ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Ben de değerli milletvekili arkadaşlarımı, Komisyon üyelerini, değerli basını ve değerli Meclis çalışanlarını saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle Sayın Başkan, belirtmek istediğim husus şu: Şimdi 13 Ocaktaki toplantıyı gerçekten biz de çok kıymetli buluyoruz. Bu toplantıda ittifakla dile getirilen ve gerçek anlamda da hassasiyet gösterdiğimiz noktaların başında hesap verme, sözleşmeler ve uluslararası olan sözleşmelere uyma, özel hayatın gizliliği gibi ilkeler yer aldı ve bu anlamda da önemliydi. Fakat bu aşama itibarıyla bizim hayatımız neredeyse dijital mecralarda artık yoğun bir şekilde akıyor. Neredeyse dünya artık çok küçük bir küre hâline geldi. Bütün toplumlar ne kadar coğrafi anlamda birbirlerine uzaksalar da bilgiye ulaşma, insanların ve toplumların dünyadaki mevcut olan siyasal ve kültürel, toplumsal anlamdaki paylaşımları bu dijital mecralar vasıtasıyla gerçek anlamda çok küçük bir küre hâline geldi. Bu anlamda bizim önemle üzerinde durduğumuz nokta... Bu, özellikle düşünce hürriyetinin sınırlarını gerek uluslararası sözleşmelerde -Türkiye'nin altına imza attığı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi- gerekse de Anayasa'mızda yer alan düşünce hürriyetini gerçek anlamda güvence altına alan ilkelerin bir yönünde, bir ayağında dijital mecraları ilgilendiren bir tarafı olduğunu burada belirtmek isterim. Dolayısıyla, bizim çalışmamızın, bizim faaliyetlerimizin büyük bir kısmının da düşünce hürriyetinin kısıtlanmasına dönük değil, düşünce hürriyetini destekleyecek nitelikte ve düşünce hürriyetinin önündeki mevcut olan engelleri kaldırabilecek nitelikte birtakım yasal düzenlemelerin de Komisyonumuzdan geçmesi gerektiğini düşünüyorum.

Diğer bir tarafta, şimdi, tabii, bu kadar dünyanın küçüldüğü bir ortamda, bütün hayatın bu kadar yoğun bir şekilde aktığı, özellikle bu internet ortamı göz önünde bulundurulduğu zaman, bizim esasında daha önce de aslında kurulmasını talep etmiş olduğumuz Dijital Mecralar Komisyonu... Özellikle toplum tarafından bilinen İnternet Yasası'yla ilgili olan o yasanın Adalet Komisyonundan geçmiş olmasını, Dijital Mecralar Komisyonundan geçmemiş olmasını büyük bir eksiklik olarak addediyoruz ve bunun gerçek anlamda haklar ve hürriyetlerin kısıtlandığına ilişkin bir yasa olduğunu biz burada belirtmek istiyoruz.

Öte taraftan, Değerli Başkan, esasında, 21'inci yüzyılın kriterine uygun, 21'inci yüzyılın yani bilgi çağının olduğu ortamda daha önceden kurulması gereken Dijital Mecralar Komisyonunun sonradan kurulmuş olması da gerçek anlamda sevindirici bir husus. Âdeta bütün komisyonların ana komisyonu hâline gelmiş durumda.

BAŞKAN HÜSEYİN YAYMAN - Kamuoyunda da öyle bir şey var, kamuoyunda da öyle bir beklenti var.

ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Evet, tabii.

BAŞKAN HÜSEYİN YAYMAN - Çok ilginç bir şey.

ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Şöyle bir şey: Şimdi, bu, Meclisimizin çatısı altında kurulan bütün komisyonları ilgilendiren bir Komisyon esasında. Onun için benim bir öneride bulunmak istediğim husus şu: Bütün çalışmalarımızı bütün komisyonları davet etmek suretiyle yapmamız gerektiğini çünkü yaşam artık burada ve o komisyonların fikirlerini de almak gerektiğini ben düşünüyorum. Dolayısıyla, bu ana komisyon hâlindeki Dijital Mecralar Komisyonunun çok kıymetli olduğunu, Türkiye'nin geleceği açısından, dünyanın gelmiş olduğu aşama itibarıyla Türkiye'nin önündeki engellerin kaldırılması açısından çok önemli olduğunu ben düşünüyorum. Ben burada bir tane önerimle daha sözlerime son vermek istiyorum.

Değerli Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; Türkiye, bu pandemi süreciyle esasında dijital mecranın ne kadar önemli olduğunu da aynı zamanda bire bir yaşayarak hepimiz öneriyoruz. Fakat gel gör ki bunun yanında gerçek anlamda çok acı hikâyelerle de karşı karşıya kalıyoruz. Onların başında şu geliyor: Şimdi, benim seçim bölgem olan Ağrı'da -ben iki gün önce geldim- gerçek anlamda -bu, Dijital Mecralar Komisyonunu da ilgilendiriyor, biraz önce de söylemiştim, bütün komisyonları ilgilendirdiği gibi- çocuklarımız eksi 40 dereceye kadar, 48 dereceye kadar varan soğukta, daha önce tepelere çıkmak suretiyle elinde mevcut olan bilgisayarlarla, edindikleri bilgisayarlarla internete erişip o şekilde derslerine ulaşabiliyorlardı, soğuk nedeniyle o imkân da ellerinde yok. Dolayısıyla, aslında biz bu konuyu da bu Komisyon vasıtasıyla ne şekilde gündeme getirebiliriz diye düşünüyorum, açıkçası bu hususu sizinle paylaşmak için dile getirmek istiyorum. Birçok çocuğumuz tablete ulaşamıyor, bilgisayara ulaşamıyor, ulaşanlar da internete ulaşamıyor. Dolayısıyla, bu hususun da Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız geldiği zaman -bu konuda bir ziyarette bulunacak- özellikle bizim Komisyonumuz tarafından bir şekilde dile getirilmesini ben özellikle talep ediyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Teşekkür ediyorum.