KOMİSYON KONUŞMASI

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Anladığım kadarıyla bize inceleme fırsatı veriyorsunuz bunları.

BAŞKAN FATMA AKSAL - Evet, evet yani bir inceleme fırsatı...

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Önümüzdeki toplantıda...

BAŞKAN FATMA AKSAL - Sizlerin de önümüzdeki toplantı için, alt komisyon için önerileriniz varsa bize sunabilirsiniz.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Evet.

Şimdi şöyle: Hani, böyle konuşurken yanlış anlaşılmalara asla yol açmamak gerekiyor. Bakınız, yapılan her bir çalışma, en ufak bir çalışma bile çok değerli, kıymetlidir.

BAŞKAN FATMA AKSAL - Evet, haksızlık olur yani gerçekten, çok ciddi emek veriliyor.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Tabii ki arkadaşlarımızın zamanı söz konusudur, emek söz konusudur. Bizim tam bu noktada itiraz ettiğimiz şey şu: Daha etkin çalışmalar yapalım.

BAŞKAN FATMA AKSAL - Tamam, inşallah, hepimizin zamanı çok değerli, etkinliği önemli.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Evet.

Güzel bir rapor hazırlandığı söyleniyor. Arkadaşımız da herhâlde bugün yok burada; Başkanımız, STEM'le ilgili Alt Komisyon Başkanı.

BAŞKAN FATMA AKSAL - Derya Hanım bu Komisyonda değil.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Ha, öyle mi? Pardon, doğru.

BAŞKAN FATMA AKSAL - Zaten o da tamamlandı yani raporu da yayımlandı. Şu an için...

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - İşte, raporu hani, görmedik. Bakın, rapor elimize geçmedi.

BAŞKAN FATMA AKSAL - Rapor yayımlandı. Tabii, raporla ilgili her şey bitti.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - İşte, onunla ilgili bir bilgi mesela talep ediyoruz.

BAŞKAN FATMA AKSAL - 15 tane basılmış ama rapor...

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Hayır, en azından baskı olarak değil; maillerimize atılabilir yani herkes, isteyen çıktısını alabilir.

BAŞKAN FATMA AKSAL - Tamam, atarız ama rapor da daha çok basılırsa da ulaştırırız Komisyon üyelerine. En azından...

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Yok, mailimize gelebilir, sorun değil yani illa basılı olmasına gerek yok.

BAŞKAN FATMA AKSAL - Tamam.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Mesela, evet, özellikle bu bizim alt komisyonumuzu çok önemsiyoruz; İstanbul Sözleşmesi'nin Etkin Uygulanması ve İzlenmesi Konulu Alt Komisyonu. Mesela, o da 12 Şubat 2020 gününden beri toplanmadı yani bir yılı geçti; 12 Şubat değil mi? Bir yılı geçmiş durumda. Biz bunu çok önemsiyoruz. Yani bu Komisyonumuzun alt çalışmasını da tamamlayıp raporlaştırması gerekiyor. Bunların önerilerini biz yazacağız.

Bakın, ben mesela ısrarla şunu söylüyorum: Yapılan çalışmalardan, mesela benim geçmişte son derece beğendiğim -ben o dönem milletvekili değildim- toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeleme çalışması var. Ben çok önemsiyorum hatta bütçe konuşmam sırasında elime aldım gösterdim. Çok cesur bir rapor, çok güzel bir rapor ama uygulamada yok. Geçen dönemde, biliyorsunuz, Naci Bey de geldi bir sunuş yaptı, Bakanlıktan da geldiler o konuda bir sunuş yaptılar ama içerikler boş. Bizim söylediğimiz şu: Şimdi, yeni bir alt komisyon kurmak yerine biz oturup bu yaptığımız işleri etkinleştirmeye çalışalım, bize başvuru kanunları çalışalım yani oturup yine bir akademisyenler raporu gibi rapor çalışmayalım. Yani ben bu dönemde bir alt komisyon kurulmamasını, buradaki, bize kanunda emredilen işler konusunda etkin çalışmamızı öneriyorum yani arkadaşlarımız da önerilerini yaparken bu konuda düşüncelerini netleştirsin diye...

Bir de bugün bir netleşme olsun; mesela, çok özel bir durum olmadıkça en geç iki haftada bir toplanma kararı alalım. Olabiliyorsa, hani, gereklilik olursa her hafta, olmaması hâlinde iki haftada bir. Bütün milletvekillerimiz de programlarını ona göre ayarlayarak bilsinler.

SUZAN ŞAHİN (Hatay) - Her haftanın çarşamba günü olsun.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Hani, şöyle olmasın: Şimdi, biz, mesela, geçen son bir ayda hep şöyle yaptık -Komisyon arkadaşlarımızdan utandık sonunda- her hafta cuma günü arıyoruz, KEFEK bu hafta toplanacak mı, toplanmayacak mı; toplanacak mı, toplanmayacak mı? İşte "Şundan dolayı toplanmıyoruz, bundan dolayı toplanmıyoruz." Ya, bu hâle getirmeksizin rutin bir periyot belirleyelim.

BAŞKAN FATMA AKSAL - Tamam, daha sık toplanacağız.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Hayır, daha sık toplantı değil yani onu belirleyelim.

SUZAN ŞAHİN (Hatay) - Belirli olsun bilinmesi açısından.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Mesela, her hafta diyelim, biz uyarız; iki hafta da bir diyelim, ona da uyarız ama toplantı çağrısı bekleme olmasın. Bu sefer her hafta şunun tedirginliği yaşıyoruz: Bu hafta var mı acaba ona göre programımızı ayarlayalım. Bir rutine bağlayalım bunu.

Biz önerilerimiz hazırlamıştık ama vermeyelim o zaman, değil mi arkadaşlar, ne diyorsunuz?

SUZAN ŞAHİN (Hatay) - Evet, evet.

SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul) - Haftaya verelim.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - O zaman bunları da değerlendirerek haftaya ya da işte, ilk toplantımızda ona göre belirleyelim.