DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sayın Genel Müdür, değerli yönetim kurulu üyeleri, Sayıştayın kıymetli denetçileri ve milletvekili arkadaşlarım; bir denetim toplantısında daha hepimiz tekrar bir aradayız, hepiniz hoş geldiniz diyorum.

Süreç, bu ilgili bulgu bizim çok yakından takip ettiğimiz bir bulgu ve bu bulgu neden oluştu sorusuna aslında yanıt aramamız da gerekiyor yani iki boyutlu hem zararı tanzim edeceğiz aynı zamanda da bu durum nasıl oluştu bunun mevzuat çerçevesinde de idari ve adli soruşturma kısmını da değerlendirmemiz gerekiyor. Bu bakımdan, Sayıştayın 2018 Yılı Raporu'nda: "İmza altına alınmış sözleşmelerde belirlenen redevans birim fiyatının sonradan değiştirilebilmesine yönelik herhangi bir hüküm bulunmaması rağmen dönemin Türkiye Kömür İşletmeleri genel müdürü tarafından 15/3/2016 tarihinde TKİ İşletme Dairesi Başkanlığına gönderilen yazıyla TKİ Kurumu tarafından termik santral kurma şartlı redevans sözleşmelerinde yer alan ÜFE'ye göre her yıl sözleşmedeki redevans birim fiyatının güncellenerek yıllık redevans birim fiyatının belirlenmesi uygulaması iptal edilerek termik santral kurma şartlı redevans sözleşmelerinin tamamında Enerji Piyasaları İşletme Anonim Şirketi EPİAŞ'ın belirlediği piyasa takas fiyatı PTF'ye geçilmiştir." deniyor. Şimdi, dolayısıyla, bu kararı alan genel müdürün de soruşturulması gerekiyor yani burada bir suç var ve şu anda da bu yapılan yanlıştan dönülmeye çalışılıyor. 2 tane firma var.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Çalışılıyor değil; çalışıldı, bitti yani.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Yani ben diğer protokol henüz yapılmadığı için...

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Anladım, anladım.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Daha sonra bu geri ödenmesi gereken tutarda bir mahsuplaşmaya gitmek gibi bir durum da söz konusu olabilir hani ben ona önden de tedbiren de söylüyorum. Şirketin çünkü Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumunun temel problemi kâr etmekle ilgili değil üzerindeki temel soru işareti gelir kaybına uğramasıyla ilgili. Yani biz sadece bir kurum zarar ettiği zaman ona odaklanıp "A, burada ne var? Usulsüzlük mü var, yolsuzluk mu var?" sorusunu sormuyoruz. Gelir kaybına uğradığı zaman da "Burada niye kayıp var?" diye soruyoruz. Türkiye Kömür İşletmeleri kurumu da böyle bir durumda. Şimdi 2 tane şirket var: Bir tanesi AKSA Göynük Enerji Üretim AŞ, bir tanesi de Kolin Holdinge bağlı Hidro-Gen enerji şirketi. Bu şirketlerin 2019 Yılı Raporu'na göre ödemeleri gereken tutar ÜFE'yle piyasa takas fiyatı arasından kaynaklanan sağladıkları avantaj 137 milyon 200 bin lira. Sizin biraz önce verdiğiniz rakama göre de güncellenmiş olarak da bugüne kadar 156 milyon liralık bir kendilerine yönelik bu mevzuat, bu alınan TKİ Yönetim Kurulu kararı nedeniyle bir avantaj, bir haksız kazanç ve yasalara da aykırı bir uygulama söz konusu. Bu noktada 40,5 milyon liralık ön ödemenin alındığını ve kalan kısmının da protokole bağlanacağını ifade ettiniz. Bu doğrultuda, en hızlı şekilde protokolü de imzalayarak -Kurum lehine olacak şekilde- şirketlere haksız kazanç sağlayan bu tutarların Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumuna -altını çizerek söylüyorum- faiziyle birlikte geri ödenmesini sağlamanız gerekiyor.

Aynı zamanda sorum şu: Bu kararı alan genel müdürle ilgili veya buna iştirak eden yöneticiler varsa, bunun devamını sağlayan yöneticiler varsa bunlarla ilgili bir soruşturma yapacak mısınız, Teftiş Kurulunu harekete geçirecek misiniz? Bu doğrultuda şu anda yürüyen bir adli süreç var mı? Şu ana kadar tutuklanan herhangi birisi var mı? Bunu sormak istiyorum.

Bir diğer taraftan da daha önce, bizim KİT Alt Denetim Komisyonu yaptığımız sırada, sizden önce görevde olan genel müdür piyasa takas fiyatının, Sayıştayın ifade ettiği gibi, aslında dezavantaj değil, avantaj yarattığını söylemişti. Bunu toplantıda bulunan diğer arkadaşlar hatırlayacaktır, ben de buna itiraz etmiştim ve detaylı bir açıklama yapmalarını, bu formülizasyonu, neye göre hesaplandığını anlatmalarını istemiştim.

Şimdi, burada, bir netlik sağlamak için sormak istiyorum: Sayıştayın yaptığı piyasa takas fiyatı ve ÜFE arasındaki karşılaştırma doğru mudur, buna bir itirazınız var mı? Buna, bu şirketlerin bir itirazı var mı ve bu düzenleme yapılıp ÜFE'ye dönüldükten sonra ÜFE'den devam etmek daha mı avantajlı olacak Türkiye Kömür İşletmeleri açısından, yoksa yasal yollardan bir mevzuat değişikliği yaparak piyasa takas fiyatına geçmek avantaj sağlar mı? Bu konudaki değerlendirmenizi de duymak istiyorum çünkü önceki genel müdür Sayıştay raporunun hatalı olduğunu aslında ifade etti "Piyasa takas fiyatına geçmeseydik, ÜFE'de kalsaydık kurum daha fazla zarar ederdi." dedi ama bugün baktığımız zaman, Sayıştayın raporunun doğru olduğunu, sizin de ona katıldığınızı görüyoruz. Bunu da ben, resmî olarak, tutanaklara geçmesi bakımından sizden görüş olarak almak istiyorum.

Teşekkür ederim.