DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - 2 tane konuyla ilgili konuşacağım ama önce, bugünün bir önemi var, bugün 3 Mart 1992'nin yıl dönümü; Zonguldak ili Kozlu ilçesinde Türkiye Taşkömürü Kurumu müessesesinde yaşanan grizu faciasında 263 madencimizi kaybettik.

EÜAŞ GENEL MÜDÜRÜ İZZET ALAGÖZ - Başımız sağ olsun.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sağ olun, vatanımız sağ olsun.

Ancak burada, boynumuzun borcu olan bir konu var, maalesef yıllar içinde bu bir türlü çözülemedi. Hatta konuyla ilgili verdiğim kanun teklifi de âdeta Genel Kurulda faili meçhul bir şekilde reddedildi. Yani AK PARTİ reddetti ama hangi milletvekillerinin reddettiği belli değil çünkü el kaldırma şeklinde bir reddetme oldu.

Konu şuydu: Daha önce çıkarılan bir kanun çerçevesinde 2003 ve 2014 yılları arasında maden kazalarında şehit olanların ailelerine devlette istihdam hakkı tanınmasıyla ilgili bir kanun kabul edilmişti ancak Zonguldak emeğin başkenti olan bir şehir ve özellikle Zonguldak'ta TTK'de gerçekleşen maden kazaları 2003 yılından önce gerçekleşen kazalar. Bunlardan bir tanesi 1992 yılında Kozlu'da gerçekleşen grizu faciası, 263 madencimizi kaybettik ve 1983 yılında Armutçuk'ta gerçekleşen kazada da yine, 108 madencimiz hayatını kaybetti. Bu hayatını kaybeden madencilerimizin ailelerine devlette istihdam hakkı verilmedi. Dolayısıyla, bu, gerçekten, maalesef siyasetçilerin, bürokratların, herkesin ayıbı konumunda bir konu. Bu konunun çözülmesi için büyük çaba sarf etmemize rağmen ben şu anda KİT Komisyonunda da tekrar söylüyorum: Bu babasız büyüyen çocukların devlette istihdam hakkı elde etmesi ve şehitler arasında ayrımcılık yapılmaması için bu kanuni değişikliğin bir an önce yapılması gerekiyor.

Diğer, ikinci bir konu -yeri gelmişken bunu sizinle paylaşmak istiyorum, sizinle daha önce iletişime geçmiştim- ATEX sertifikalı alev sızdırmaz ürünler Türkiye Taşkömürü Kurumunda üretiliyor. Bunlarla ilgili EÜAŞ'ın, yine, santrallerinde ve faaliyetlerinde, yerlileşme ve millîleşme kapsamında, bu ürünleri kullanabileceği yönünde sizin de adımlarınız oldu. Ben bunlar için teşekkür ediyorum. Bu konuda BOTAŞ siparişlerini verdi, sizin de en kısa sürede kurumlar arasındaki iş birliğini geliştirmenizi diliyorum.

Diğer bir konu da dalga enerjisi konusu. Yine, sizinle geçtiğimiz yıl konuşmuştuk ama geçtiğimiz süreç içinde bu konuda İzmir Büyükşehir Belediyesi ve bilim insanlarıyla birlikte yürüttüğümüz bir çalışma oldu. Bu çalışmayı size açacağımı söyledim, siz de "Hayhay." dediniz "Mutlaka birlikte değerlendirelim, toplantılarını yapalım." demiştiniz, buna da artık önümüzdeki süreçte de start vermeyi diliyorum tekrar.

Son bir konu olarak da bu Hindistanlı firmayla yapılan anlaşma konusunda şunu söyleyeyim: Hindistanlı firmayla ilgili Vakıfbanka ödenen bir tutar var, ödenen akreditif komisyonu var ve tutar 1 milyon 69 bin 576,66 avro karşılığı 5 milyon 233 bin 181,97 lira. Şimdi, ödenen bu. İrat kaydedilense, sözleşme feshedildiği için irat kaydedilen tutarsa 3 milyon 831 bin...

İRFAN KARTAL (Van) - Avro...

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - ...avro tutarında bir tutar da, para da irat kaydedilmiş. Şimdi, irat kaydedilme koşullarını bizim görebilmemiz için yani sözleşmede eğer sözleşmenin gereği olan evrakları ve belgeleri firma tamamlamadığı durumda bu irat kaydedilecek tutar zaten buysa bu aslında ekstra kazanılmış bir gelirden ziyade aslında hakkın temin edilmesidir. Dolayısıyla, her hâlükârda, burada boş yere ödenen komisyon tutarı bir zarar olarak duruyor. Dolayısıyla da bu zararla ilgili de bunun tedbirini almayan, belge ve bilgi süreçleri tamamlanmadan bu süreç akışının içindeki komisyon tutarlarını ödemek zorunda kalan EÜAŞ yetkilerinin de konuyla ilgili sizin başlatacağınız kurum içindeki teftişle birlikte de teftiş edilmesi gerektiğini düşünüyorum; aksi takdirde, burada ödenen 5 milyon 233 bin 181,97 liranın vatandaşın vergileriyle toplanan para olduğunu unutmayalım.

Teşekkür ediyorum.