| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğünün 2017 ve 2018 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 16 .03.2021 |
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Evet, Sayın Genel Müdür, aslında teşekkür etmek bazen gerçekten çok kolay, ben de o kolay yolu seçeceğim, size teşekkür ediyorum. Mutlaka vazifenizi büyük bir şevkle, istekle yerine getiriyorsunuz, siz de, yönetim kurulu da ve A'dan Z'ye, genel müdüründen, sahada çalışan işçisine kadar herkes elinden geleni mutlaka yapıyor ancak bizim burada görevimiz sizlerin yaptığı faaliyetleri denetlemek, aldığınız kararları denetlemek. İllaki denetim gerçekleştirmek için kurumun zarar etmesi gerekmiyor aynı zamanda kârında bir azalma olduğunda da neden azalma olduğunu, bunun kök nedenlerini ortaya çıkarmalıyız ki gelecek yıllar projeksiyonunda bu kök nedenler ortadan kalksın ve kârda azalma veya zarar gerçekleşmesin. Yani, iş işten geçtikten sonra, bir gün Eti Maden zarar ettikten sonra herkes şapkasını çıkarıp da önüne alıp düşünmeye başlamasın.
2018 yılı Eti Madenin dönem kârı 3 milyar 325 milyon 800 bin TL. 2019 yılı kârı 2 milyar 772 milyon 800 bin TL yani yüzde 16,6'lık kârda bir azalma var. 2020 yılı kâr-zarar durumu nedir; bunu da sizden talep ediyorum.
Şimdi, rica ediyorum kendinizi bizim yerimize koyun ve şöyle bir tabloyla karşı karşıyasınız: Kurum ağırlıklı olarak ürün satışını yurt dışı şirketleri üzerinden yapıyor ve çok basit bir soru soruyorsunuz; bu yurt dışındaki şirketlerin genel müdürlerinin maaşlarını soruyorsunuz ve ısrarla buna yanıt alamıyorsunuz. Buna yanıt alamadığınız zaman bu konunun üzerine denetçi bir milletvekili olarak kocaman bir soru işareti koyarsınız; burada gizlenen bir şey var demektir. Dolayısıyla bizim yaklaşımımız da maalesef bu şekilde ve siz bu cevabı vermediğiniz sürece aslında bu kuruma ve bu kurumun dünyada oturduğu şanlı konuma sizler zarar vermiş oluyorsunuz.
Şimdi, diğer taraftan, aynı zamanda, Kırka Boraks Pentahidrat Tesisiyle ilgili: Şirketin işi geciktirmesi kaynaklı yaklaşık 200 milyon liralık bir ceza ödemesi gerekiyor; bu kadar önemli bir konu. 200 milyon liralık bir ceza var ortada, gariban vatandaşa denk gelse açıkçası neredeyse... Neyse, cümleyi de tamamlamayayım yani son kuruşuna kadar tahsil eden yetkililer -öyle diyeyim- maalesef konu söz konusu bir şirket olduğu zaman birdenbire bir bakıyoruz Sayıştay raporundan, hop, çıkmış. Bunu açıklamaya çalışan bir Sayıştay denetçisi var mı? Yok. Sayıştay Başdenetçimiz toplantının başından beri önüne bakıyor, hiç açıklamakla ilgili en ufak bir çaba yok. Benim de görevim milletvekili olarak -halkın vergileriyle ödenen bir para, ortaya çıkan zarar, tesisin geç açılmasından kaynaklı bir kamu zararı- tüm bunları sorgulamak, bunu sorguluyorum, tık yok, bakın, hiç cevap yok, hiçbir yerden cevap yok. Neredeyse itiraf edeceğim, diyeceğim ki Sayıştay raporundan ben çıkarttım. Şimdi, bu konu var.
Diğer taraftan, yine rapordan hareketle ve yine bizim de yaptığımız araştırmalar itibarıyla, siyasi bir kadrolaşma var.
Sayın Genel Müdür, gerçekten, ben sizin yaptığınız çalışmaları burada çok anlatmak istiyorum, attığınız çok güzel adımlar var ama bir yanıyla, siyasi kadrolaşma yaptığınızı siz de biliyorsunuz ve diğer pek çok yetkili bunu yapıyor ve böyle olduğu zaman da hâliyle biz de bunu gündeme getirmek, eleştirmek durumundayız. Hemşehricilik bağı oluşturarak şirkette çalışan kişilerin yakın akrabalarına gerek Türkiye'de gerekse yurt dışındaki şirketlerde onlara pozisyonlar sağlayarak yol almaya devam ederseniz maalesef bu kuruma -üzülerek tekrar söylüyorum- en büyük zararı siz vermiş olursunuz.
Şimdi, bir diğer konu bu seyahatlere yapılan harcamalar. Şimdi, seyahatlere yapılan harcamalar için Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğünün ayırdığı bir bütçe var. Peki, Eti Madene yurt dışındaki şirketlerin ayırdığı bir bütçe yok mu? Ne kadar olduğunu soruyorum, 2017, 2018, 2019, 2020 yıllarında Eti Madenin yurt dışı şirketlerinin ayırdığı temsil, ağırlama giderleri gibi çeşitli, bu gibi, seyahatlerle ilgili ayırdığı ödenek ne kadardır?
Diğer taraftan, hani denetleyemiyoruz ya Eti Madenin yurt dışındaki şirketlerini. Mesela, bir tane örnek vereyim: "Eti Maden Global" diye bir Twitter adresiniz var, biliyor musunuz? Buranın takipçi sayısı 52. Yani bir gelecek vizyonu oluşturan, bir projeksiyon oluşturan Eti Madenin "Eti Maden Global" adındaki Twitter hesabı şu anda boş. Yani sosyal medya yönetiminin çok da iyi olmadığını -ben diğer Twitter adreslerini de takip ettim- buradan söyleyebiliriz.
Aynı zamanda, yine Eti Madenin, hani biz diyoruz ya Türkiye'de genel müdürlük binası kiralık ve ayda en az 330 bin lira kira ödeyerek yıllardır devam ediyor ve milyonlarca lira neredeyse binanın kendisini yapacak veya satın alabilecek kadar para harcanmış. Tamamen aslında soruşturma konusu bu; tabii, kimse oralı değil, ayrı bir konu. Şimdi, dönelim, mesela Eti Maden Asya Pasifik Limited Şirketi nerede? Bakın, adresi: RN 2003 20/V.18 Tang Lung Street, Causeway Bay, Hong Kong. Bu, eski adresi. Yeni adresi de şu: 6/F, Lee Garden 3, 1 Sunning Road, Causeway Bay, Hong Kong. Tuhaf olan şey şu: Bunların, bu ilgili adresleri internet sitesine girdiğiniz zaman, hani bazı geçici kurumlar günlük veya aylık ofis kiralarlar tefrişatı yapılmış olarak, bu adresler o adresler. Hani biraz önce ifade ettiğiniz yani yurt dışına daha yerleşik olmak, güçlü olmak, öyle görünmek kavramlarının üzerine yine bir soru işareti geliyor ve ben yurt dışındaki şirketlerin bulundukları, faaliyet gösterdikleri mülklerin kira giderlerini size soruyorum; kira ve diğer giderleri ayrı ayrı belirtilerek.
Şimdi, tabii, Sayıştay raporundan başlamıştım, Sayıştay raporundan devam edeyim, daha net olarak anlaşılsın bu sansür. Ben buna kesinlikle sansür diyorum, zaten yetkililer de cevap vermediğine göre demek ki onlar da kabul ediyorlar sansür olduğunu. 2016 yılı Sayıştay Eti Maden Denetim Raporu toplam 540 sayfa -burada, göstereyim- içinde 218.700 kelime var bunun, bu Sayıştay raporunun. 2019 yılı Sayıştay Raporunu -114 sayfa- bir çırpıda böyle okuyup bitirebilirsiniz on beş dakikada, 38.304 kelime var. Aralarında 5,7 kat fark var. Şimdi, bunun adı "sadeleştirme" değil ve benim de ifade ettiğim bulguların buradan çıktığını hesap edersek Eti Madende sansürlenen bir şeyler var. Kusura bakmayın, yani Kurumla ilgili bugün tartışılan konuların kaynağı bunlar işte. Yoksa hiçbirimiz Kurumla ilgili bir tane olumsuz eleştiri dahi getirmek istemeyiz. Niye getirelim? Kurum bizim Kurumumuz zaten.
Diğer taraftan, ben muhalefet şerhinde yazdığım konuyu ifade etmek istiyorum. Konu şu...
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - İki dakikanız kaldı.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Daha doğrusu, önce soruyu sorayım, Genel Müdürün veya Yönetim Kurulunun ayrı ayrı veya bir arada iskonto yapmasıyla ilgili belirli bir oran belirlenmiş midir, bu oran nedir? 2015 yılından 2020 yılına kadar bu iskonto yapma oranı nedir, 2021 yılında ne olarak belirlenmiştir ve yapılmıştır? Sayıştay raporlarında yaptığım çalışmaya göre satış iskontosu oranları 2015 yılında yüzde 1,49; 2016 yılında yüzde 1,93; 2017 yılında yüzde 1,52; 2018 yılında yüzde 5,26; 2019 yılında da yüzde 5,25 benim yaptığım hesaba göre. Siz de yine hesaplayıp bana söyleyebilirsiniz; bir tablo hazırlayıp yurt dışı satışları hem TL olarak hem bulundukları yıldan dönerek dolar karşılıkları, satış iskontonuz TL olarak ve dolar olarak ve yurt dışı şirketleri kanalıyla yapılan satışların yaklaşık toplam tutarı milyon dolar olarak hesaplayıp tablo olarak çıkarıp bize vermenizi talep ediyorum. Benim burada yaptığım analize göre, 325 milyon liralık bir iskonto oluşturulmuş. Bu, Türkiye'de oluşturulmuş. Bir yandan da bir soru işareti de bu. Yani zaten kârlılıkla satılıyor, yurt dışında da kârla satılıyor, neden kâr Türkiye'de bırakılmıyor da neden yurt dışında oluşturuluyor? Dolayısıyla muhtemelen onlar da vergiye tabiler ve yurt dışındaki yabancı devlete vergi ödüyorlar veya...
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Süreniz bitti Sayın Vekilim.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Son konumla bitireyim.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Hangi konunuz son konu? Bitmiyor son konular Sayın Vekilim. Bitti. Sabahtan bu yana otuz iki dakika oldu. Lütfen, pandemi koşulları, diğer vekillerimiz konuşacak...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Bakın, siz zamanı kullanıyorsunuz şu an. Ben bitireyim, fırsat verin.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Bitti zaten senin zamanın, biten zamanı nasıl sen kullanacaksın?
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Birdenbire senli benliye döndük Başkanım, hayırdır?
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Peki, tamam "Sayın Vekilim" diyeyim.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - O üslupta konuşacaksak ben de o üslupta konuşayım.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Tamam, "Sayın Vekilim" diyeyim, tamam.
Bitti.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Nasıl bitti? Sorumu tamamlayacağım, öyle bitecek. Yani burada şaka yapmıyoruz, oyun oynamıyoruz; ciddi bir konuda konuşuyoruz. Her defasında aynı şey ya!
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Oyun oynamıyoruz herhâlde, biliyoruz. Bizim kurallarımız var. Otuz iki dakikadır konuşuyorsunuz.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ne yapabilirim yani? Arkadaşların sorduğu soruların aynısını sormuyorum herhâlde, başka bir şey soruyorum.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Niye? Hep benzer sorular geliyor.
AHMET TAN (Kütahya) - 3 cümlede anlatacağınız şeyi 13 cümlede anlatıyorsunuz.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Bakın, bu tartışma uzatıyor işte Vekilim. Şu tartışma olmasa şu anda sormak istediğim soruyu soracağım yani. Allah Allah!
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Ama lütfen Sayın Vekilim, lütfen ama rica ediyorum.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Tamam, tamamlayayım, bitirelim hızlı bir şekilde.
NEVZAT ŞATIROĞLU (İstanbul) - Kaç dakikaya sonlanacak, otuz saniye?
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ya, dalga mı geçiyorsunuz!
NEVZAT ŞATIROĞLU (İstanbul) - O nasıl ifade ya!
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ben milletin vekiliyim ve hakkımı kullanmak istiyorum. Ne demek ya! "otuz saniye" mi? Siz millete otuz saniye veriyorsunuz, bana değil.
NEVZAT ŞATIROĞLU (İstanbul) - Aynı konuları 10 defa konuşuyorsunuz burada. Aynı konuyu sen 10 defa konuştun burada.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Hangi aynı konu? Cevap verin.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sürekli aynı konuları konuşuyorsunuz Sayın Vekilim.
NEVZAT ŞATIROĞLU (İstanbul) - Başkan sizi uyarıyor "Söz hakkınız doldu." diye.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Hadi, cevap verin; hangi aynı konu? Hangi aynı konu? Cevap verir misiniz?
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Lütfen...
Sayın Vekilim, devam edin.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Siz araya giriyorsunuz, bu konu bu şekilde uzuyor.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Devam edin Sayın Vekilim, devam edin konuşmanıza, lütfen.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Keyfî olarak birisine soru mu soruyorum ya? Bu nedir?
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Vekilim, bir dakika ilave ediyorum, lütfen konuşmanızı bitirin.
METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - KİT Komisyonunda sürekli sende sıkıntı oluyor.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Hayret bir şey ya! Yani görevimizi de mi yapmayalım? Bekleyin. Beş dakikayı yediniz. Yapmayın, rica ederim ya! Allah Allah!
ATİLA SERTEL (İzmir) - Arkadaşlar, hepiniz niye yükleniyorsunuz? Orada Başkanınız var, Başkan müdahale ediyor. Niye yükleniyorsunuz?
METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Ama her zaman da problem olmaz.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Her zaman problem... Yani siz bizim sorduğumuz sorularda hiç endişe duymuyorsunuz, öyle mi? Allah Allah ya!
ATİLA SERTEL (İzmir) - Okuyor, çalışıyor, geliyor, konuşuyor; ne var yani?
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Sertel, otuz iki dakikadır dinliyoruz ama.
ATİLA SERTEL (İzmir) - On dakika yeni doldu.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ya, isterse yüz dakika olsun, siz de konuşun.
ATİLA SERTEL (İzmir) - Bakın, geçen gün on üç-on dört dakika konuşuldu. Yani ben de burada kendi hakkımdan feragat ettim. Yapmayın Allah aşkına ya! Nazik nazik, kibar kibar konuşuyor.
METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Aynı şeyleri tekrarlıyorsunuz.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Hangi aynı şey?
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Buyurun Sayın Yavuzyılmaz, bir dakikanızı konuşun.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Bir dakikayı kabul etmiyorum. Ben sorumu soracağım, tamamlayacağım.
ATİLA SERTEL (İzmir) - Dinlemek istemiyorsa çıksın arkadaşlar.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - İşiniz varsa KİT Komisyonunda bulunmak durumunda değilsiniz ya! Allah Allah!
SÜLEYMAN KARAMAN (Erzincan) - Yurt dışına...
ATİLA SERTEL (İzmir) - Süleyman Bey, gidin tuvaletinize ya!
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Sertel, ayıp ya! Ayıp Sayın Sertel ya! Sayın Sertel, ayıp ya! Allah Allah!
ATİLA SERTEL (İzmir) - Dinlemiyorsanız dinliyoruz.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Sertel, siz Yavuzyılmaz'ın avukatı mısınız?
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - E, ben de söylüyorum.
ATİLA SERTEL (İzmir) - Onlar niye konuşuyor!
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Ama lütfen, sesinizi yükseltmeyin.
ATİLA SERTEL (İzmir) - Siz yükseltiyorsunuz.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Bakın, siz uzattınız bu kadar.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Buyurun, bir dakika konuşma hakkı veriyorum.
ATİLA SERTEL (İzmir) - Hepsi bir ağızdan konuşuyor. Ayıp ya!
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Ama lütfen, her seferinde Yavuzyılmaz'la ilgili bir konu geldiğinde siz konuşuyorsunuz.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Hayır. Arkadaşlar konuşuyor.
ATİLA SERTEL (İzmir) - Ben Grup Başkanıyım, ben konuşacağım tabii. Allah Allah!
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Kendisi konuşuyor.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ya, siz konuşuyorsunuz.
ATİLA SERTEL (İzmir) - Deniz Yavuzyılmaz'a tahammülünüz yok. Hiçbiriniz onun kadar okumuyor, hiçbiriniz çalışmıyor, dinlemeye bile tahammülünüz yok ya! Siz elinizi yüzünüzü yıkayın, gelin.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Siz yıkayın, biraz rahatlayın lütfen.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ben sorumu sorayım, Komisyon toplantısı da bitsin, yanıtlar da verilmesin.
Şimdi, konu şu: Şirketin Genel Müdürünün maaşını daha veremiyorsunuz.
Ben sorumu sorayım, sorum şu: Eti Madenin Amerika'daki yurt dışı şirketinin Genel Müdürü Sayın Haluk Gani, aynı zamanda da TÜRKEN Vakfının da Genel Sekreteri kendisi ve Türkiye'de bir konu gündeme geldi, Kızılay üzerinden Ensar Vakfının yaptığı bir bağış. Bu bağıştaki tutar şuydu... 8 milyon dolarlık bağış "vergiden kaçınma" adı altında Kızılay üzerinden Amerika'da TÜRKEN Vakfına aktarıldı. Bu 8 milyon dolarlık bağışın 75 bin dolarlık kısmı Kızılayda kaldı, 7 milyon 925 bin dolarlık kısmı ise Türken Vakfına aktarıldı. 2017 yılındaki, Amerika'daki resmî rapora göre -Sayın Haluk Gani'nin de burada adı var- TÜRKEN Vakfı 7 milyon 220 bin 190 dolar tutarında bir bağış almış. Dolayısıyla bu bağ, buradaki rakamsal olarak örtüşme bizde de acaba bu yapılan bağış bir şekilde Eti Maden Amerika'daki şirketin Genel Müdürünün de yönlendirmesi ve o sürecin içerisinde bulunmasıyla birlikte bu şekilde bir bağış aktarımının, Türkiye'den vergi kaçınma yöntemiyle aktarılan bir paranın Manhattan'da 21 katlı bir gökdelen yapılmasında mı kullanıldığı yönünde bir soru işareti oluşturdu. Eti Madenin bu şekilde bu sorularla anılması doğru değil.
Ben çalışmalarınızda başarılar diliyorum.
Yerlilik ve millîlik noktasında, hiçbir yolsuzluk yapılmadığı takdirde; hiçbir para, vatandaşın vergisi çarçur edilmediği takdirde -ki biz bunların takipçisiyiz- her zaman Kurumumuzu destekliyoruz. Ancak bu sorulara yanıt vermek Kuruma zarar vermez, âdeta Kurumu güçlendirecek olan şeydir.
Çalışmalarınızda başarılar diliyorum.