KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, benim de söz talebim var usulle ilgili.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Usulle ilgili epeyce bir görüş ifade edildi, bir söyleyeyim, ihtiyaç duyarsanız...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, DDK yetkilisi burada mı? Görüş alsak...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Yalnız, bugünü tamamen usul tartışmalarıyla geçirirsek... Sunumlar, değerlendirmeler var. Müsaadenizle bir şeyi söyleyelim, sonra ihtiyaç duyulursa tekrar söz veririm.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, önemli bir konu, benim de söz talebim vardı usulle ilgili zaten.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Buyurun.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim.

Değerli arkadaşlar, iki konuda çok kısa...

Şimdi, tabii, Sayın Genel Müdür Yönetim Kurulu üyesidir Varlık Fonu'nun ve burada ama yetmez. Yani Yönetim Kurulunda diğer sorumlu olan -Cumhurbaşkanı gerekmiyor ama- Selim Arda Ermut, Hüseyin Aydın, Rifat Hisarcıklıoğlu; bunların bir kısmının burada olması gerekir, onlarla görüşmemiz lazım. Devlet Denetleme Kurulunun üyeleri burada. Bunlar bu denetimi yapan elemanlar mıdır bilmiyorum. Onu da tartışacağız, Devlet Denetleme Kurulu hangi vasıfla, hangi kanuni şeylerle bu işin içine girdi? Diyorsunuz ki: "Devlet Denetleme Kurulu hep böyle yapardı." Arkadaşlar, Devlet Denetleme Kurulu -siz benden çok daha iyi bilirsiniz, bürokrattınız- parlamenter sistemden kalma bir kuruldur ve bu kurulla ilgili hiçbir değişiklik yapılmamıştır, Başbakanın yerine Cumhurbaşkanının değişmesinin dışında hiçbir şey yapılmamıştır, aynen duruyor. Nasıl oluyor yani? Devlet Denetleme Kurulu, Cumhurbaşkanına bağlı, Cumhurbaşkanı Devlet Denetleme Kurulu üyelerini denetçi olarak seçiyor, onlar şeyi denetleyecekler. Burada bir terslik olduğunu, böyle bir denetimin göstermelik bir denetim olacağını herkes bilir, neyse.

Bir önemli konu... Peki, bağlı kuruluşların yani Ziraat Bankasının, Halk Bankasının, BOTAŞ'ın, ÇAYKUR'un temsilcileri nerede? Niye gelmiyorlar? Ne soracağız yani? 245 milyar dolardan söz ediyorsunuz ve Cemal Bey diyor ki: "Sehven konmuştur."

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sehven olması söz konusu değil tabii, alışkanlıktan bahsetti.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Öyle dedi. Alışkanlık, sehven; neyse, alışkanlık... 245 milyar dolar üzerinde konuşuyoruz, "sehven..."

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - "Sehven, sehven" dedi galiba, evet.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Alışkanlıktan söz ettim.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Alışkanlık ya da sehven, "gizlilik konmuştur." deniyor. Böyle bir şey olamaz. Bu milletin büyük parasından söz ediyoruz yani. Nedir bizim millî gelirimiz? Bunun dörtte 1'inden söz ediyoruz, çok önemli bir rakamdan bahsediyoruz.

Bir de arkadaşlar, aslında bu denetimi bugün burada yapmamamız gerekiyor çünkü rapor gelince de ben size arz edeceğim, bu denetim sakat. Şimdi, değerli arkadaşlar, Varlık Fonu Kanunu'nda denetimi düzenleyen madde diyor ki: "Türkiye Büyük Millet Meclisinde ekim ayında -arkadaşlar söz ettiler- görüşülme denetim raporları üzerinde..." Ama Cumhurbaşkanının görevlendirmiş olduğu ilgili uzmanlık alanlarından oluşan en az 3 kişinin yaptığı denetimin denetim raporları üzerinden olacağına dair bir şey yok. Arkadaşlar, şeyde diyor ki: "Biz bağımsız denetleme kuruluşunun yapmış olduğu bu denetimin bağımsız denetleme kurallarına, standartlarına uygun olup olmadığına rapor üzerinde baktık." Böyle bir şey olmaz yani bu denetim eksiktir, dolayısıyla eksik bir raporu geç konuşuyoruz, tartışıyoruz ve eksik bir raporu tartışıyoruz. Hatta ve hatta olmayan bir raporu tartışıyoruz çünkü kanunun 6'ncı maddesinin (2)'nci fıkrasında Sayın Cumhurbaşkanının tespit edeceği denetçilerin yapacağı denetim yapılmamıştır değerli arkadaşlarım, arz ederim. Bugün bu toplantıyı yapmamamız lazım.