| Komisyon Adı | : | DIŞİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Cumhuriyeti ile Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı Arasında Serbest Ticaret Anlaşması, Türkiye Ve Birleşik Krallık Hükümetleri Arasında Menşe Kurallarına Dair Ortak Bildiri, Türkiye ve Birleşik Krallık Hükümetleri Arasında Mutabakat Zaptı ve Kuzey İrlanda ile Ticarete İlişkin Olarak Türkiye Cumhuriyeti ile Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı Arasında Teati Edilen Mektupların Onaylanmasının Uygun Bulunması ve Anlaşmanın Protokoller ve Eklerine İlişkin Değişikliklerin Cumhurbaşkanınca Doğrudan Onaylanmasına Dair Yetki Verilmesi Hakkında Kanun Teklifi (2/3327) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 26 .01.2021 |
MAHİR POLAT (İzmir) - Evet, merhabalar.
Ben de herkesin yeni yılını kutluyorum.
Bu toplantının ülkemiz için önemli bir toplantı olduğunu görüyoruz ve daha kapsamlı hâle gelmesini diliyorum.
Şimdi, AB'yle eş zamanlı bu anlaşmanın yürürlüğe girmesi Türkiye'de oluşacak birtakım sorunları, özellikle gümrük sorunlarını ortadan kaldırması açısından önemli. Anlatılırken zararsız bir şekilde geçtiğini söylüyor bürokratlar. Zaten bürokratlarımız ve devletin dış ticaretindeki görevi ihracatçısını veya ithalatçısını sorunsuz bir şekilde yeni sürece adapte etmesi idi. Bir de anlatılırken sanki bu anlaşmanın zayıf tarafı hep Türkiye Cumhuriyeti'ymiş gibi anlatılıyor, büyük bir kazanımdan bahsediliyor. Hâlbuki daha önceki anlaşmayı korumak anlamında önemli bir anlaşma. Fakat Türkiye Cumhuriyeti bu anlaşmanın güçlü tarafı. Çünkü neden? Bir lojistik avantajı olan, geniş ürün gamına sahip bir ülke ucuz işçilik, ucuz maliyetlerle yani yurt dışı pazarlarla, Avrupa'yla kıyaslandığı anlamıyla Avrupa için, İngiltere için önemli bir partner durumuna geliyor. Lütfen, bu açıdan bunu çok böyle büyük bir kazanım gibi göstermeyelim. İngiltere aslında Türkiye'yi kazanmış olarak söylersek biraz daha doğru olur.
Buradaki hedef aslında İngiltere olmamalı. Türkiye Cumhuriyeti önüne 500 milyar dolar gibi iri bir hedef koymuş durumda ihracatta. Bu iri hedefi gerçekleştirebilmek için çeşitli alternatif pazarlara yönelmek gerekiyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin de İngiltere'nin -hani hep beraber biliriz ya- üzerinde güneş batmayan imparatorluğunu hâlâ kalıntılarının olduğu alternatif pazarlara İngiltere'yle birlikte gidebileceği anlaşmaları yapması gerekiyor ki bu 500 milyar dolarlık hedeflere ulaşalım.
Yine, Bakan Yardımcısını, gümrüklerden sorumlu bürokrat arkadaşımızı da görünce söylemek gereği duydum. Menşe uygulamasında basitleştirilmiş usulde fatura beyanına geçilmesi gayet yerinde bir uygulama işlemleri kolaylaştıracağı anlamında. Bununla ilgili tamimleri, umarım, çok dikkatli bir şekilde önceden yayınlarsınız ve geldiğinde ya da gittiğinde ürünler orada sıkıntı yaşanmaz, geriye dönük uygulamalara gidilmez. Bir de bu tip basitleştirilmiş usuller devletin vatandaşına, mükellefine duyduğu güveni yansıtır. Umarım, Türkiye'deki gümrük uygulamalarında da bu tip vatandaşa, mükellefe güven esasını daha fazla öne çıkardığımız bir uygulamalar silsilesine Gümrük Bakanlığı geçer.
Hepinize teşekkür ediyorum.