| Komisyon Adı | : | DİJİTAL MECRALAR KOMİSYONU |
| Konu | : | İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun, İçişleri Bakanlığı bünyesindeki dijital dönüşüm uygulamaları, stratejileri, mevcut durum ve hedefleri hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 11 .02.2021 |
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sayın Bakan, sunumunuz için teşekkür ediyorum. Detaylı, özellikle teknik veri içeren bir sunumdu. Her ne kadar söyledikleriniz var, burada anlatabildikleriniz, bir de söylemedikleriniz, anlatamadıklarınız veya anlatmak istemedikleriniz var. Bu noktada öncelikle benim temas etmek istediğim konu, bu devlet kurumları arasında ve özel sektörle bir entegrasyon çalışması yapıyorsunuz, 2016 yılından itibaren de İçişleri Bakanlığı görevini ifa ediyorsunuz. Siz anlatınca bir yandan bu yapılan icraatlar dolayısıyla memnuniyet duydum, bir yandan da şöyle bir hissiyat oluştu bende: Sanki siz İçişleri Bakanlığına gelmeden önce Türkiye'de bir başka parti iktidardaydı. Aslında bu 2002 yılından itibaren hızla ele alınıp yapılması gereken çalışmalar konusunda gecikilmiş gibi de bir intibaya ulaştım.
Şimdi, bu noktadan hareketle 25 Mart 2009 tarihinde Kahramanmaraş Çağlayancerit'te Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Sayın Muhsin Yazıcıoğlu'nu taşıyan helikopter düştü ve bu helikopter düştükten sonra benim de yaptığım -yani Meclis araştırmalarının dışında yaptığım- araştırmalarla edindiğim bilgiler doğrultusunda 15.03'te ilk, helikopter düştükten sonra İsmail Güneş -kendisi bir gazeteci- toplamda 7 defa 112'yle görüşme yapıyor ve akabinde de 155'le de yaptığı görüşme var. Ve ben bu operatörlerin kendi iç yazışmaları ve kendi içlerinde gerçekleşen burada aksiyon alma sürecinde yaklaşık olarak aslında helikopterin düştüğü yerin tespit edildiği ancak ulaşılmasınınsa çeşitli nedenlerle engellendiği gibi bir intibaya ben de edindiğim bilgiler doğrultusunda ulaşmış oldum. Bu noktada yine buna benzer bir helikopter kazası veya gerçekleşebilecek çeşitli felaketlerle ilgili olarak yaptığınız, kurduğunuz bu sistem, bu entegrasyon bu sorunu çözebiliyor mu? Türkiye'nin herhangi bir noktasında, bir metrekaresinde, en ucunda, en ulaşılmaz yerine dahi bu entegrasyon sistemiyle ulaşabilmemiz mümkün olacak mı? Zira bu olay bildiğiniz gibi tüm Türkiye'de Yaşayan vatandaşlarımızda bir travma etkisi yarattı yani devletin kendi sınırları içinde bir noktaya ulaşamaması, hepimizin gözünün önünde canların, hayatların kaybedilmesi gibi bir infial durumu oluşturdu.
Diğer taraftan, birkaç nokta var ki -sizi destekler nitelikte söyleyeceğim- bu yazılımlar konusu. Yazılımlar konusunda yaptığım özel bir araştırma da -KİT Komisyonundayım, devlete ait şirketleri denetliyoruz- Millî Piyangoyu da bir merceğe almıştım ve Meclis arşivlerine girerek yirmi yıllık bütün Başbakanlık Yüksek Denetleme raporlarını, Sayıştay raporlarını çıkardık ve şu anda güncelde aslında bizim milletvekili dönemimizde hiç raporlarda yazmayan ama 2001 yılından itibaren raporlarda yazdığına göre Millî Piyango İdaresinin yazılımlarını Amerika Delaware'de kurulan bir şirket yapıyor. Önce beş yıllık sözleşme yapmış, sonra yirmi üç yıl boyunca sözleşme otomatik olarak kendisini her yıl yenilemiş. Aynı süreç, HAVELSAN devreye giriyor, TÜBİTAK devreye giriyor ve bir bütçe ayrılıyor; yerli ve millî yazılım yapılsın diye 2001 yılında. Sonra, başlarına gelmedik kalmamış ve projenin yerliliği, millîliği iptal ediliyor ve yirmi üç yıl boyunca o şirket otomatik yenilemeyle sürecine devam etmiş.
Ben, aynı zamanda siz konuşurken de aslında sormak istedim ve sordum: Bu dijital arşivleme işiyle ilgili olarak yine bir KİT kuruluşu olan PTT -bende de sözleşmesi zaten var elimde- hiçbir ihale yapmadan, kendi iştiraki üzerinden 2 şirkete 400 milyon evrakın, beş yıl boyunca toplamda 2 milyar evrakın taranması işini vermiş. Bu işle ilgili de -Sayıştay raporuna da bu konu girdi- yaklaşık olarak KDV hariç 487 milyon lira bir harcama yani bir sözleşme tutarı oluşmuş. Bunun da pratikte -biz basın açıklamaları yaptık, durumu ifade ettik- ülkenin içinde bulunduğu ekonomik kriz nedeniyle bu projenin PTT'nin kendi bünyesinde yapabileceği bir projeyken bu işi ihale etmeksizin, 2 şirkete böyle yüksek tutarlarla yaptırmasının büyük bir kayba, büyük bir zarara, kamu zararına yol açtığıyla ilgili. Sayıştay da soruşturma açılmasını istedi ve bu sözleşmede aynı zamanda PTT veya PTT'nin iştiraki olan PTT Bilgi Teknolojileri AŞ'nin bu işi yapmak üzere sözleşme imzalanan 2 şirketle mutabakata varıp sözleşmeyi feshetmesi durumunda dahi -yerlilikten, millîlikten bahsediyoruz- 6 milyon dolar da her şekilde PTT aleyhine bir tazminat hükmü var. Yani PTT Türkiye'de devlet şirketi, evraklar Türkiye'de, bu işin verildiği şirketler Türkiye'de ama dolar olarak tek taraflı bir tazminat hükmü konulmuş. Şimdi, bunu söylememin nedeni şu: Bu konuyla ilgili zaten biz girişimlerimizi yapıyoruz. Sizin bahsettiğiniz, İçişleri Bakanlığı bünyesinde yapılan dijital arşivleme işini İçişleri Bakanlığı personeli mi yapmıştır? Sorunu kendi yetenekleri dâhilinde mi çözmüştür? Bu konuyla ilgili bir ihale yapmış mıdır? İhale yaptıysa hangi tutarda ihale yapmıştır, hangi şirketlere yapmıştır ve içinde yine buna benzer garip, acayip, bizim anlam veremediğimiz tarzda dolar hükmü üzerinden tek taraflı tazminat hükümleri tesis edilmiş midir? Yani bu soruyu sormamın nedeni, PTT'de böyle bir durumu tespit etmemiz.
Bunun dışında, tabii, konuşabilecek çok konu var. Özellikle uyuşturucu konusundaki ihbar sayısı, kurduğunuz sistem çok önemli. Bu konuyla ilgili, ihbar edenlere bir ödül sisteminiz var mı? Bunu sormak istiyorum.
Çok mücadele ettiğim bir konu, sanal kumarla mücadele. Benim yazmadığım bakanlık kalmadı, mutlaka size de yazdım ama belki yetki alanınızda veya değil. Sanal kumarla ilgili de, sanal kumar siteleriyle ilgili de ihbar ve ödül sistemi çalıştırılamaz mı? Ve temelinden bu sanal kumar piyasasını çökertecek bir karar olur ödül sisteminin devreye girmesi. Bu bakımdan sizden aksiyon almanızı istiyorum.
Yaptığınız sunum doğrultusunda ben de kalarak sorularımı yöneltmek istedim. Bugüne kadar yaptığınız bu alandaki özellikle bu teknik çalışmalar gerçekten çok önemli. Burada iyi niyetli olmak ve çeşitliliklerine rağmen tüm vatandaşları hem doğabilecek her türlü şiddetten korumak, birbirlerinden de zaman zaman korumak şeklinde devlet otoritesinin her zaman her vatandaşına aynı mesafede olmasını da sağlamanızı temenni ediyorum.
Teşekkür ediyorum.