DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sayın Genel Müdür, Yönetim Kurulu üyeleri, Sayıştayın değerli denetçileri, bürokratlar, milletvekili arkadaşlarım; hepiniz tekrar Komisyona hoş geldiniz.

Benim sorum şu... Hani bir söz vardır, eğitim sisteminde çok fazla problemler ön plana çıktığında sorunların bütününden kurtulmak için bir yol tavsiyesi söylenir "Bütün okulları kapatın, o zaman ortada eğitim sisteminde bir problem kalmaz." diye.

Şimdi, Türkiye'de şeker fabrikaları da var olan sorunları çözmek yerine, gerekli yatırımları yapmak yerine özelleştirme yolunu seçmiştir; bu yol, yanlış bir yol. Şimdi, yanlışlığın aslında nereye dayandığını iyi incelemek gerekli yani sorunu aslında çözmesi gerekenler gerçekte bu sorunu yaratanlar mı veya sorunun bir parçası mı? Şimdi, bilimsel olarak analiz edelim. Sayıştay raporuna göre şeker fabrikalarının 2018 yılı zararı 1.354.074.587,74 Türk lirası; 2019 yılı zararı 968.558.734,17; 2020 yılı faaliyet raporunuz henüz yayınlanmadı, dolayısıyla, 2020 yılıyla ilgili veri elimizde yok ancak neticede son üç yılın ortalamasına baktığımızda ortada çok ciddi bir zarar var. Yani kurumun geçmişteki zararlarını bugün bakarak telafi etmemiz, yok etmemiz mümkün değil, bunlar yaşandı ve kamu zararı, görev zararı olarak da geldi.

Şimdi, ben kurumun yapısını incelediğim zaman, bakın, ne görüyorum, mesela Sayın Genel Müdürle ilgili: Sayın Mücahit Alkan. ben elektrik mühendisiyim, inanın, benim şeker pancarıyla, şeker üretimiyle, tarımla ne kadar ilgim varsa sizin benden daha fazla bir ilginiz yok. Teknik biriyim, teknik birisiniz ama bu alan sizin alanınız değil; bu doğru değil. Bu görevi sizden çok daha liyakatli, daha güzel yapabilecek olan çeşitli bürokratlarımız devlet kurumlarının içinde mevcut. Şimdi, bunu neden söylüyorum; söyleyeyim. Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunusunuz, sonra da Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi. Bunlar sizin eğitim aldığınız bölümler. Şimdi bir de tecrübeleriniz: İGDAŞ'ta görev yapmışsınız, BURSAGAZ'da yapmışsınız, Adapazarı Gaz Dağıtım AŞ'de yapmışsınız, Başkent Doğalgaz AŞ'de yapmışsınız, Bursa Yıldırım Belediyesinde Belediye Başkan Yardımcılığı yapmışsınız ve Elektrik Üretim AŞ'de Genel Müdür Vekili ve Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yapmışsınız yani sizin aslında görev almanız gereken kurumlar net bir şekilde sizin tecrübelerinize bakınca görünmüyor mu? Görünüyor. E, o zaman TÜRKŞEKER'de, şeker fabrikalarında Genel Müdürlük görevi biraz yanlış olmamış mı?

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Niye Sayın Vekilim? Niye buna siz böyle değerlendirme yapıyorsunuz ki?

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sayın Başkan, sizinle konuşmuyorum lütfen...

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Tamam da bakın, böyle bir üslup yok, böyle bir saygısızlığı da kabul etmiyorum.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Yani siz istediğiniz zaman benim sözümü mü böleceksiniz?

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Ama bakın, siz Sayın Genel Müdürümüzün...

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Niçin beklemiyorsunuz?

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Bir dakika...

ATİLA SERTEL (İzmir) - Sayın Başkan, kimin ne diyeceğine siz karar veremezsiniz.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Avukatı mısınız?

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Ama Sayın Genel Müdürümüzü bu kadar sorgulamasına da gerek yok ki siyasi irade buna karar vermiş.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Hakaret etmiyor, tespit yapıyor Sayın Başkan.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Yani cevabı sizin mi vermeniz gerekiyor?

ATİLA SERTEL (İzmir) - Genel Müdürün de ağzı var, dili var, söyler.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Genel Müdür ya sözlü olarak veya yazılı olarak yanıt verir. Niçin siz yanıt veriyorsunuz?

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - E, siz elektrik mühendisisiniz ama her konuda konuşuyorsunuz.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ya, siz avukatı mısınız?

ATİLA SERTEL (İzmir) - Milletvekili konuşacak tabii.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - O zaman soruları size mi soralım?

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Genel Müdür de işletme tahsili yapmış.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Süremi harcıyorsunuz.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Veririm ilave süre.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Aynı şeyi söylüyor "Ben ne kadar anlıyorsam pancardan sen de o kadar anlıyorsun." diyor.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Olur mu öyle şey?

SELMAN OĞUZHAN ESER (Karaman) - Sınav yapsın o zaman. Böyle bir şey olamaz.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Buyurun.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Şimdi, çok özür diliyorum. Siz canınız istediğinde Başkanlık görevini bu yönde kullanıp da sözleri keserseniz bunun adı sansüre girer.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Sansür ediliyor.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sansürlemeyin. Ben söyleyeceğimi hakaret etmeden, kimseyi kötülemeden, bilimsel olarak...

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sansürle ilgili, o kelimenin tanımını öğrenin, öyle konuşun sansürün ne demek olduğunu. Lütfen...

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - ...bilimsel olarak kendi özgeçmişi üzerinden okuyorum. Bundan rahatsızlık duymayın. Yanlış olduğunu düşünüyorum, söylüyorum. Ne var yani?

Evet, şimdi bu konu tabii, burada kalıyor mu? Burada kalmıyor. Neden kalmıyor? Bakın, sadece yönetim kurulundaki diğer üyelerin aldıkları eğitimle ilgili bilgiler vereceğim yani sadece Genel Müdürün değil kalan herkesin konudan bihaber olduğunu ortaya koyacağım ve acı tarafı da sadece şu anki yönetim kurulu değil ondan önceki yönetim kurulları da yani benim saydığım devasa milyar liralık zararların ortaya çıktığı yıllardaki yönetim kurulu üyelerinin de şeker üretimiyle, tarımla, bununla hiçbir ilgisi yok.

Bakın, Yönetim Kurulu Başkanı Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme bölümü mezunu, Vergi Denetim Kurulu Başkanı; Başkan Vekili ve Genel Müdür Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu, Genel Müdür; yönetim kurulu üyesi Bilgisayar Mühendisi ve aynı zamanda yönetim kurulunda; diğer bir yönetim kurulu üyesi Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye bölümü mezunu; diğer bir yönetim kurulu üyesi İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi; diğer bir yönetim kurulu üyesi Selçuk Üniversitesi Kamu Yönetimi; diğer bir yönetim kurulu üyesi Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi. Ya, şaka gibi ama ben baktığım zaman komik bir şaka görmüyorum, alaca karanlık kuşağı görüyorum. Buradan zaten kurumun faydalı bir şekilde daha da güçlenerek ayakta çıkması mümkün değil.

Şimdi, dolayısıyla da bu liyakat sisteminin yani AK PARTİ Hükûmetlerinin uyguladığı liyakat sisteminin çöktüğü bir anlayışı burada âdeta ispatlayan bir örnek var. Biz, bu toplantıya gelmeden önce Grubumuzda ziraat ve tarımla ilgili yetkin, profesyonel milletvekillerini buraya davet ettik. Bunlardan biri Sayın Orhan Sarıbal'dır, biri Okan Gaytancıoğlu'dur, biri Kemal Zeybek'tir, zaten kendisi aynı zamanda KİT Komisyonu üyesi. Neden? Sizlere sağlıklı sorular sormak, sizlerden bunları almak için ama ben üzülerek söylüyorum ki her ne kadar kurumda çalışmaya başladıktan sonra mutlaka bazı tecrübeler edinmişsinizdir ancak Sayın Genel Müdür, bulunduğunuz makam yanlış bir makam, devlete çok daha faydalı olabileceğiniz, şu ana kadar tecrübe ettiğiniz konularla ilgili görevler mutlaka var ve öyle değerlendirilmeli ama bu, yanlış olmuş. O nedenle, sizin de yönetim kurulu olarak alacağınız kararların ben çok sağlıklı olacağını düşünmüyorum.

Çalışmalarınızda kamu adına ve Türkiye Büyük Millet Meclisi milletvekilleri adına sizlere başarılar diliyorum.

Teşekkür ederim.