklim değişikliği, efendim, küresel ısınma gibi, işte su kıtlığı önümüzde. Bunlarla ilgili mimari proje... Mutlaka bu sizin alanınız zaten, yani bu anlamda bir eksikliğiniz olduğunu ifade etmek istemiyorum, Haşa, öyle bir haddim de yok ama depremi konuşurken bunlar hep ikinci planda kalıyor. Aslında o bütünselliği unutmamak lazım, yani mimari öneriler sunarken depreme dayanıklı veya depremle ilgili öneriler, o kültürel, fonksiyonel nitelikleri de mutlaka beraberinde ön şart getirmek gerekiyor. Sonuçta buralar bizim yaşam alanlarımız; binalar, sosyal donatı alanları, gezinti alanları, ulaşım yolları. Tabii deprem olduğunda yolları da... Yani bir şehircilik ve planlama ilkeleri açısından, kentin bütünü açısından maalesef yıkım, deprem nedeniyle kentsel dönüşüm uygulanacak veya yıkılan veya ağır hasarlı, orta hasarlı binaların yeniden yıkılıp yapılması gerektiğinde siz de söylediniz, Bornova'da, işte, emekli bir nüfus var, maddi gücü yeterli değil. Yani o zaten emekli olmuş, emekli ikramiyesiyle, biraz birikimiyle oradan ev almış, "Bundan sonraki hayatımda maaşımla da geçinirim, o evde de otururum, güzel bir ortamda yaşarım." demiş ama şimdi yeniden yapılaşma söz konusu olduğunda, yoğunluk artırmadan müteahhidi oraya sokmanız kolay kolay mümkün değil yani devlet buraya el atmadıkça, uzatmadıkça. O şeyin içerisinde sıkışan bir mimarlık, mühendislik, şehir planlama, hepsi aynı dar alanda sıkışıyor yani alınan kararlar, yapılacak olan işlemler. Yani bunları birlikte değerlendirmekte, bilmiyorum, fayda olacaktır, olmalıdır.
MİMARLAR ODASI
GENEL BAŞKAN YARDIMCISI CÜNEYT ZEYTİNCİ - Kesinlikle katılıyorum.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - O yoğunluk artırılacaksa o artan popülasyonun, yoğunluğun ihtiyacı olan donatıları da beraberinde sağlamak lazım. O çıkmazdan nasıl çıkılır bilmiyorum artık.
MİMARLAR ODASI
GENEL BAŞKAN YARDIMCISI CÜNEYT ZEYTİNCİ - Tabii, şimdi, bu değer artışıyla beraber elli daire yapılacak yere -sizin de bahsettiğiniz gibi- atıyorum, seksen daire yapılacak ama bunun alt donatıları, işte, okul hesabı, mezarlık hesabı, pazar hesabı, cami hesabını mutlak surette etkileyecektir. Bütün bunları da plan bütününde ele almak gerekiyor.
Teşekkür ederim.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Evet, dediğim gibi bir yandan da "çevre dostu binalar, pasif binalar, sıfır enerji binalar" gibi yeni kavramlar işte, bir "eko kent" gibi bunları da... Önümüzde bir başka afet var yani bu yıl İstanbul'un, Ankara'nın barajlardaki mevcut su seviyesi üç aylık, dört aylık falan ihtiyacını karşılayacak düzeyde yani su kıtlığı ciddi bir sorun. Bütün bunlara da suyun tasarruflu kullanımı açısından da tasarımda dikkat etmek gerekir diye düşünüyorum naçizane.
Teşekkür ederim.