| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Şeker Kurumunun 2017 yılına ait bilanço ve netice hesabının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 31 .03.2021 |
UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Sayın Başkan, öncelikle, teşekkür ederim anlayışınız için. Az önce geç kaldım, bu durumda söz verdiniz.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Estağfurullah.
UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Aslında, bu Kurumumuzla ilgili değil ama ben nasıl olsa kayıt düşmüş olacağız ve inşallah az önce ayrılan yöneticilerimize iletilmesi için iki önemli hususu dikkate getireceğim. Biliyorsunuz, Eskişehir'imizde Kazım Taşkent Şeker Fabrikamız, sadece Eskişehir'imizin değil Türkiye'nin gururu bir fabrikamız ve yıllardır da maksimum kapasiteyle çalışmakta. Covid salgını döneminde de vatandaşlarımızın ihtiyacı olan dezenfektanın karşılanması konusunda da yine fabrikamızın alkol üretimi bölümünün katkısı büyük oldu.
İki tane meseleyi sayın yöneticilerin dikkatine, tabii ki değerli Komisyonumuzun da dikkatine getirmek istiyorum.
Birincisi, sadece Eskişehir'de değil tüm şeker fabrikalarındaki geçici işçilerin durumu. Bu çok büyük bir sıkıntı arz etmekte. Neden arz etmekte? Biliyorsunuz, onlara uzun süredir sözler veriliyordu, önce altı ay çalışıyorlardı, sonradan bizlerin isteği, sizlerin de desteğiyle sürekli söyledik, on aya çıkarıldı ve ondan sonra söylenen şuydu: Çünkü bunlar fabrikalarda öyle hani yardımcı iş falan değil, asli işi yapan emekçiler. "Ayrılanların yerine ya da kadroya birisi alınacağı zaman sizi alacağız." dendi ama şu anda yaklaşık 1.500 geçici işçi durmaktayken geçtiğimiz yıl şeker fabrikalarına kadrolu işçi alımı yapıldı, genç işçiler alındı. Alınsınlar ama bu geçici işçilere bu hakkın verilmemesi çok büyük bir mağduriyet yaratıyor. Bu insanların çoğu yirmi küsur yıldır çalışıyorlar ama hâlâ ufukta emekliliklerini göremiyorlar. Bu konunun mutlaka ivedilikle ele alınması gerekiyor Sayın Başkanım, değerli milletvekillerim. Ve, bu konuda yaşanan mağduriyet de aslında sürekli dile getirilmekte, önümüze, sizlerin önüne getirilmekte. İnşallah, bu konunun çözümüne Komisyonumuz ve Komisyonumuzun çağrısıyla değerli bürokratlar katkı sağlar. Yoksa, bu işçilerin haklarının daha fazla mağdur edilmesine sessiz kalamayız, kalmamalıyız.
Eskişehir'imize has yine, Kazım Taşkent Şehir Fabrikamıza has bir sıkıntımız daha var. Eskişehir'den geçenler, yıllardır Eskişehir'de olanlar bilirler. Aslında, bu hep vardır ama bu yıl arttı, o da şu: Şeker fabrikamızın özellikle çalışma döneminde şehri bir koku sarıyor. Aslında, Ankara'mızda da var, diğer illerde de var ama Eskişehir'de bu kötü koku 2020 yılında son derece ağırlaştı. Tabii ki, bizim "Ya, koku var, fabrikayı kapatın." diyecek hâlimiz yok ancak ben bu konunun taraflarıyla görüştüğümde fabrikamızın bu konuda yani bu kokunun kaynağının giderilmesi noktasında yeterli çalışmayı yapmadığı konusunda kurumlarımızın şüpheleri var. Büyükşehir Belediye Başkanlığımız hem Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne yazıyor hem de fabrikaya yazıyor, bazı soruların yanıt bulması lazım. Yani Koku Oluşturan Emisyonların Kontrolü Hakkında Yönetmelik hükümlerine fabrikada uyuluyor mu, uyulmuyor mu, bu konunun kamuoyuna açıklanması lazım. Fabrikadan çıkan atık suların atık su arıtma tesisi ve çamur havuzlarında biriktirilmesi sonucu ortaya çıkan kokuyu önlemek için ne gibi çalışmalar yapılıyor, fabrikanın bu konuda sizlere, bizlere, kamuoyuna bilgi vermesi lazım. Alkol üretiminden kaynaklanan atık suların meydana getirdiği kokuyla ilgili -yeni arttığı için kapasite bu konuda- fabrika tarafında alınan ek önlemler nelerdir? Bir de atıkların, küspelerin daha doğrusu yarattığı kokuyla ilgili ek önlemler alınması gerekiyor, bu konuda hangi adımlar atılıyor? Fabrikanın faaliyetleri sonucunda atmosfere yayılan toz, gaz ve başka emisyonlarla ilgili Sanayi Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği kapsamında ne gibi çalışmalar yapılıyor?
Şimdi, bu soruları ben soruyorum, Büyükşehir Belediyemiz de sormuş benzer şekilde doğal olarak çünkü inanın, normal, hep duyduğumuz, Ankara'da, Eskişehir'de ve diğer şehirlerdeki kokunun ötesinde bir koku yaşandı yaz aylarında, hâlâ da devam etmekte. Şimdi, dikkatinize sunacağım bir şey var. Büyükşehir Belediyesi büyük bir nezaketle diyor ki: Ya, siz ne yapıyorsunuz, neler yaptınız? Bize anlatın vesaire. Aracılığınızla kuruma sorulmasını istediğim şey şu: Belediyemiz 2 yazı yazıyor ve son yazıda diyor ki belediyemiz fabrikaya: "Kötü kokunun giderilmesi için alınan önlemler ile yaptırmış olduğunuz koku ölçüm sonuçlarının tarafımıza bildirilmesi.". Çok normal, doğal bir istek. Fabrikadan bir yanıt gidiyor -yani keşke dediğim gibi diğer yöneticilere ben yetişebilseydim, Genel Kuruldan özür diliyorum tekrar- diyor ki: Çalışmalarımız hakkında görülecek lüzum olduğu takdirde tarafınıza bilgilendirme yapılacaktır. Şimdi, halk sağlığından bahsediyoruz, belediyenin sorduğu soru net. "Koku ölçüm sonuçlarını bize bildirin, ne yaptınız?" diye. Biz lüzum görürsek, görülecek lüzum olursa cevap veririz. Böyle bir yanıt kabul edilemez. Hiçbir kurumdan halk sağlığıyla ilgili bir konuda böyle bir yanıt kabul edilemez. Bu konunun ben Eskişehir'lilerin sağlığını yakından ilgilendirdiğini düşünüyorum ve Başkanlığınız ve değerli Komisyonumuz marifetiyle buna mutlak surette Genel Müdürlüğün ve ilgili fabrika müdürlüğümüzün hem kamuoyuna hem Büyükşehir Belediye Başkanlığımıza hem de dediğim gibi, Eskişehir'lilere mutlak surette bilgi vermesi ve gerekli önlemler neyse de bunun hep birlikte alınması ve insan sağlığına zararlı olası olumsuz sonuçların önlenmesi için yardımlarınızı, gereğinin yapılmasını da rica ediyorum.
Anlayışınız için de çok teşekkür ediyorum.