KOMİSYON KONUŞMASI

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sayın Genel Müdür, değerli yönetim kurulu üyeleri, değerli bürokratlar, Sayıştayın kıymetli denetçileri ve milletvekili arkadaşlarımız; hepiniz tekrar hoş geldiniz.

Ben birkaç noktaya özellikle temas edeceğim. Özellikle biz bu denetimleri yaparken kurumların, tabii, kârına, zararına bakıyoruz; hangi kararları almışlar, nasıl uygulamışlar bakıyoruz ama bazı konular var ki, bazı yapılan hatalar, bazı eksik uygulamalar var ki maalesef parayla paha biçilemeyecek derecede telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğuruyor. Bunlardan bir tanesi, 31 Mayıs 2017 tarihinde Şırnak'ın Uludere ilçesi Şenoba Belediyesindeki askerî üs bölgelerini denetleyen üst rütbeli askerleri taşıyan "Cougar" tipi helikopter maalesef yüksek gerilim hattına takılarak, ardından 300 metre yükselip daha sonra da yere çakılmak şeklinde parçalandı ve 13 şehidimiz var. Tümgeneral Aydoğan Aydın'ın da aralarında bulunduğu 2'si pilot, 1'i teknisyen 13 şehidimiz var. Saat 20.55 sıralarında geçtiği vadinin her iki yamacında bulunan yüksek gerilim direklerine bağlı tellere takılıyor helikopter ve daha sonra da yükselerek infilak ediyor.

Maalesef kaybettiğimiz değerlerle ilgili olarak bir bilgi vermek gerekirse; Tümgeneral Aydoğan Aydın ömrü boyunca komando taburlarında ve tugaylarında görev almış ve 2016 yılında da Şırnak'ta görev almış ve Kato Operasyonu'nda çok üstün başarılar elde etmiş ekibin başındaki kişi. Burada, kaybetmemizin nedeni, TEİAŞ'la ilgili olan kısmı yani TEİAŞ ve Millî Savunma Bakanlığının arasındaki koordinasyonsuzluktan kaynaklanan sorun, buradaki yüksek gerilim hatlarında ikaz küresi bulunmaması konusu. Ben bu konunun üzerinde mümkün olduğunca TEİAŞ denetimlerinde duruyorum çünkü bu canlar maalesef kaybedildi ve telafisi mümkün değil. Ben daha önce sormuştum, "Yüksek gerilim hatlarında ne kadar ikaz küresine ihtiyaç var, şu anda kaçında, ne kadar ikaz küresi takılı?" diye. Gelen yanıta göre 67.600 kilometre enerji iletim hattımızda yaklaşık 100 bin adet ikaz küresinin bulunmakta olduğu, ancak 180 bin adet daha ikaz küresine ihtiyaç bulunduğu ifade edilmiş.

Benim sorum şu: En kritik anlamda, Millî Savunma Bakanlığından size iletilen ve sizin koordine olduğunuz ve hâlâ daha ikaz küresi takmadığınız bu kritik hatlar var mı? Yoksa, öncelik sırasına göre bu kritik problemi ortadan kaldırdınız, ülkemizin diğer yerlerini, bir terör sıkıntısı olmayan, helikopter ve hava araçlarının hareketliliğinin çok fazla olmadığı yerleri de ikinci önceliğe alarak mı telafi ediyorsunuz? Yoksa biz, güneydoğuda kahramanca çarpışan Mehmetçik'in, Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarımızın her harekât yaparken, her helikopter kaldırdıklarında tedirgin olmamız mı gerekiyor? Aynı zamanda da KİT Komisyonu üyeleri olarak, bu durumun sorumlusu olarak bir noktada bizim de bu sorunu çözemememiz dolayısıyla üzülmemiz ve kahrolmamız mı gerekiyor?

Diğer bir konu, 2015 yılında gerçekleşen ve Türkiye çapında, Türkiye'de aynı anda elektriklerin kesilmesine neden olan ve büyük bir güvenlik zafiyetine yol açan durumla ilgili. Bu duruma baktığımızda âdeta daha sonra yaşanan darbe girişiminin de habercisi, güvenlik zafiyetinin önemi bakımından. Ben bir elektrik mühendisi olarak söylüyorum, tüm Türkiye'de aynı anda elektriklerin gitmesi ve tüm Türkiye'ye aynı anda elektriklerin gelmesinin altı buçuk saat sürmesi yani bölüm bölüm geliyor ama tümüne gelmesi altı buçuk saat sonra. Bu durum çok büyük bir güvenlik zafiyeti içeriyor. Evet, dolayısıyla bu noktada ben bir bilgi vermek istiyorum bu konuyla ilgili daha sonra da sorumu soracağım.

31 Mart 2015 tarihinde meydana gelen elektrik kesintisi Kıta Avrupası sisteminde son on beş yılın üçüncü önemli arızası olmuştur. Sebepleri nelerdir? Bunlar sizi çok yakından ilgilendiriyor, bunların her birini bertaraf etmiş olmanız gerekli.

1) Doğu ve batı koridoru hat sisteminin kritik merkez kısmında 4 adet 400 volt hat servis dışı bırakılarak uzun iletim mesafesi Çoruh Nehri üzerinde bulunan kuzeydoğudaki HES'lerin 1.300 kilometre uzaklıktaki İstanbul'un büyük yük bölgesini beslemesi. Çok açık değil mi yüklerdeki dengesizlikler ve mesafesi. Doğudaki hidroelektrik santrallerinin yüksek üretiminin ve nispeten batıya göre uzun iletim sistemiyle taşınması dinamik güvenlik kriterini sağlamamıştır. Hattın aşırı yükten servis dışı kalarak yüksek yük açısal kararsızlığı başlatmış ve sonuçta sistem ayrılmıştır.

2) Açısal kararlılık için seri kapasitörlerin önemi yeteri derecede kavranamamıştır.

3) Türkiye 400 kilovolt iletim sistemi ilk olarak servis dışı kalan hattın mesafe koruma rölesinin etkisi doğru değerlendirilememiştir.

4) Çok sayıda büyük termoelektrik santralinin 47,5 hertz üstü frekanslarda servis dışı kalması Elektrik Şebeke Yönetmeliği'nde belirtilen yükümlülüklerle tezat oluşturmaktadır.

5) Santrallerin erken ve düzensiz kesintisini dengelemek üzere düşük frekans röleleriyle büyük miktarda yük atmak gerekirdi.

6) Türkiye elektrik sisteminde 31 Mart 2015 olayları öncesinde sistem konfigürasyonu ve özel yük akışının dışında Türkiye elektrik sisteminde, batı ve doğu alt sistemlerinde yük ve üretim arasındaki -çok kritik burası- yüzde 21 ve yüzde 41 oranındaki büyük yük dengesizliğini yönetmek oldukça zor bir konudur. Bu tip elektrik sistemlerinde aşırı dengesizlikler sırasında kullanılan koruma rölelerinin mevcut ayarları büyük olasılıkla elektrik sistemini koruyamazlar.

Ve etmenlerden bir tanesi de Millî Yük Tevzi İşletme Müdürlüğünün bu doğu-batı yönündeki açısal kararsızlığa yeterince dikkat göstermemesi.

Şimdi, buradan geliyorum, bu aradaki dengesizliğe. Bunun neye mal olduğunu gördük, şu ana kadar ihmallerin, hataların ve mühendislik çalışmasının tam yapılmamasına. Şimdi, bu yük dengesizliği konusunda siz bu sorunu çözmek için, üretim ve iletim hattındaki problemi çözmek için ne yapıyorsunuz? Sorunları çözmek için "2020 kapasite kullanım mekanizması teşviki" adı altında bir teşvik veriyorsunuz. Bazı santraller belirli tam kapasitede çalışmıyor olsalar da kapasitelerini hazır hâlde tutmaları için de para ödüyorsunuz. Bunun için 2020 yılında ödediğiniz toplam teşvik tutarı -yani bunu pek çok vatandaş, pek çok sektörde çalışan hem bireyler hem tüzel kişilikler, şirketler hepsinin alamadığı büyük bir teşvikten bahsediyoruz- 2 milyar 200 milyon lira; bunu hesapladım. 2018, 2019, 2020 yıllarında toplam verdiğiniz kapasite mekanizması teşviki ne kadardır? Bunu firmalara göre -zaten internet sitenizde var ama- sizden ben daha derli toplu bir şekilde talep ediyorum.

Evet, benim muhalefet şerhinde de yazdığım, sizin Alt Komisyon toplantısında yanıt olarak verdiğiniz ama yanıt biraz kapalı o yüzden ben soruyu tekrar sormak istiyorum. "2018 yılında Yatırım Programı'nda olup hiç işlem görmemiş proje sayısı 653 adettir. Diğer taraftan, yatırım projelerinin iş bitim tarihleri incelendiğinde 2018 Yılı Yatırım Programı'nda olup geçici kabulü yapılan 100 adet yatırım projesinin 59'unda sözleşmeye göre iş bitim tarihinde gecikme yaşandığı tespit edildiğinden, yatırım projelerinden istenilen verimin zamanında sağlıklı sonuçlar elde edilebilmesi mümkün gözükmemektedir. Yatırım programı kapsamındaki projelerde genelde meydana gelen uzun süreli gecikmeler ve verilen süre uzatımlarına rağmen halen çoğu projede yaşanan gecikmelerin çukur sayısı, kesinti sayısı ve tepe sayısının artmasında etkili olduğu düşünülmektedir." diyor Sayıştay. Aynı zamanda 2016 Yılı Denetim Raporu'nda belirtilen -ben bunu güncel olarak sizden talep ediyorum- 5 adet boğaz geçiş iletim hattının yüklenme oranları yıllık bazda yüzde 17 ila yüzde 42 arasında olup oldukça düşük kalmaktadır. Ayrıca, hat fiderine konulan akım trafoları oranları düşük tutulduğundan ilgili iletim hatlarının düşük kapasitede kullanılmasına yol açmakta ve bu durum iletim kısıtlarına neden olmaktadır. Ben, mevcut bu boğaz iletim geçiş hatlarıyla ilgili de bir bilgi vermenizi istiyorum. Özellikle İstanbul ve Çanakkale Boğazı gibi çeşitli geçişlerdeki iletim hattında nasıl bir teknoloji kullanıyoruz? Belirli bir yedeklemesi var mı? Yani burada telafi edilmesi gerekecek, zafiyet yaratacak bir durum var mı? TEİAŞ olarak kullanıcı bazında 2016, 2017, 2018, 2019 ve 2020 yıllarında kestiğiniz cezalar, nedenleri ve tutarlarını sizden istiyorum.

Son bir soru da Zonguldak'la ilgili. Zonguldak'ta geçtiğimiz günlerde, geçtiğimiz birkaç ay içinde yaklaşık iki haftaya varan bir elektrik kesintisi yaşandı. Özellikle özel dağıtım şirketi kaynaklı olarak tespit edilse de sorunların TEDAŞ, EPDK ve aynı zamanda da TEİAŞ'ı ilgilendiren boyutları olabilir. Sizinle ben telefon görüşmesi yapmıştım, siz: "Konunun TEİAŞ'la doğrudan ilgili olmadığını." ifade etmiştiniz. Bu bakımdan, özellikle Zonguldak, Bartın, Kastamonu ve Karabük illerini kapsayan alandaki TEİAŞ'ın varsa sorunları, sıkıntıları, düğümlenmiş bir yumak hâline gelen özellikle 7 termik santral ünitesinin bir arada bulunduğu Zonguldak Çatalağzı, Muslu bölgesinde TEİAŞ'ın iletim hatlarının bir karmaşası söz konusu mudur? Bundan kaynaklanan sıkıntılar yaşamakta mısınız? Varsa sıkıntınız, çözmek için nasıl bir projeniz var? Bunları sizden öğrenmek istiyorum.

Kurumun genel yönetimi, tabii, çok mühendislik gerektiren bir yönetim, aynı zamanda da tehlikeli iş sınıfına giriyor. Bu bakımdan, ben, şahsınızda, yönetim kurulunun şahsında TEİAŞ'ın tüm görevlilerine hem teşekkür ediyorum hem çalışmalarınızda başarılar diliyorum; performansınızın artarak devam etmesini diliyorum. Ümit ediyorum ki bu, tüm Türkiye'de yaşanan enerji kesintisi bir kez daha yaşanmaz. İnanın, ben o kesinti yaşandığı an bir elektrik mühendisi olarak şunu dedim: Artık bu ülkede her şey olabilir. Ve bu bir ölçüde telafi edilmiş olacak ki darbe girişiminin yapıldığı gece bu gerçekleşemedi ama TEİAŞ bünyesinde çalıştıracağınız kişiler... Basına da yansıyan, çeşitli hackerların zaman zaman olduğu, bazı sabotajlar yaptığı, devlet kurumlarına girip orada belirli maddi...

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Yavuzyılmaz, tamamlayalım.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - ...menfaat elde ettikleri yönünde konular var. TEİAŞ'ın bu önemli departmanlarında çalışacak kişilerle ilgili özel bir güvenlik araştırması yapıyor musunuz?

Teşekkür ediyorum.