HİŞYAR ÖZSOY (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Benim de çok kısaca bir iki görüşüm olacak ve bir de sorum olacak.

Şeref Bey, hoş geldiniz siz de Komisyonumuza.

Şimdi, biz bunu daha önce değişik vesilelerle, Dışişleri Bakanlığı bütçesinde başka vesilelerle de konuştuk. Sayın Bakan Yardımcısı konuşmasında en az 7-8 defa "soydaş" kelimesini kullandı, "Türkoloji" kelimesini defalarca kullandı, Türkoloji, Türkoloji vesaire. Tabii, ben Türkiye'nin bir Kürt vatandaşı olarak soruyorum, 15-20 milyon Kürt yaşıyor bu ülkede ve vergi veriyor bu insanlar. Ben, şu ana kadar yurt dışında katıldığım resmî toplantı, davetler dâhil hiçbir zaman Kürtlere dair, Kürtlerin bu ülkede yaşadığına dair, dilleri, kültürleri, tarihleri olduğuna dair hiçbir şey görmedim. Bilmiyorum, gören oldu mu bilmiyorum ama benim olmadı. Dolayısıyla, şöyle çok yakıcı bir soruyla karşı karşıyayız. Şimdi, bu ülkenin kültürü, dili öyle bir tarif ediliyor ki bu ideolojik bir tariftir, bunun sosyolojik gerçeklikle uzaktan yakından bir alakası yoktur. Yani bir kültürüm var benim de. Bakın, bu Komisyondayım, dilim var ama bunlar bir şekilde Türkiye'de yaşayan kültürlerin, dillerin çeşitliliğini biz özellikle, yurt dışında kesinlikle görmüyoruz. Yine Türkiye'de yapılan kimi durumlarda kısmen de olsa görünür oluyor ama Dışişlerinde inanılmaz bir Türkçülük var, Türk olmak, Türkolojiyi geliştirmek, Türkçeyi geliştirmek, Türk dilini geliştirmek kesinlikle sorun değil bizim açımızdan. Tabii ki geliştirilmesi lazım, tabii ki dış politikada çok önemlidir kültürel diplomasi vesaire fakat bu ülkede yaşayan diğer herkese olduğu gibi Kürtlerin de bu kadar vergiyi verip, bu ülkeye hizmet edip yurt dışında tamamen görünmez kılınması anlaşılır bir durum değildir. Dolayısıyla, biz buna ret oyu vereceğiz ve şerhimizi de düşeceğiz. Bilinmesini istedim.

Teşekkür ediyorum.