KOMİSYON KONUŞMASI

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Sayın Başkan, ben de teşekkür ediyorum.

Sayın Naci Ağbal'a, bu yeni görevinde ilk defa birlikte olduğumuz için gecikmiş de olsa başarılar diliyorum.

Tabii, sizin başarınız hepimizin -refahı, huzuru, mutluluğu- gelecek endişesinin olmaması anlamına geliyor, bunu da peşinen söyleyeyim; en içten dileklerimle, duygularımla ifade etmiş olayım.

Şimdi, Sayın Başkan, tabii ki birtakım hedefler ortaya konabilir, birtakım tahminler üretilir o hedeflere ulaşabilmek için çünkü gelecek, belirsiz olandır, bilinmeyendir ve o geleceğe, o hedefe ulaşırken süreçler, olaylar, tahminlerde birtakım değişmelere neden olabilir ama ne kadar doğru tahminleme yapılırsa ve politikalar da ne kadar o tahminlere göre üretilirse o tahminler sonucundaki beklentiler de toplumda karşılığı olan ekonomik, sosyal ve refah adına beklentiler de gerçekleşir. Tabii, burada doğru tahminleme yapabilmek, sağlıklı veriyle mümkün, doğru veriyle mümkün ve geleceği de belli projeksiyonlarla gerçekçi ortaya koyabilmekle mümkün. Bu verilerin doğru olması, gerçekçi olması... Siz de başınızı sallayarak buna onay verdiğiniz için teşekkür ediyorum, buna zaten kimsenin karşı olacağı bir şey söylemedim şimdiye kadar ama o doğru verilerin kaynağı da... Bizim elimizde en ciddi kaynak TÜİK, Türkiye İstatistik Kurumu. Türkiye İstatistik Kurumunun bu verilerinin ne kadar doğru, ne kadar sağlıklı olduğu konusunda ben ciddi endişeler taşıyorum. Hatta şöyle bir gazete haberi çıkmıştı; bu, elimde yani yeni, 15 Aralıkta: TÜİK'in önceki Başkanı, eski Başkanı Birol Aydemir'in zamanında, mesela, görevde bulunduğu dört buçuk yılda kendisine Gelir İdaresi rakamlarının verilmediğini ifade ediyor ve dolayısıyla TÜİK olarak bu rakamları görmediğini, bilmediğini ifade ediyor. Ne kadar doğru, ne kadar yanlış... Gazete haberi olduğu için başka da bir dayanağım yok, bunu ifade etmek zorundayım. Dolayısıyla, birtakım şüpheler, endişeler de doğal olarak toplumda, bizde, siyasette ortaya çıkıyor. Bunları ortadan kaldırabilmek adına bu verilerin ne kadar sağlıklı ve doğru dayanak olduğunu ifade etmenizi ben rica edeceğim bu konuda. Sonuç itibarıyla, tabii, bu gerçekleşme oranlarının yüksek olması da buna bağlı olacaktır doğal olarak arada, beklenmeyen birtakım başka etkenler çıkmazsa.

Bakın, 2021 yılında da etkisini göreceğimiz Covid-19 ortadan kalkmadı, büyüme rakamları eksi 9,9'dan 6,7 miydi, hatırlamıyorum, düzeyine çıktı bir çeyrek içerisinde yani ne oldu da bir anda bu kadar yüksek bir iniş ve çıkış yaşandı ve 2021 yılında Covid'e bağlı, pandemiye, salgına bağlı etkiler ne düzeyde bekleniyor, bunun riski ve belirsizliği nedir; bu konunun tarafınızca açıklığa kavuşturulması önemli olur diye düşünüyorum.

Daha önce basına kapalı olarak yapılırdı, daha rahat olurdu. Siz sunuşunuzda da bazı şeyleri tartışmaktan da sakınarak bunun spekülatif sonuçlara neden olmaması adına, belki bazı verileri paylaşmaktan da kaçınarak bize bir sunuş ve gelecek heyecanı ve umudu vermeye çalıştınız, siyaset olarak ama tabii, biz sorularımızla bunları da öğrenmek istiyoruz. Yani o 128 milyarlık rezerv, ne oldu da eksi 48 milyara ulaştı, ayrıca, nereye gitti bu, nasıl gitti, kimler sorumlusu, bunlarla ilgili ne yapıldı; bunları Türkiye Büyük Millet Meclisinin Plan ve Bütçe Komisyonu olarak öğrenmeye hakkımız olduğunu düşünüyorum. Ama basına açık bir ortamda bunları söylemekten yine sakınabilirsiniz, kaçınabilirsiniz. Buna da bir ölçüde -yani dediğim gibi- spekülatif sonuçlar doğurmaması adına yazılı olarak verme ihtiyacı duyabilirsiniz, onu da saygıyla karşılarım.

Az önce Fikret Bey'in de bahsettiği yani şu dövize endeksli yapılan iş ve işlemlerin Türk lirasıyla yapılması, para biriminin aynı zamanda güçlenmesi ama ciddi anlamda dövize kur üzerinden de aynı zamanda, yitirilen değerleri, fırsatları koruyabilmek adına önemli diye düşünüyorum ve başarılar diliyorum tekrar, saygılar sunuyorum.

Teşekkür ederim Sayın Başkan.