KOMİSYON KONUŞMASI

HAYRETTİN NUHOĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan çok güzel bir sunum yaptı. İstiyor ki biz noter gibi onaylayalım. Bana göre büyük bir kısmı çok parlak bir seçim propagandasından başka bir şey değil. Biz üstelik iyi yapılan şeyleri değil, eksik gördüklerimizi söylemek zorundayız. Yani, elbette iyi gördüğümüz şeyler var, hoşumuza giden taraflar var; onları tekrarlamanın bir anlamı yok ama biz eksik gördüğümüz neler varsa onları soracağız.

Bir de Sayın Başkan, ben çok uzatmayacağım özellikle Gökan Bey gibi, kısa kesmeye çalışacağım. Birkaç sorum var, birkaç da ilavem var sonra.

Bir defa, öncelikle, Sayın Bakan, bir hususu sizden öğrenmek istiyorum. 20 Temmuz günü benim danışmanım Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'dan bir randevu istediğimi iletti Özel Kaleme, İstanbul'daki seçim bölgemle ilgili birkaç dosya vardı, o dosyaları sunmak için. 2 defa daha tekrarlandı bu randevu talebim, sekiz ay oldu, randevu talebime cevap alamadım. Bir muhalefet milletvekili olduğum için mi cevap verilmedi, Türkiye Büyük Millet Meclisini yoksa önemsemiyor musunuz veya Özel Kaleminizde ciddi bir eksiklik mi var? Birinci sorum bu.

İkinci sorum: İstanbul'da acil dönüşmesi gereken ve Türkiye'deki acil dönüşmesi gereken konut sayılarını verdiniz. Ben onları hem on sekiz yılda üretilen konutlara göre hem de son iki yılda yapılan konutlara göre hesaplıyorum, otuz beş yıl gibi bir sürede ancak tamamlanacak. Bunun hızını artırmayı düşünüyor musunuz ve ne kadar zamanda bu dönüşümün gerçekleşebileceğini söyleyebilirsiniz?

Diğer bir sorum, Kanal İstanbul'la ilgili. Orada depreme dayanıklı konutların yapılacağını hem Sayın Cumhurbaşkanı tarafından hem de -bizzat sizin ağzınızdan duymadım, hatırlamıyorum ama- Ulaştırma ve Altyapı Bakanlarından duyduk, orada depreme dayanıklı konutlar yapılacak. İstanbul'da bugünkü hâliyle her an bir depremin olma ihtimali var ve o depremin sonuçlarının çok korkunç olacağı herkes tarafından kabul ediliyor. Böyle bir durumda Kanal İstanbul'un yerine deprem İstanbul'a ağırlık verilmesini düşünüyor musunuz? Bu kapsamda, İstanbul'un 1/100.000 ölçekli plan değişikliğini askıya çıkarttığınızda biz onlara itiraz ettik, bu itirazlarımıza cevap alamadık. Daha sonra rezerv bölge ilan ettiniz, orayla ilgili 1/5.000 ve 1/1.000'lik hem imar planlarını hem uygulama planlarını askıya çıkarttınız; gene onlara gittik itiraz ettik, onlara da bir cevap verilmedi. Niçin cevap vermediniz, bu konuda bir açıklama yapabilir misiniz?

Sizin açıklamalarınız sırasında benim soracağım soruların bazılarının cevabını buldum, mesela Fikirtepe projesi gibi. Geç kalınmış olsa da şu anda askıya çıkmış, verilen sözler gecikerek gitti, inşallah bu defaki yerini bulur. Ama benzer şekilde Maltepe Esenkent Mahallesi'ni örnek vermek istiyorum veyahut da Ataşehir Şerifali'deki İmar İskân Konutları, benzerleri Örnek Mahallesi'nde var, Yenisahra'da var, 100 metre öteden tır geçince sallanıyor. Her an kendi kendine bile çökme tehlikesi var ve çok net bir şey daha; oradaki muhtarlardan dün akşam aldığım cevap, TOKİ'nin İstanbul'daki sorumlularının bu işi çok geciktirdikleri, savsakladıkları şeklindedir. Hem TOKİ Başkanı da buradaysa bu konu üzerine eğilmelerini özellikle rica ediyorum çünkü orada gerçekten her an çok...

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MURAT KURUM - TOKİ Başkanı hemşehrindir ha, ona göre.

HAYRETTİN NUHOĞLU (İstanbul) - Öyle mi, iyi.

Her an bir facia olabilir. Onun için...

TOKİ BAŞKANI ÖMER BULUT - Deprem Komisyonu değil de Plan ve Bütçe Komisyonuna döndü Sayın Vekilim.

HAYRETTİN NUHOĞLU (İstanbul) - Deprem burası, deprem. Gerçekten inanılmaz bir şey yani burada çözüm bulunabilir. Yani, Tozkoparan'da vesairede yapılan işler çok güzel. Yapılan güzel şeyleri niye söyleyeceğim ben, olmayanları söyleyeceğim tabii ki burada. Aynı şekilde İstanbul'da beklenen bir depremde hiç bugünkü gibi böyle güzel konuşmaların sonucunda bir manzarayla karşılaşmayacağımızı çok açık söylüyorum, temenni etmiyorum ama iddia ediyorum. En yakın depremde bile Türkiye'nin neresinde olursa olsun gene ağlayacağız, gene gözyaşı dökeceğiz. Bu yaptıklarımız yapılması gerekenlerin çok azıdır ve bir koordinasyonsuzluk vardır ki bu hepsinden önemlidir. Yapılan güzel şeyleri ben bizim komisyonda geçen haftalarda yaptığım konuşmada ifade ettim. Gerçekten sunumlarda çok güzel şeylerin yapıldığını da gördük ama birbirleriyle çelişiyor ve bilgi akışı yok, bunları organize edecek bir yetki sahibi yok, sorumlu yok. Bu eksikleri de dile getirdikten sonra kısaca birkaç samimi arzumu dile getirerek bitirmek istiyorum.

Sayın Bakan konuşması sırasında "Hep beraber çözeceğiz." dedi, çok doğru bir ifadeydi bu ama o kapsamda saydıklarının arasında ne yazık ki mühendis odalarını duyamadım. Nasıl bir şey ise mühendis odaları ve mühendisler bu deprem konusunda dışlanmış gibi. Bana kalırsa bu deprem konusunu çözmekteki en önemli kritik nokta, İnşaat Mühendisleri Odası çözüm ortağı olarak görülmelidir. Bunun yanında jeoloji, jeofizik ve harita kadastro mühendisleri de aynı derecede önemli olmakla birlikte inşaat mühendislerinin... Gökan Bey değindi ama ben biraz daha netleştirmek istiyorum. Her şantiyede, her binada mutlaka en az 1 inşaat mühendisi bulunmalıdır, görevli olmalıdır. Burada, tabii, zamanı değil, öyle tecrübelerimizi dile getiririz ki... Komisyon Başkanımız Sakarya'da görmüştür; ben deprem olduğu sabah Sakarya'ya gittim, bütün bölgeleri gezdim, benim de inşaatlarım vardı orada, Yalova'da, sapasağlam görünce mutlu oldum. Ama bu bize o kadar büyük tecrübeler kazandırdı ki o tecrübelerimizi biz şimdi bir şekilde uygulamaya koydurmak zorundayız. Binaların her birinin başında, o binanın sorumlusu bir şantiye şefi olmalıdır. O şantiye şefleri okullardan çok yetersiz mezun oluyor. Bunun eğitilmesini İnşaat Mühendisleri Odası tamamlayacak, hatta İnşaat Mühendisleri Odası ona yetkinlik belgesi verecek bence.

Bunları da göz önünde bulundurduktan sonra bir önemli konuyu da son olarak söyleyeceğim. Doğal afetlerle ilgili -sadece deprem değil- mutlaka ihtisas mahkemeleri kurulmalıdır. Bu ihtisas mahkemeleri aynı zamanda bilirkişileri tayin ederken de bilen kişilerden ve namuslu kişilerden seçmeli.

Benim şimdilik söyleyeceklerim bu kadar. Zaten Genel Kurulda da konuşmamız var diye burada zor oturuyoruz ama ben cevapları dinledikten sonra ancak müsaade alacağım.