ATİLA SERTEL (İzmir) - Hoş geldiniz.

Ben de çalışmalarınızda başarılar diliyorum. Tabii, öncelikle, hadiseye bu yüksek tatlandırıcı noktasında tıp adamlarının ve bilim adamlarının dikkate alınması gerektiği noktasında bakıyorum. Çünkü kanserojen etkisinin olduğu ve obezite noktasında da insan sağlığına yararlı olmadığı noktasında hemfikirler. Şimdi, sadece uğraşmak yetmiyor, Türkiye'deki sağlığı korumak açısından da tatlandırıcıların Türkiye'ye girişinin engellenmesi noktasında kesin kararlı davranmak gerekiyor.

Bizim ne güzel şeker pancarımız var, ülkemizin yıllardır ürettiği, tarım kesiminin pancardan kazandığı ve onun yanı sıra onun yan ürünlerinden; küspeden, alkolden, ülkenin gelir kaynaklarına katkı koyduğu bir ortam var iken biz ne yazık ki şeker fabrikalarını özelleştirdik;10'unu. Şimdi de zaten özelleştirmeden gelmişsiniz hepiniz; bütün Yönetim Kurulu üyeleri. Yani benim incelediğim kadarıyla Yönetim Kurulunun pancarla, şeker pancarıyla, üretimiyle, toprakla, tarımla pek ilgisi yok, hemen hemen hepsi Hazineden gelen yani Hazinenin çöktüğü bir yönetim gibi görülüyor. Ama siz yine üretimden bahsettiniz ve pancar üretiminin desteklenmesi gerektiğinden bahsettiniz. Bu sevindirici ama yeterli değil. Bu tatlandırıcı konusunda kesin bir tavır alması lazım iktidarın. Bu konuda kesinlikle biz kendi ülkemizde üretilen pancarla, modernleşen fabrikalarımızla, takviye işçilerle ve özel sektörün de bu konuda fabrikalar çalıştırarak kendi şekerimizi kendimizin üretmesi noktasında, sağlıklı şekere ulaşma noktasında katkı verilmesi gerektiğini düşünüyorum şahsen. Bu noktada "Bu öyle oldu, böyle oldu, şöyle olacak. İşte, 2015'ten beri bu iş böyle oluyor, şuraya gitti, şurada kaldı." demeden bu konuda kesin bir tavır geliştirmek lazım gelir diye düşünüyorum.

Düşüncelerimi paylaştım.

Teşekkür ederim.