| Komisyon Adı | : | SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Malatya Milletvekili Bülent Tüfenkci ile Afyonkarahisar Milletvekili Ali Özkaya ve 74 milletvekilinin, Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/3383) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 17 .02.2021 |
TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Finansal Kiralama, Faktöring ve Finansman Şirketleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi üzerinde söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bozuk saat de arada bir doğru gösterir; kanun teklifiyle ilgili kuruluşları davet edelim, dinleyelim diye sürekli eleştiriyorduk Komisyon Başkanımızı...
BAŞKAN MUSTAFA ELİTAŞ - Biz de eleştirileri dikkate aldık.
TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Bugün hiçbir şey kaybetmedik gördüğünüz gibi, ilgili kuruluşları dinledik, faydalandık ama bunu Maden Kanunu'nda da yapalım, özellikle çevreye etkisiyle ilgili, çevre örgütlerini çağırıp onları da dinleyelim. Bütün kanunlarda bunu yaparsak iyi olur diye düşünüyorum.
Bu kanun teklifi, tali komisyon olarak -arkadaşımızın da itiraz ettiği gibi- Adalet Komisyonunda ve aynı zamanda Plan ve Bütçe Komisyonunda...
BAŞKAN MUSTAFA ELİTAŞ - Kendi Komisyonuna gittiğinin farkında değil.
TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Toplanmamışlar demek ki.
BAŞKAN MUSTAFA ELİTAŞ - Komisyon bize yazı yazdı...
TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Evet, yazılı olarak cevap vermiş çünkü bu bir şirket sözleşmesi, yani hukuki sözleşmeler anlamında sadece şirket sözleşmesi olarak bakmamak gerekir. Tüketiciyi Koruma Kanunu açısından tartışılsaydı daha iyi olurdu diye düşünüyorum.
BAŞKAN MUSTAFA ELİTAŞ - Tüketici Koruma Kanunu gelse, o da bize gelecekti.
TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Arkadaşımız, Alpay'ın itirazı da o doğrultudadır.
BAŞKAN MUSTAFA ELİTAŞ - Tüketiciyi Koruma Kanunu'nu birlikte yaptık, Sayın Hamzaçebi'yle beraber.
TAHSİN TARTAN (Kocaeli) - Evet.
Sayın Komisyon üyeleri, konut finansman şirketleri uzun süredir piyasada mevcuttur. Şimdiye kadar bu sektöre yaklaşık 1 milyon vatandaş müşteri olmuştur. Hâlihazırda yaptığımız araştırmalarda sonuca ulaşamıyoruz. 250 bin-350 bin arası vatandaşımız üye olmuş bu sisteme. Konut finansman ve organizasyon şirketlerinin müşterileri, yani, baktığımız zaman denetim altına alınması gereken bir sistem. Sektörde 38 kurumsal kuruluşa ulaşabildik, ulusal dışında yerel kuruluşlar da var. Bunlara baktığımız zaman sonuca ulaşamıyoruz, yaklaşık olarak 300'ü buluyor bu gibi kurumlar.
Çiftlik Bank, kurduğu sanal sistemle yaklaşık 80 bin kişiyi 500 milyon Türk lirası dolandırdı. Jet Fadıl'ı hepimiz biliyoruz, yerli otomobil projesiyle Türkiye'de hayal sattı. İktidarınız döneminde otel inşaatı vaadiyle milyonlarca liralık yolsuzluk yaptı. Deniz Feneri Derneği, bağış adı altında 41 milyon euroluk bir vurgun yaptı sizin de bildiğiniz gibi. Yolsuzluklar sadece tasarruf finans modelinde değil, konut satışlarında da çok büyük usulsüzlükler var. Türkiye'de bugüne kadar 300 bin kişi konut alırken nitelikli yalanlarla, hileyle dolandırıldı. Bu yolsuzluklar karşısında iktidar olayları görmezden gelerek vurgun yapanlara kayda değer bir yaptırım uygulamadı. Vurguncuların yaptıkları yanlarına kâr kaldı, geriye dönüp baktığımız zaman. Buna benzer örnekleri sizin iktidarınızda bu ülkede çok yaşadık, yirmi senedir bunlardan ders alamadık. Vatandaşın faizsiz mülk edinme hayalleriyle inançlarını kullanarak halkı sömürdünüz. Bu tür fonların hukuki zemine oturtulması, halkın tasarrufunu güvence altına alacak bu sistemin oluşturulması gerekmektedir. Yıllardır hukuki dayanağı bulunmayan, kontrol altına alınmayan, vatandaş için büyük risk oluşturan bu finansman sistemi bugün önümüzde. Bugüne kadar iktidar bunun için hiçbir önlem almadı, geç kalmış bir kanun teklifi bu. Gelişmiş ekonomilerde böyle bir örneği görülmeyen, âdeta başı boş hareket eden, faizsiz konut ve taşıt edindirme kuruluşları uzun yıllarca denetim altına alınmadı. Vatandaşa ayda 500 TL taksitle istediği yerden ev, istediği modelde araba vaat eden, aslında belli yasalara bağlı olmayıp topladıkları gelirleri de ne amaçla kullandıkları takip edilmeyen bu şirketler kendi kafalarına göre hareket etmektedir; bugün dinlediğimiz arkadaşlardan da o sonuca ulaşabiliyoruz yani.
Son dönemde hemen her köşe başında açılan konut hayali kuranlara faizsiz konut edinme taahhüdünde bulunan şirketlere çekidüzen verecek yasa teklifinin Komisyona gelmiş olması olumludur çünkü bankalarda kredisi olmayan yüzlerce vatandaş, aslında tartışmamız gereken konu o, kredisi olmayan vatandaşlar, çeki yazılmış, senedi yazılmış, kredi kartını ödeyememiş, cezaya düşmüş bütün vatandaşlar bu gibi kuruluşlara umutla bağlanıyorlar, bu gibi kuruluşlara gidiyorlar. Ancak, bizim, ülke olarak bundan daha öncelikli problemlerimiz var. 2020'de en az 100 bin esnaf kepenk kapattı. Ham madde fiyatları sürekli artıyor, tarımsal girdi fiyatları artmış durumda. İnsanlar faturalarını, kiralarını ödeyemiyor, vatandaş zor durumda; biz hâlâ burada bunları tartışıyoruz.
Son dönemlerde en çok çalışan Komisyon üyeleriyiz, Komisyonuz. Gelen kanun tekliflerine baktığımızda; Elektrik Piyasası Kanunu, Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu, Rekabetin Korunması Hakkında Kanun, Ürün Güvenliği Kanunu, Sanayi Komisyonundan son çıkan kanun teklifleri. Bu kanunların hiçbiri, vatandaşın asıl sorunlarına çare olacak niteliği sahip değil, öncelikli sorunlarını çözecek kanun teklifleri değil. Getirilen kanun tekliflerinin ekonomiye, vatandaşa katkısı yok gibi.
Vatandaşın bankalara ve finansman şirketlerine olan borcu sadece şubatın ilk haftasında dahi 723 milyon lira arttı. Bu borç, 2019 yılında 590 milyar lirayken bugün, 836 milyar liraya yükselmiş durumda. İpotekli satışlar 2020 yılında yüzde 72 oranında yükselirken konut fiyatları da artmış durumda. Türkiye genelinde konut satışları 2020 Aralık ayında geçen yıla göre yüzde 47 azaldı. Ekonominin hâli böyleyken, piyasalarda güven tesis edilmemişken o çok övündüğünüz İslami finans modeli, Türkiye'nin kurtuluşuna çare olamaz.
Tamamıyla geç kalınmış bu kanun teklifinin maddelerine baktığımız zaman, kısmen olumlu olmasına karşın değiştirilmesi gereken noktalar bulunmaktadır.
Madde 13'ün (1)'inci fıkrasıyla zimmet suçu için en az altı, en çok on iki yıl ceza verilirken aynı maddenin (2)'nci fıkrasında, zimmetin açığa çıkmaması için hileli davranışta bulunanlara en az on iki yıl ceza öngörülmektedir. Yani üst sınırı yok, ömür boyu da olabilir. (2)'nci fırkada ceza için üst sınır konulması, kanun tekniği bakımında bu 2 fıkranın uyumlu hâle getirilmesi gerekmektedir.
Madde 15, şirketlerin tasfiye kararını BDDK'nin 5 üyesine bırakıyor zaten. Tasfiye kararı alındıktan sonra kurulacak tasfiye komisyonu üyelerine hukuki, idari ve cezai sorumluluk yüklememektedir.
BAŞKAN MUSTAFA ELİTAŞ - Görevlerinden dolayı...
TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Bu Kurula bu kadar geniş takdir yetkisi tanınıyorsa, keyfî kararların önüne geçmek adına üyeleri, eylemlerinden sorumlu tutmamız gerekiyor diye düşünüyorum.
17'nci maddeyle şirketlere kanuna -yani bu kanuna- altı ay içinde uyum sağlama zorunluluğu getiriliyor. BDDK'ye şirketlerin intibak süresini 2 defa uzatma yetkisi verilmektedir. Bu, doğru değil, süre uzatımı... Bana göre altı ay yeterlidir çünkü hangi şirkete farklı uygulamalar yapılabilir diye burada kaygılarımız var; farklı şirketlere uygulanabilir diye.
Bu kısmi düzeltmelerin haricinde en çok itiraz ettiğimiz 20'nci maddedir. Bankacılık Kanunu'na aykırılık taşıyan izinsiz faaliyetler için erişim engelleme kararı BDDK'ye verilmektedir. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) ise sadece BDDK'nin uygulayıcısı hâline geliyor, BDDK erişimi doğrudan engelleyecek ve engeli kaldırmak için yargıya gitmek gerekecek. Aslında 2020 Mart ayında biz bu meseleyi düzenledik zaten, şimdi tekrar maddeyle oynuyoruz. Erişim engelleme yetkisi yargıya aittir ve bu mercide kalmalı, idareye bırakılmamalıdır diye düşünüyoruz. Madde sorunludur. Bu maddenin tekliften çıkarılmasını talep ediyoruz.
Değerli Komisyon üyeleri, önümüzdeki süreçte... Perakende Ticaretin Düzenlemesi Kanunu, kamuoyunda tartışılıyor, basından öğreniyoruz. İlk günden beri söylüyoruz: Eğer bir kanun teklifi gelecekse Komisyon olarak bu kanun tekliflerinin hazırlanış sürecinde de destek vermek istiyoruz. Örneğin, Maden Kanunu... En son Elektrik Piyasası Kanunu'nda değişiklik yaptık üç ay olmadı, şimdi tekrar Maden Kanunu Türkiye'nin gündeminde, bütün madenciler... Şu an maden dernekleri gelmişler, Müzeyyen Hanım görüşmeye gitti. Yani uygulamaya geçeli henüz üç ay olmadan tekrar Maden Kanunu tartışılıyor. Onun için, biz kanun yapacaksak yirmi yıllık, otuz yıllık kanunlar hazırlamamız gerekiyor. O anlamda eğer böyle bir çalışma varsa Komisyon olarak da katkı sunmak isteriz. Ben sözlerimi tamamlarken Komisyon üyelerimize ve Komisyona katkı sunan tüm çalışma arkadaşlarıma özellikle Akif ağabeye bize verdiği katkılardan dolayı teşekkür ediyorum.