KOMİSYON KONUŞMASI

KEMAL PEKÖZ (Adana) - Sayın Başkan, sayın kurum yetkilileri; hoş geldiniz.

Ben, çok uzun süre kalamayacağım için ağrılarımdan dolayı, her şey üzerine söyleyeceklerimi kısaca söyleyip çıkmak istiyorum. O nedenle, kabul etmenizi rica ediyoruz.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Geçmiş olsun, kabul ediyoruz.

KEMAL PEKÖZ (Adana) - Şimdi, Bitlis Milletvekilimiz konuşması olduğu için gitti ama notu bana bıraktı, öncelikle onu sormak istiyorum. "Yılan hikâyesine dönmüş olan Bitlis Havaalanı, Turgut Özal döneminden beri her seçim döneminde siyaset malzemesi olarak kullanıldı. Böyle bir proje var mıdır Bitlis Havaalanıyla ilgili, varsa gerçekleşme şansı var mıdır, gerçekleşme şansı varsa ne zaman gerçekleşebilir?" diye soruyor: ben de size iletmiş olayım bu soruyu.

Şimdi, Zafer Havaalanı'yla ilgili de biz evvelki sene de tartışmalar yaptık. Makul ve mantıklı bir yatırım olmadığı belli, daha doğrusu "Havaalanı yapılmamalıydı." diye bir iddiam tabii ki yok ama bunun verimli olmadığı çok açık ve meydanda. Arkadaşlar da çok ayrıntılı olarak rakamları verdikleri için onlara tekrar girmiyorum ama bunun mutlaka bir şekilde rehabilite edilmesi ve zararın bu kadar büyük olmaması için bir çabanın içerisinde olunması gerekiyor diye düşünüyorum.

Şimdi, değerli arkadaşlar, basına yansıyan haberlere göre daha önce Ulaştırma Bakanlığına da sordum ama cevap vermedikleri için tekrar burada da sormak istiyorum İstanbul Grand Airport Havalimanı İşletmesi -yani kısa adıyla İGA- ile Devlet Hava Meydanları İşletmesi arasında bir mahsuplaşma hesabı yapıldığı, görüşmesi yapılacağı, daha doğrusu görüşme talebi olduğu, dolayısıyla Devlet Hava Meydanları İşletmesinin İGA'ya yapması gereken kamu yolcu garantisi ödemesiyle İGA'nın Devlet Hava Meydanları İşletmesine ödeyeceği kira bedelleri arasında bir mahsuplaşma yapılacağı iddia ediliyor. Bu doğru mudur? Doğruysa bunun ayrıntıları daha sonra kamuoyuna açıklanacak mıdır, yoksa diğer şeylerde olduğu gibi bu sırdır diye ifade edilip üzerinden geçilecek midir? Bunu merak ediyorum.

İkincisi, şimdi yapılan tespitlere göre, HAVA-SEN'in açıklamasına göre daha doğrusu, pandemi nedeniyle ücretlerde indirimler yapıldı hava meydanlarında, hava yollarında. Pilotlar için yüzde 50, memurlar için yüzde 35 ve yer personeli için yüzde 30 indirimler yapıldı ancak aynı dönemde 347 tane 2021 model sıfır kilometre araç için de ihaleye çıkıldı. Böyle bir tasarrufun yapılmak zorunda olduğu bir dönemde bu kadar büyük bir israfın gerekçesi nedir, bunu nasıl izah edebilirsiniz ya da makul görüyor musunuz diye merak ediyorum doğrusu.

Bir de personel atamalarıyla ilgili işlemler var. Burada çok ciddi hukuksuzluklar olduğu görülüyor. Bununla ilgili çok sayıda dava açılmış durumda, bazıları reddedilmiş ama 16 davanın da devam ettiği ifade ediliyor. Adana Havalimanı'nda koruma ve güvenlik memuru olarak çalışan M.B önce havalimanı başmüdür yardımcısı yapılmış, dört saat sonra ise koruma güvenlik müdürlüğüne getirilmiş.

İkincisi, itfaiye memuru olan M.İ ise Devlet Hava Meydanları İşletmesi Personel Daire Başkanı Yardımcısı olmuş, arkasından Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdür Şube Müdürü olmuş kısa bir süre içerisinde.

Yine, Turan Ayanlar var, dört aylık kesme cezası almasına rağmen Ağrı Hava Meydanı Müdürü yapılmış. Oysa ki Devlet Memurları Kanunu'na göre aylık kesilmesi yapılanlar beş yıl bu tür bir hükümden yararlanamazlar diye bir ifadesi var. Bu nasıl gerçekleşmiş?

Havalimanı Müdür Yardımcısı olmak için dört yıllık üniversite mezunu olmak gerekirken Erzincan Havalimanı Müdür Yardımcılığına ön lisans mezunu -yani iki yıllık- mezun kişi ARFF memuru olarak atanıyor, ertesi gün ise şef olarak ataması yapılıyor yani şef olması için müdür yardımcılığı verilip ertesi gün şefliğe terfi ediyor. Bu nasıl bir yaklaşımdır diye düşünüyorum.

Isparta'ya bir günde 4 meydan müdürü atanıyor, aynı gün atananlar başka görevlere de terfi ettiriliyor yine.

Bir yıl içerisinde yaklaşık 200 kişi mevzuatın eğitim, disiplin, yeteri süre çalışma şartları yok sayılarak müfettiş raporuna göre yönetici yapılmaması gereken kişiler de dâhil olmak üzere yazılı, sözlü sınavlarda ilk 3'e girenler dışlanarak takdir yetkisi altında atamalar yapılmıştır. Bunlarla ilgili müdürlüğünüzün yaklaşımı nedir diye merak ediyorum. Çünkü böyle bir uygulamanın olması hâlinde, bunun genele uygulanması hâlinde içinden çıkılmaz durumlarla karşı karşıya kalırız diye düşünüyorum.

Diğer şeylere arkadaşlar geniş bir şekilde girdiler, anlattılar. Onun için, onlara tekrar tekrar girmek istemiyorum. Bu ödenmesi gereken kiralarla ilgili ertelemeler ya da daha sonra ertelemeden de çıkartıp vazgeçilmesi gibi şeyler de söz konusu. Onlarla ilgili de bir açıklama yaparlarsa ya da bize bilgi verirlerse seviniriz.

Teşekkür ediyorum.