ATİLA SERTEL (İzmir) - Evet, öncelikle bardağın hem boş hem dolu yanını görmek gerekiyor. Ben MKE'nin Türkiye için çok önemli bir kurum olduğunu ve Türkiye'de -sizin de söylediğiniz gibi- KİT'ler arasında 4'üncü sırada çok önemli bir yer tuttuğunu biliyorum ve yaptığınız projeler kapsamında Fırtına, Panter, Yavuz, Boran obüsleri, diğer çift namlulu uçaksavar, kara topu, KORKUT hava sistemi topu; bunlar gerçekten hem Türkiye'nin ihtiyacını karşılıyor hem de Deniz Yavuzyılmaz kardeşimin söylediği gibi, yurt dışına satış, ihraç etme imkânı da sağlıyor. O açıdan bu üretimle ilgili sizi kutluyorum.

Keşke Tank Palet Fabrikasını da siz işletseydiniz de çok daha başarılı, yerli ve millî noktada başarıya doğru daha iyi bir noktaya getirirdiniz, biliyorum. Devredilmeseydi gayet iyi olurdu.

Bu arada kurumun fabrikaları ve diğer ilgili birimlerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere yurt dışından temini gereken muhtelif ham madde, malzeme ve ürünlerin tedariki için ihalelere özellikle 2016 yılından itibaren bazı ülkelerin teklif vermekten imtina ettikleri dikkatimi çekti. Yani paramızla dahi yurt dışından bazı ürünleri alamıyoruz diye biliyorum, yanlışsa düzeltirsiniz. Bizim ülkemize ham madde satmaktan imtina eden ülkeler varsa hangileri? Bu olayın özellikle 2016 yılından sonra başladığı ifade ediliyor. Dolayısıyla 15 Temmuz darbe girişimiyle bu ülkelerin tavırlarının değişmesi arasında bir bağ var mı? Şu an, içinde bulunduğumuz bu sorunlar çözüldü mü, hâlâ ham madde satmaktan imtina eden ülke var mı? Öğrenmek istiyorum.

Yine, Oleum Tesisi Yatırım Projesi'yle ilgili ortaya çıkan gecikme ve aksaklıktan söz ediliyor. Geçen hafta Hintli bir firmanın EÜAŞ'a açtığı zarardan bahsettik, çok tartışma oldu o konuda ama bir Hintli firma var bu olayda da, hem maddi açıdan hem de zaman açısından zarara uğratmış anlaşılan. Dokuz yıl önce anlaşması yapılmasına rağmen tesis bitirilmemiş ve siz de geçen ocak ayında sözleşmeyi feshetmişsiniz. Kurumun gecikmeden ve yatırımı hayata geçirememesinden dolayı maddi zararı oldu mu, olduysa bu zarar ne kadar? Hindistanlı firmayla dokuz yıl önce anlaştığınız ancak bir türlü bitiremedikleri Oleum Tesisiyle ilgili son durum nedir? Bu tesis faaliyete geçirilebildi mi? Geçtiyse 9 yıl gecikmenin kuruma bir maliyeti mutlaka olacaktır, bu maliyet ne kadar?

Ben yine, Emisyon Patlayıcı Üretim Tesisindeki dokuz yıllık gecikmeden ve ölü yatırımdan bahsetmiştim. Şimdi, Oleum Tesisindeki dokuz yıllık gecikmeden ve tamamlanamayan yatırımdan da söz ettim. Ancak kurumun dokuz yıllık gecikmeli yatırımları bir hayli var anlaşılan. Dokuz yıl önce bir şey olmuş Kuruma. Şöyle ki; MKE ve Savunma Sanayii Başkanlığı arasında sözleşme imzalandıktan bu yana dokuz yıl geçmesine rağmen, Modern Makineli Tüfek Projesi'nin tamamlanamadığı görülüyor. 2018 raporuna göre dokuz yıl geçmiş, bugün ise üzerinden on iki yıl geçmiş olacak. 2016 yılında bitirilmesi gereken projenin daha ilk aşamasında olduğu vurgulanıyor. Sizin bu yatırımlarda bu kadar uzun süre gecikilmesinin, yine imzalanan sözleşmelerdeki gecikmelerden dolayı ciddi zararlar edilmesinin sebebi nedir? Böylesine önemli, stratejik ve güçlü bir kurumda güçlü bir ekip oluşturamadınız mı? Modern Makineli Tüfek Projesi şu an hangi aşamaya geldi, üretime geçebildiniz mi? Geçmediyseniz ne zaman, hangi tarihte üretime geçilecek? Bu projenin, bugüne kadar, Kuruma olan maliyetini de öğrenmek istiyorum.

Son olarak, ülkemizde özellikle 2016 yılında hain darbe girişiminin ardından bireysel olarak silahlanmaların arttığına dair yazılar görüyorum. Yani, gazetelerde hatta televizyonlarda zaman zaman haberler oluyor. Kendi kişisel gözlemlerim de bu yönde. Bu anlamda ülkemizde 2016 yılından itibaren silah satışı gerçekten arttı mı? Sizin bu konuda bir çalışmanız var mı, oldu mu? Bu yönde bir istatistiki bilginiz varsa paylaşırsanız memnun olurum. MKE'den alınan silah 2016'dan sonra daha da artış gösterdi mi? Yani sizin silah satışlarınızı da merak ederek soruyorum bunu. 2016 yılından itibaren, yıl yıl belirtmek kaydıyla, şahıslara satılan silah kaç adet oldu -askerî personel ve polisi ayrı tutarak soruyorum- ve satılan silahların ne kadarı yerli, ne kadarı ithal silahlar; onları öğrenmek istiyorum.

Son sözüm olduğu için -yani bir daha söz alıp belki size bazı şeyleri söylemek isterdim ama- şimdi söyleyeyim çünkü Başkan müsaade etmiyor; öyle demokratik bir yöntem oluşturdu, o yöntemi şimdi kullanayım.

Aslında MKE'nin çok daha büyük başarılara imza atacağının bilincindeyim ve 2019'dan beri siz kurumun başındasınız Genel Müdür olarak. Yani dış ülkelerdeki bilgi ve birikiminizle, özel sektördeki bilgi ve birikiminizle kurumsal olarak MKE'yi belli bir noktaya çekme gayretlerinizi izliyoruz. Elbette ki her kurumda belli kusurlar, hatalar olur. Bizim bu sorularımızdaki ve yaptığımız eleştirilerdeki amaç kurumun daha iyi bir noktaya gelmesi yolundadır; yani kurumu yıpratmaya yönelik ya da kurumun çalışmalarını alta çekmeye yönelik herhangi bir kaygımız yoktur. Bütün KİT'ler, Türkiye Cumhuriyeti'nin, şanlı bayrağımızın altında vatanımızın KİT'leridir. Biz bu KİT'lerin daha iyi yönetilmesini, daha iktisatlı, devletin, milletin parasını koruyan, kollayan bir anlayışla yönetilmesini çok arzu ediyoruz. O yüzden zaman zaman burada değişik kurumlara yönelik ağır ve sert eleştirilerimiz oluyor ama bizim MKE'ye olan eleştirimiz: Daha iyi olabilir, daha dünyaya açılan bir marka hâline gelebilir ve uluslararası dünyada yerini çok daha sağlamlaştırıp çok daha iyi bir noktaya getirilebilir diye düşünüyorum. Bu yolda da başarılarınızın devamını diliyorum. Özellikle eksik ve aksak olan ve yasal olarak ya da diğer konularda bizim üzerimize ne düşüyorsa... Tabii, bizim getirdiğimiz kanun teklifleri ya da araştırma önergeleri muhalefet olduğumuz gerekçesiyle Mecliste kabul edilmiyor iktidar partileri tarafından ama iktidar partilerinin getirdiği ve bizim de aklımızın bastığı her noktada, bu kuruma yönelik çıkacak her türlü yasada, her türlü gelişmede sizin lehinizde oy kullanacağımızı belirtiyorum.

Teşekkür ediyorum.