| Komisyon Adı | : | (10 / 3200, 3361, 3362, 3364, 3365) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'un, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak depreme yönelik yaptıkları çalışmalar ve çözüm önerileri hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 16 .03.2021 |
ULAŞ KARASU (Sivas) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.
Sayın Bakana ve bürokratlara yapmış oldukları sunumdan dolayı teşekkür ediyorum.
Aslında kentsel dönüşümün iki ayağı var: Birincisi, mal sahibi, mülk sahibi yani konutu dönüştürülecek taraf. İkincisi, bunu gerçekleştirecek olan -müteahhit olur, kamu olur, belediyeler olur- dönüştürecek olan müteahhit boyutu var. Burada en önemli sorun maliyet sorunu. Yani maliyet ve finansman sorununu çözdüğümüz takdirde bu konutların dönüştürülmemesi için hiçbir neden gözükmüyor. Bununla ilgili, özellikle son iki yıldır inşaat maliyetlerindeki yükseliş kentsel dönüşümü zorlayacağa benziyor. Ciddi anlamda, yüzde 100'e varan fiyat artışları yaşanmış durumda sektörde, bununla ilgili bir çözüm önerisi sunmamız gerekiyor.
İzmir'deki konutlar 400 bin artı KDV gibi bir rakama ihale edilmiş. Bu şekilde düşündüğümüzde bu maliyetlerde bu konutları çevirmemiz çok zor Sayın Bakanım. Şimdi, otopark yönetmeliği çıkacağı için bu maliyetleri nasıl düşürebiliriz, bizim bunları düşünmemiz gerekiyor. Biz Recep Bey'le de bu konuyu konuşmuştuk. Mesela sığınakları hem sığınak hem otopark olarak düzenleyebiliriz. Yani sığınak bölümü var binalarda ve bunlar daha çok oturumu alındıktan sonra kilere dönüşüyor, vatandaş sığınakları kiler olarak kullanıyor. Sığınaklarda belli düzenlemeler yapılarak sığınaklar hem otopark hem de sığınak şekilde kullanılabilir, bunun önü açılabilir, projede bu düzenlemeler yapılabilir ve en azından burada bir maliyetten kurtarılabilir. Yani bununla ilgili bir düzenleme yapılabilir.
Onun dışında, KDV yüzde 1'e düştü. Burada KDV'nin yüzde 1'e düşmesi müteahhit açısından aslında hiçbir şey ifade etmiyor yani biz reel sektörü konuşmak zorundayız. Müteahhit şu anda yüzde 18'le malzeme alıyor, yüzde 1'le faturayı kesiyor, aradaki yüzde 17 farkı devletten yani Maliyeden gidip alması gerekiyor. Bu da şu anda uygulanabilir bir yöntem değil. Müteahhitlerin Maliye Bakanlığından yüksek rakamlarda alacağı var ama birçok müteahhit bunu almakta ciddi anlamda sorun yaşıyor. Burada müteahhidin girdi maliyetlerinin KDV'sinin de düşmesi gerekiyor yani burada dengelemeye ihtiyaç var. Özellikle kentsel dönüşümle KDV yüzde 8'e düşebilir betonda, demirde, diğer malzemelerde. Kentsel dönüşümde yapılan projelerde KDV'yle ilgili bir düzenleme yapılıp en azından yüzde 17'lik maliyet düştüğünde burada çok ciddi bir maliyet düşüşü sağlanabilir.
Onun dışında, işte 200 bin rakamını biraz daha yükseltmemiz gerekiyor. Bu maliyeti, 400 bin artı KDV'yi düşündüğümüzde yani vatandaşın önce konutunu dönüştürebilmesi için 200 bin lira da cepten para vermesi gerekiyor. Özellikle şu anda bu binalarda oturan vatandaşlarımızın birçoğu emekli vatandaşlarımız, bunu veremeyebilirler. Maliyetin düşmesi 200 bine yetebilir ama maliyeti düşürmemiz gerekiyor.
Bakın, bu 400 baz puan, faizler düşük olduğunda geçerli bir puan. Yani, geçen yıl faizler yüzde 8'e, yüzde 9'a düştüğünde tamam ama yüzde 20'lere çıktığında bir geçerliliği kalmıyor. Bunun özellikle zirai kredilerde olduğu gibi yüzde 50 oranında desteklenmesi gerekiyor. Yani nedir? Faizler 20'ye çıktığında yüzde 10'la bu krediler kullanılabilir, yüzde 8 olduğunda 4'le kullanılır; bununla ilgili baz puan yerine bir oran koymamız bu dönüşümü artıracaktır.
Şimdi, tabii ki bazen eleştiriler yaptığımızda bunlara arkadaşlar kızabiliyorlar ama Türkiye'de depremle ilgili milat 99 depremi, 99'dan üç yıl sonra siz iktidar oldunuz arkadaşlar. Yani, on sekiz yıllık, on dokuz yıllık sürede Türkiye'de özellikle deprem olduktan sonraki süreci yöneten iktidar sizsiniz. Tabii ki buradaki eleştirilerin size gelmesi doğal.
Ben, bunu, TOKİ Başkanımızın yapmış olduğu sunumda almıştım. Bakın, Türkiye'de, İstanbul'da öngörülen deprem olduğu takdirde tüm Türkiye birleşse İstanbul'u ayağa kaldıramayabiliriz. O yüzden İstanbul, Bursa, Tekirdağ, İzmir, Adana, Hatay, Maraş gibi depremin daha ağır hasarlar oluşturacağı büyük şehirlere bütün gücümüzle yüklenmemiz gerekiyor. TOKİ'nin yapmış olduğu sunumda kentsel dönüşümün yüzde 33'ünü -o sunumda da söylemiştim- İç Anadolu'da, yüzde 11'ini Marmara'da, yüzde 4'ünü Ege'de yaptığı ifade edildi. Yani şimdi TOKİ gibi bir kurum o elindeki gücü İç Anadolu'nun sonunda, depremle ilgili en uzaktaki fay hatlarının bulunduğu 3'üncü bölgede, 4'üncü bölgede... Onun yerine TOKİ'nin bütün gücünü bu büyük şehirlere vermesi gerekiyor, finansmanın buna göre sağlanması gerekiyor.
Kocaeli depreminin 20 milyar dolarlık bir kayba yol açtığını söylediniz. Bakın, 20 milyar dolarla 500 bin konutu dönüştürebiliyoruz. Yani Kocaeli depreminde 20 milyar dolarlık bir bütçeyle biz 500 bin konutun dönüşümünü sağlayabiliyoruz. 2,5 milyon konut yapıldığını söylediniz, 1 milyon konutu TOKİ yapmış ama on dokuz yılda Türkiye'nin nüfusu da 18 milyon artmış. Yani zaten senede 1 milyon bir nüfus artışımız var, buna paralel 500 bin konuta zaten her yıl ihtiyacımız var. Yani Türkiye'de her yıl 500 bin konut sadece nüfus artışıyla ilgili ihtiyaç, gereksinim; onun dışında bizim dönüştürmemiz gereken 5,5 milyon konut var. Bu hızla gidersek yüz yıl yapıyor. Bakın, 1 milyon konut dönüştürebilmişiz sadece yirmi yılda. Bu hızla gittiğimiz takdirde yüz yılda biz konutlarımızı dönüştürebileceğiz.
Bununla ilgili şuna katılıyorum: Kentsel dönüşünüm, depremin artık siyasi olarak, siyasi çerçeveden çıkarılması gerekiyor. Bu ne AKP'nin ne CHP'nin ne HDP'nin ne MHP'nin ne İYİ PARTİ'nin sorunu değil; bu bir vicdan sorunu. Yani bugün bizim oluşturmuş olduğumuz Komisyonun yazacağı rapor, yazacağı notlar tarihe not düşecek. Hiçbirimiz bu vicdan azabını yaşamak istemiyoruz, yaşamamalıyız. Bu ülkenin bu kayıpları yaşamaması için de... Bu gece bile deprem olup olmayacağını bilmiyoruz. O yüzden, bir an önce önlemlerimizi alıp hızlı bir şekilde bu dönüşümleri gerçekleştirmemiz gerekiyor.
Teşekkür ediyorum.