| Komisyon Adı | : | (10 / 3200, 3361, 3362, 3364, 3365) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Prof. Dr.Harun Tanrıvermiş'in, kentsel dönüşüm alanlarında taşınmaz ve proje değerleme ve finansman ilişkileri ile temel sorunlar ve çözüm önerileri hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 28 .01.2021 |
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Evet, Değerli Hocam, çok teşekkür ediyoruz. Gerçekten çok kapsamlı, detaylı ve anlatırken de duyduğunuz heyecan üzerinden bu konuya ne kadar yakın olduğunuzu gördüğümüz bir sunumla karşı karşıya kaldık. Bu, bize vermiş olduğunuz sunum dosyası da bir referans gibi, bir kaynak gibi elimizde duracaktır mutlaka, çok yararlandık. Tabii, konu sizin çerçevenizde, bakış açınızda bizim için de aynı şekilde çok geniş olduğu için kısa sürede, size verilen süre içerisinde her şeyi, birçok şeyi bizlerle paylaşma heyecanı duydunuz. O nedenle aslında belki en az bir günü alacak tartışma konusu.
Şimdi Sayın Hocam, siz de bilirsiniz, benden daha iyi bilirsiniz, ben de ziraat mühendisi kökenli bir akademisyenim, aslında geçmişim...
Şimdi 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu var. Bu kanun çerçevesinde biliyorsunuz Arazi Toplulaştırma Uygulama Yönetmeliği var. Türkiye hâlâ bu arazi toplulaştırma yönetimini çözememiş durumda. Yani tarım alanlarının dahi benzeri, yani çok basit anlamda birbirine benzer bir konu. Parçalı olan araziyi bütünleştirmek adına yapılan bu uygulama. Hiçbir üretici bir başka yerdeki, verimliliği farklı olan, toprak nitelikleri, konumu, mesafesi farklı olan bir araziyi kabul etmiyor. Kendi arazisi, öbür parçası orada olsun, bu parçası burada olsun... "Size, bak, şuradan bunları bütün hâline getirip şurayı verelim." dediğinizde kolay kolay rıza göstermiyor, razı edemiyorsunuz. Bu sorunu biz hâlâ çözemedik. Şimdi, kenti düşünüyorum, birçok bina çok katlı ve aslında büyük şehirlerde öyle yatay yapılaşma diye bir şey de pek kalmadı. Zaten bizim depremsellikle ilgili sorun yaşadığımız bölgeler, alanlar -büyük şehirler için söylüyorum- genellikle yüksek yoğunluklu yapılaşmaların olduğu bölgeler. Dolayısıyla bu bölgelerdeki bu imar hakkı transferi veya kentsel dönüşüme dair problemlerin çözümü gerçekten arapsaçı gibi yani zor ama bir şey yapmamız lazım.
Şimdi, ben bu çerçevede şunu merak ediyorum: Şimdi, herhangi bir vatandaş bulunduğu yerden, tapusunun bulunduğu, evinin bulunduğu ve kentsel dönüşüme giren bir yerden bir başka yerde yer gösterilmesine pek rıza göstermeyebilir ama biliyorsunuz, yine 5403 sayılı Kanun gereği Türkiye'nin tarım toprakları mutlak tarım arazisi, özel ürün, dikili ürün, marjinal ürünler arazisi vesaire, buna bağlı olarak da Türkiye'nin aslında arazi kullanım planlarının tamamlanmasında, zannediyorum, hâlâ daha yapılması gereken şeyler var. Yani Türkiye'de nereler konut alanları, nereler endüstri, sanayi bölgeleri, nereler madencilik için ayrılmış alanlar, nereler kesinlikle değiştirilemez tarımsal üretim alanları gibi, bu arazi kullanım planlarının, haritalarının mutlak ve değiştirilemez belirlenmesi gerekir ama bunun içerisinden bir yerde konutlaşma için, yapılaşma için yeni cazibe alanlarının, yeni çağdaş kent, yerleşim alanlarının belirlenip projelendirilip vatandaşın oraya arzu ve istekle o alanda yaşama isteğini ortaya çıkartıp onun üzerinden belki devletin eli de rahatlar bu tür imar hatlarının transferleri konusunda. Böyle bir şey nasıl olur, ne düşünüyorsunuz, uygulanabilir mi?
Yurt dışında, İngiltere'de bulunduğum dönemde Milton Keynes diye bir şehir vardı. Yeni yapıldı, yeni bir kent yaratıldı, Milton Keynes. Herkes oradan bir konut sahibi olmak için canhıraş yerini yurdunu bırakıp merkezden yavaş yavaş uzaklaşarak oraya gitmeye çalıştı, çok çağdaş, modern bir kent yapılmaya çalışıldı. Bu tür bir uygulama çözebilir mi bu sorunu, bu problemi diye merak ediyorum, sormak isterim.
Teşekkür ederim.
PROF. DR. HARUN TANRIVERMİŞ - Ben teşekkür ederim Sayın Vekilim.
Biz daha önce bir proje teklifi vermiştik birlikte, bir yazılım şirketiyle birlikte, siz hatırlamadınız beni ama daha önce birlikte çalışma şansımız olacaktı ama proje teklifimizi Dünya Bankası kabul etmemişti. "Parcel Identification System" diye bir proje, hatırlarsanız eğer.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Evet, evet.
PROF. DR. HARUN TANRIVERMİŞ - Dolayısıyla sizi tanıyorum.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Memnun oldum, teşekkürler. Vallahi, maskeden de çıkaramadım hocam, sağ olun.