BAŞKAN HÜSEYİN YAYMAN - Çok değerli milletvekillerim, bugün çok önemli bir konuyla ilgili çok önemli bir misafiri ağırlıyoruz. Sayın Bakanımıza Komisyonumuzun davetine icabet edip geldiği için sizlerin huzurunda en başta teşekkür ediyoruz.

Sözlerimin başında müsaadenizle birkaç hususun altını çizmek istiyorum. Son çeyrek asır bütün dünyada inanılmaz bir değişimin, dönüşümün yaşandığı ve küreselleşme çağının bir anlamda dijital çağa dönüştüğü bir süreçten geçmekteyiz. Bu değişim kavramının ana fikrini iletişim ve enformasyon teknolojilerindeki gelişim ve değişim oluşturmaktadır. Corona süreci, bu dijital dönüşümü, değişimi daha da hızlandırmış ve bir anlamda süreçlerin erken doğum yapmasına vesile olmuştur. Bu tartışmalar ve bu süreçler geleneksel yönetim yapılarının, geleneksel hukuk düzenlerinin topyekûn değişmesine, devlet-vatandaş ilişkisinin, siyaset-vatandaş ilişkisinin de temelden değişmesinin önünü açmıştır. Ekonomik ve siyasal bağımsızlık kavramlarının yanına dijital bağımsızlık, siber egemenlik, siber vatan gibi yeni kavramlar eklenmiştir.

Komisyon olarak, ben tüm milletvekillerimize teşekkür ediyorum. Komisyonumuz kurulduğundan bu yana çok önemli çalışmaların altına imza attı, atmaya devam ediyor. Geçen hafta Ulaştırma Bakanlığının yetkilileri buradaydı, Bakan Yardımcımız geldi, burada sunum yaptı ve gündemdeki konularla ilgili başta, sosyal medyadaki dijital sansür, dijital faşizm, ulus aşırılaşan sosyal mecraların kendilerini ulusüstü görmesi, ülkelerin üzerinde görmesi ve bir anlamda bir dijital diktatörlük gibi kavrama dönüşmesini burada konuştuk; Sayın Ulaştırma Bakanlığı yetkilileri bize bilgi verdiler. Komisyonumuz, bilindiği üzere uluslararası sözleşmeler ve Anayasamızca güvence altına alınan özel hayatın gizliliği, kişisel verilerin güvenliğinin sağlanması, şeffaf bilgilendirme ve hesap verebilirlik konularında vatandaşlarımızın çıkarlarının takipçisidir ve koruyucusudur. Zaten tam da bununla ilgili de Sayın Bakanımız bize hem kendi Bakanlıklarındaki dijital dönüşümü, dijital yenilenmeyi hem de Türkiye'deki genel konularla ilgili bilgiler verecek.

Hepinizin bildiği üzere, 5651 sayılı Kanun doğrultusunda Türkiye'de şu ana kadar temsilci açıklayacağını söyleyen platformları bir kez daha sizlerin huzurunda ifade etmek istiyorum: Facebook, Instagram, TikTok, VKontakte, YouTube, Dailymotion, LinkedIn, Spotify, Netflix, Amazon Prime şu ana kadar Türkiye'de temsilcilik açma kararı almışlardır. Bu kararlarını biz Komisyon olarak, Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak çok olumlu buluyoruz ve kendilerine teşekkür ediyoruz. Bu kararın Twitter, Periscope, ve Pinterest için de inşallah, olumlu bir geri dönüşe vesile olmasını diliyoruz.

Çok değerli milletvekillerim, çok değerli misafirlerimiz; aslında genel konuları sizler de çok iyi biliyorsunuz. Yakın zamanda Amerika Birleşik Devletleri'nde Amerika Başkanı Trump'a karşı uygulanan dijital sansürün bir benzeri bugün burada, Komisyonumuzda olan Sayın Süleyman Soylu Bey'e yapıldı. Bununla ilgili biz, Komisyon olarak da bireysel olarak kendi tepkilerimizi gösterdik. Aynı şekilde Milliyetçi Hareket Partisinin lideri Sayın Devlet Bahçeli'ye yapıldı. Yani terör örgütlerinin her türlüsünün, PKK'nın, PYD'nin, DAEŞ'in ve diğer terör örgütlerinin sosyal medya hesaplarına bir sansür uygulanmazken seçilmiş olan siyasetçilerin hesaplarına sansür uygulanmasını bir kez daha kınıyoruz, asla kabul etmiyoruz ve bunu doğru bulmuyoruz. Bu, bugün Sayın Devlet Bahçeli'ye yapılıyor olabilir, yarın başka bir genel başkana yapılıyor olabilir, biz, o gün de ona karşı çıkacağız. Bunun bir kez daha altını çizmek isteriz.

Çok değerli milletvekillerim, çok değerli misafirler; evet, yani burada Twitter'ın, bir takım şirket kurallarından bahsetse dahi bu kuralları kimlere karşı uyguladığı, kimlere karşı uygulamadığı ve kendilerini demokrasi üstü görmelerini biz doğru bulmuyoruz. En son Diyarbakır Anneleri'nin hesabının sansürlenip diğer taraftan PKK, PYD sözcülerinin hesaplarının açık olmasını biz milletimizin vicdanına havale ediyoruz ve kınadığımızın altını çiziyoruz. Aynı şekilde İslam düşmanı Danimarkalı siyasetçiler, Hollandalı siyasetçiler... Avrupa'da pek çok İslam karşıtı siyasetçiler var biliyorsunuz ve Wilders diye gerçekten İslam hakkında çok olumsuz sözler söyleyen insanların hesaplarının engellenmeyip bir taraftan böylesine bir dijital faşizme varan uygulamaların olmasını kabul etmediğimizi bir kez daha ifade etmek isteriz.

Sözlerime son verirken, emperyalizmin bir küresel aparatına dönüşen sosyal medya şirketlerini milletlerin kendi iradelerine saygı göstermeye, demokrasiye bağlı kalmaya ve ifade özgürlüğüne gem vurmamaya davet ediyorum. Biz, Komisyon olarak her alanda olduğu gibi dijital alanda da yerli ve millî veri güvenliğinin sağlanarak dijital sınırlarımızın korunması hususunu hem Türkiye Büyük Millet Meclisinde hem de yürütmede bu konuların takipçisi olacağımızın altını çizmek isteriz.

Çok değerli milletvekillerim, çok değerli misafirlerimiz; evet, şimdi Bakanımızı dinleyeceğiz, ben bir usul önerisinde bulunmak istiyorum, sizler de uygun bulursanız. Sayın Bakanım, ne kadar süre istersiniz sunumunuz için? Gördüğünüz gibi Komisyonumuz çok demokratik efendim.

İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU - Yirmi beş dakikada biter herhâlde.

BAŞKAN HÜSEYİN YAYMAN - Tamam efendim, size sunumunuz için yirmi beş dakika süre veriyoruz, değerli vekillerim de uygun buluyorsa. Tuncay Hocam...

AHMET TUNCAY ÖZKAN (İzmir) - Tabii, tabii, uygun buluyorum.

BAŞKAN HÜSEYİN YAYMAN - Ayhan Bey...

AYHAN ALTINTAŞ (Ankara) - Sayın Bakanımız ne zaman bitirirse o zaman bitirelim.

BAŞKAN HÜSEYİN YAYMAN - Biz nezaketen soralım. Sonra da yine, çok değerli milletvekillerimizin soru cevapları olacak, onları alacağız.

Değerli Bakanım, söz sizin. Ben tekrar bu kadar yoğun programınız arasında ilk davetimizde -ki daha önce gelecektiniz biliyorum fakat Meclis programı uygun olmadığı için gelemediniz- geldiğiniz için biz çok teşekkür ediyoruz.

Söz sizin efendim.