DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sayın Genel Müdür, değerli Yönetim Kurulu üyeleri, değerli bürokratlar, Sayıştayın kıymetli denetçileri ve milletvekili arkadaşlar; hepiniz tekrar hoş geldiniz.

Bulgu çok önemli bir bulgu; şöyle önemli: Aslında biraz tarif etmek gerekiyor vahim durumu. TEDAŞ'ın özelleştirme kapsamında dağıtım şirketlerine devrettiği mülklerde, dağıtım şirketlerinin, bu, İHDS kapsamındaki sözleşmelerde yer almadığı hâlde kira ve reklam geliri elde ettiği, bunun da haksız bir kazanç olduğu Sayıştay raporlarında yazıyor. Bu doğrultuda Kurum, bu dağıtım şirketlerinin elde ettiği haksız kazancın düzeltilmesini, bu doğrultuda bu mülklerin sahibinin kendisi olduğunu, özelleştirme kapsamında yapılan sözleşmelerde reklam ve kira gelirlerinin dağıtım sistem geliri olacağına dair herhangi bir hüküm bulunmadığını ifade ederek bu gelirlerin kendisine ait olduğunu belirtiyor. Bu noktada da diyor ki: Ben TEDAŞ olarak bu gelirlerin yüzde 50'sini alıyorum, yüzde 25'i bu reklam ve kira geliri kapsamında yine dağıtım şirketlerine verilebilir, yüzde 25'i de vatandaşların faturasına yansıtılabilir veya diyebiliriz ki TEDAŞ'ın 2'nci bir alternatif teklifi her halükârda şu olabilir: Bu reklam ve kira gelirinin büyük çoğunluğunu vatandaşın faturasına yansıtmak da yine TEDAŞ'ın tercihi olabilir ancak sözleşmesinde yer almayan bir geliri özel dağıtım şirketlerinin elde etmesini TEDAŞ uygun görmüyor, Sayıştay uygun görmüyor. Bahsettiğimiz rakam 2018 yılı sonu itibarıyla 147 milyon 891 bin 82 lira 55 kuruş. Şimdi, çok dikkatli olarak söyleyeceğim kuracağım cümleyi. 2015 yılının sonuna kadar -bu ifadeyi tekrar kullanacağım, kimse alınıp gücenmesin- 36 milyon 303 bin 595 lira 77 kuruş artı faizlik reklam ve kira geliri tutarı dağıtım şirketlerinin kasasına girmiş, bu para geri alınamadığı için de görüyoruz ki dağıtım şirketlerinin kasasına bir hortum bağlanmış. Şimdi, bu konuyla ilgili TEDAŞ'ın yaptığı itirazdan sonra bir kılıfına uydurma operasyonu başlıyor. Bu operasyonun başında kim var? EPDK var. Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu bakalım neyi düzenlemiş? TEDAŞ'ın haklarını mı savunmuş, vatandaşın haklarını mı savunmuş, neyi savunmuş? TEDAŞ ne yapıyor? 1/1/2016 tarihinde mevzuatta bir değişiklik yapıyor ve diyor ki: "Bu TEDAŞ'ın mülklerindeki reklam ve kira gelirlerinin tümü, sözleşmesinde olmamasına rağmen, özel dağıtım şirketlerine aittir." Böyle bir karar veriyor. Bunun bedeli 2018 yılının sonuna kadar vatandaşımızın -TEDAŞ da kamu kaynağı kullandığı için söylüyorum her halükarda- cebinden eksilen 147 milyon 891 bin 82 lira 55 kuruş. 2019 yılı var, 2020 yılı var; bununla birlikte 200 milyon lirayı geçtiğini görebiliyoruz ve aynı zamanda da EPDK'nin bu düzenlemeyi henüz yapmadan önceki kısmı yani tamamen usulsüz olan kısmında aynı zamanda bir aklama çabası var. Şimdi, bu konuya -ben KİT Alt Komisyon toplantısı sırasında da EPDK yetkilisine söyledim- itiraz ettik, TEDAŞ Genel Müdürü de itiraz etti, hatta bana göre Halil İbrahim Leventoğlu'nun kendisi görevden uzaklaştırılmıştır ve uzaklaştırılmasının temel nedenlerinden bir tanesi de Sayıştayın bu bulgusudur, bu dağıtım şirketlerine âdeta peşkeş çekilen bu tutardır. Bunun peşkeş çekilmediğini iddia eden arkadaşlar varsa da bunu açıklasınlar. EPDK'den bunun açıklamasını istiyorum. Kimin parasını kime veriyorlar? En basit anlamda, çok anlaşılır olması için bir örnek vereceğim: Bir apartman var, apartmanda ev sahipleri var ve dolayısıyla da onlar apartmanın yan yüzeyine, duvarına, dışarıya, sokağa doğru bakan tarafa bir reklam panosu asıldığı zaman onun gelirine onlar sahip olurlar, yani mülklerin sahibi; kiracılar sahip olmaz. Dolayısıyla, TEDAŞ bu kendi kiraladığı ve belirli süreliğine kiraladığı mülklerin sözleşmelerine de reklam ve kira gelirleri konusunda bir hüküm yazmadığına göre böyle elde edilen gelir sözleşme dışıdır, kapsam dışıdır, dolayısıyla da yasa dışıdır. Bu bakımdan, KİT Alt Komisyonu toplantısında EPDK yetkilisinin verdiği cevap şuydu, -keşke tutanak olsa da sizin de şu anda onu okuma şansınız olsaydı- dedi ki: "Biz zaman zaman dağıtım şirketlerine ceza da kesiyoruz." Ya, eğer ceza kesmen gerekiyorsa ceza keseceksin, sözleşmesini feshetmen gerekiyorsa sözleşmesini feshedeceksin ama vatandaşın parasına da sahip çıkacaksın. Dolayısıyla, bu bulguya Sayıştay ısrarla yer veriyor ve mevcut durum itibarıyla da bu reklam ve kira gelirlerinin yüzde 75'i dağıtım şirketlerine kalıyor. Bu haksız kazancı EPDK nasıl açıklıyor? Burada, bize, halkın milletvekillerine, milletin vekillerine bir açıklasın, bilelim.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Teşekkür ediyorum.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Yani sorum EPDK'ya. Kurum bu konuda mücadele veriyor.