KOMİSYON KONUŞMASI

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sayın Genel Müdür, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı Genel Müdürlüğü 2017 Yılı Sayıştay Denetim Raporu'nda yazan bir ifadeyi okumak istiyorum: "Geçen yıla göre personel sayısı 694 kişi azalmasına rağmen personele yapılan harcamaların yüzde 25 oranında artmış olması 2017 yılında emekli olan personele ödenen kıdem tazminatı ve emekliliğe teşvik uygulamasından kaynaklanmıştır." Neden 2017 yılında veya 2016-2017 yılı döneminde emekliliğe teşvik programı uygulandı ve bu doğrultuda neden Kurumdaki pek çok kalifiye personel de Kurumdan ayrılmaya teşvik edildi?

Şu anda izlediğiniz personel politikası nedir? Bunu soruyorum çünkü ben yaklaşık beş yıl Kuzey Afrika'da yaşadım ve çalıştım. Orada özellikle gördüğüm şey şuydu: Ağırlıklı olarak bu bölgedeki ülkeler kendi "yerli ve millî" adını verdikleri üretim aşamalarında aslında yerli ve millî mühendisleri kullanmıyorlardı. Bir süre sonra ülkelerin siyasi ilişkilerinde problemler yaşanmaya başlandığında hâliyle kişi, hangi ülkenin vatandaşıysa veya geçici bir vatandaşlık aldığı varsayılsa dahi o ülkede yaşamıyor ve gidiyor, dolayısıyla da kendi bilgi birikimiyle uzaklaşıyor. Yani yerli ve millî mühendis yetiştirmek ve kazanmak açısından yaptığınız girişimleri, faaliyetleri sizden öğrenmek istiyorum.

Diğer bir konu, ben, Sayın Subaşı... Pardon...

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Yaşar.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Yok, Sayın Durmuşoğlu'na teşekkür ediyorum Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı Alt Komisyon toplantısındaki Doğu Akdeniz ve Karadeniz'deki sismik arama ve sondaj faaliyetleri gerçekleştiren gemilerimize bir ziyaret yapılmasıyla ilgili önerisi konusunda.

Aslında, eş zamanlı olarak ben de alt komisyonda olmasam da ben de yine hem çalışmaların denetlenmesi için ama aynı zamanda da siyasi yönde ülkemizin daha fazla elini güçlendirmek ve katkı sağlamak için hem Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyon Başkanlığına hem de Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına yazılı dilekçeyle başvurdum. Bu konu aslında hep...

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Durmuşoğlu alt komisyonda yok, alt komisyon toplantısında değildi; Lütfi Kaşıkçı Bey olabilir.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Siz "Sayın Durmuşoğlu" dediniz.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Yok, "Bedri Yaşar" dedim ben biraz önce.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Hayır, Sayın Bedri Yaşar'a yanıt olarak söylediniz, dediniz ki: "Alt komisyonda..."

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Ziver Bey dedi.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ha, Ziver Bey miydi?

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Evet evet.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Tamam, ben de aslında bakışlarla onu anlamıştım ama Sayın Durmuşoğlu'na bir yönlendirme olunca... Olsun, bir teşekkür borcunuz olsun.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Yavuzyılmaz, ben "Sayın Durmuşoğlu'na söz vermeden önce..." dedim, onun üzerine "Sayın Bedri Yaşar Bey'in gündeme getirdiği konuyla ilgili bir açıklama yapmak istiyorum." dedim, böyle oldu. Sayın Durmuşoğlu alt komisyon...

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Öyle mi? Peki, tamam.

Yani teşekkürün adresi kim şimdi?

ZİVER ÖZDEMİR (Batman) - Komisyon.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Teşekkürün adresi Komisyon ve alt komisyon...

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Alt komisyondaki arkadaşlar.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Alt Komisyon Başkanımız da Sayın Özdemir aynı zamanda.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Şimdi, bu konu şu açıdan çok önemli: Şimdi, bizim millî birlik ve beraberliğimizi ortaya koymamız ve tüm dünyaya göstermemiz gereken noktalarda bakın, birbirimizden aslında habersiz bir şekilde aynı noktaya nasıl kenetlendiğimiz ve aynı buluşmayı nasıl gerçekleştireceğimizi planladığımız bir noktada kesiştik; bu, gerçekten çok güzel.

MÜCAHİT DURMUŞOĞLU (Osmaniye) - Biz de öyle düşünüyoruz yani bu konuda aynı düşünüyoruz.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Evet evet.

Şimdi, ben de bu konuyla ilgili hem KİT Komisyonu Başkanlığına hem Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına yazılı dilekçeyle başvuru yaptım. Hem kayda geçmesi bakımından hem de bu ilgili başvuruyu yaparken ki Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak hassasiyetlerimizi yansıtması bakımından size bu dilekçeyi okumak istiyorum:

"Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Bilindiği üzere, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı, Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonunun denetimi altındadır ve yine, bilindiği üzere TPAO, Doğu Akdeniz'de mavi vatan sınırları içinde doğal gaz, petrol ve hidrokarbon yatakları arama faaliyetlerini Oruç Reis araştırma gemisiyle sürdürmektedir. Doğu Akdeniz'de yaşanan siyasi gerginlikler nedeniyle bu çalışmalar NAVTEX ilan edilerek devam ettirilmektedir.

Türkiye'nin millî menfaatleri, uluslararası anlaşmalarla kazandığı hakları çerçevesinde mavi vatan sınırları içinde yer alan yer altı zenginliklerinin çıkarılması hayati öneme sahiptir. Egemenliğin sahibi olan milleti temsil eden Türkiye Büyük Millet Meclisinin iradesini ve kararlılığını göstermek bakımından KİT Komisyonu üyesi milletvekillerinin Oruç Reis Araştırma Gemisi'ni Doğu Akdeniz açıklarındaki faaliyetlerini yaptığı esnada ziyaret etmeleri milletçe vücuda getirdiğimiz birlik ve beraberliği dünya kamuoyuna bir kez daha gösterecektir. Ayrıca, bu ziyaret Oruç Reis Araştırma Gemisi personelimize ve bölgede güvenliği sağlayan Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu askerlerimize moral olacaktır. Bu doğrultuda, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığınca ilgili ziyaret programının ivedilikle planlanmasını talep ederim."

Burada, bizim milletvekilleri olarak mavi vatan sınırlarını tescillemek adına ve tüm dünyaya göstermek adına bu ziyaretin en kısa sürede planlanması çok önemli. Aynı zamanda da bu ziyaret ve bu tescil siyasi güç bakımından da 100 savaş gemisinin sahaya çıkmış olmasıyla da eşdeğerdir.

Diğer bir konu, Karadeniz açıklarında yapılan doğal gaz faaliyetleri. Bu konuyu da biz millî bir konu olarak görüyoruz. Zaten yer altı zenginliğimiz de dolayısıyla yerli ancak ben Zonguldak Milletvekili olarak bir konuda bir üzüntümü söylemek istiyorum, o da şu: Aslında jeolojik yapı olarak Zonguldak Havzası bir taş kömürü havzası ve jeolojik yapının devamı da yine Karadeniz'de aslında bir bütün. Dolayısıyla Zonguldak'ın 175 kilometre uzağında tespit edilen bu rezerve "Sakarya Bloku" adı verildi ama aslında en azından isim hakkının Zonguldak'ın hakkı olduğuna ben çok inanıyorum. Belki şeklî bir durum tabii yani ismen zikredilmesi ama ileride eğer bir değişiklik yapabilme şansınız olursa -artık bilgisayarda bir tıkla bir ismi komple bir yerde değiştirmek mümkün oluyor- Zonguldak'a ben en azından isim hakkını teslim etmenizi sizden rica ediyorum.

Bir diğer konu: Özellikle parlayıcı ve patlayıcı malzemelerden uzak çalışılması gereken bir sektördesiniz. Dolayısıyla sizin de ATEX sertifikalı alev yaymaz ürün ihtiyacınız var. Bu ürünler ağırlıklı olarak Türkiye'de üretilmiyor ve ithal kalemi ancak Türkiye'de üreten bir devlet kurumumuz da var, bu da Zonguldak'ta Türkiye Taşkömürü Kurumu. Entegre tesisleri var geçmişten bugüne gelen. Bir dönemin GAP projesi gibi yapılmış bir proje aslında TTK'nın Türkiye'nin taş kömürünü çıkarma projesi. Bu bakımdan, bu entegre tesislerde bir araba bile üretmek mümkün, A'dan Z'ye her şeyi ama tabii, kârlılık oranı, finansmanı, bunlar ayrıca değerlendirilmesi gereken şeyler yani seri üretim noktası başka bir konu. Bu entegre tesislerinde şu anda ATEX sertifikalı ürünler çok yüksek kârla üretiliyor. Bu bakımdan da sizden daha fazla destek ve BOTAŞ'ın yaptığı gibi sizden acil olarak sipariş bekliyoruz.

Zonguldak'ta Filyos Limanı'yla ilgili bir çalışmanız var. Yani çıkarılan doğal gaz Filyos Limanı'na gelecek ve daha sonra da BOTAŞ'la birlikte süreci yöneteceksiniz ve ümit ediyorum, bu yer altı zenginliğimiz de Türkiye ekonomisine en kısa sürede, en verimli şekilde çalışarak katkı sağlayacak. Ancak aynı zamanda Zonguldak'ın yani bu doğal gaz rezervinin bulunduğu bölgede bir sahil hattı var. Bu sahil hattında Alaplı, Ereğli, Kozlu, Merkez ve Kilimli ilçeleri de var. Bu sahil hattı üzerinde bir çalışma planınız var mı, bunu sormak istiyorum. Bu doğrultuda sizden Zonguldak halkı çeşitli projeler bekliyor. Yani Zonguldak'ta yıllardan beri yapılmaya çalışılan ve nice iktidarların yapmaya çalıştığı, başladığı, bitiremediği ve ümit ediyorum en kısa sürede bitecek olan Filyos Projesi âdeta TPAO için hazır yapılmış bir projeye dönüştü bir bakıma, bu çok güzel ama TPAO'nun da bizim diğer sahil bandımıza ve diğer limanlarımıza da çeşitli katkılar yapmasını bekliyoruz Çünkü TPAO'yu bizim konumlandırdığımız yer Türk Silahlı Kuvvetlerini konumlandırdığımız yerden çok farklı değil. Türkiye bugün Doğu Akdeniz'de, özellikle Doğu Akdeniz'de ama Karadeniz'de yaptığı çalışmalarla birlikte âdeta Türkiye'nin savunmasını da yapıyor. Bu açıdan çok kritik bulunuyorum.

Diğer taraftan, 2019 yılı Raporu'nda, bulgu-3 "Motorin hırsızlığını önleyici iç kontrol süreçlerinin yetersiz olması" şeklinde bir bulgu var. Yani TPAO sondaj faaliyetleriyle petrol rezervlerinin, doğalgaz rezervlerinin peşine düşerken elindeki petrole de sahip çıkmalı. Bu bulgu, sahip çıkamadığını gösteriyor. Bakın, çok kısa okuyacağım, bulguya göre: "Sondaj faaliyetlerinde ve diğer faaliyetlerde kullanılmak üzere ihtiyacı olan motorin için 2019 yılı içinde 10 ayrı ihalede toplam sözleşme bedeli 435 milyon lira bedelle motorin satın aldığı tespit edilmiştir. Özellikle sondaj sahalarında faaliyetlerde kullanılmak üzere temin edilen motorinin çalındığı, hırsızlık yapıldığı konusunda şikâyetlerin arttığı ve TPAO Teftiş Kuruluna da intikal ettiği tespit edilmiştir." Örneğin Batman Bölge Müdürlüğü 257 bin litre mazot temin edildiği, 236 bin litre mazotun operasyonda kullanıldığı, yaklaşık 22 bin litre mazotun TPIC çalışanlarına teslim edildiğine yer vermiş. Bu 22 bin litre motorinin piyasa fiyatı da yaklaşık 50 milyon lirayı buluyor. Yani çok önemli bir bulgu.

Diğer bir hırsızlık ihbarında, sondaj faaliyetlerinde kullanılmak üzere alınan motorinin saha çalışanlarının bir kısmı tarafından yapılmış olma ihtimali üzerinde durulduğu, yıl içinde yapılan diğer bir ihbarda ise, Batman ve Adıyaman Bölge Müdürlüğü sondaj sahalarında mazot ikmali yapılırken eksik teslimat yapıldığı ve böylece haksız kazanç sağlandığına dair iddialar içerdiğini...

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Tamamlayalım Sayın Vekilim.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - TPAO'nun kara ve deniz sondajları başta olmak üzere sadece 2019 yılına ait sözleşme tutarı 435 milyon lira olan motorin alımlarının sahada motorin teslimatının nasıl ve hangi şartlarda yapılacağını düzenleyen herhangi bir sözleşme metninin de bulunmadığı belirtilmiş. Dolayısıyla, buna gerçekten ne kadar önem veriyorsak yeni doğal gaz ve petrol rezervlerine ulaşmayı ve burada ulaştığımız yer altı madenleri bizim için ne kadar kutsalsa hâlihazırda çıkardığımız sahalardaki zenginlikler de o kadar kutsal, o kadar 83 milyona ve yine yurt dışında yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına aittir. Dolayısıyla, bunları çaldırmamanız gerekiyor ve bu bakımdan da 2021 yılında 13,4 milyar lirayla en büyük yatırımı alan TPAO'nun bu hırsızlıkları engellemek boynunun borcudur. Hem kurum dışındaki hırsızlara engel olmalıdır hem de kurumun içinde varsa bu hırsızları tespit edip bir an önce kurumla ilişiğini kesmelidir.

Çalışmalarınızda başarılar diliyoruz, bir an önce Doğu Akdeniz'de, Karadeniz'de, platformlarda, gemilerde buluşmak üzere diyorum.