HAYRETTİN NUHOĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Gerçekten üzücü bir dönem yaşıyoruz. Ben samimiyetle başında ifade ettiğimi tekrarlamak istiyorum: Bu Komisyon, Meclisimize katkı sağlayacak çok değerli insanlardan oluşan bir Komisyon. Bu Komisyonda eğer konuşamıyorsak başka hiçbir yerde hiç kimse bir şey konuşamaz. Türkiye Büyük Millet Meclisinin itibarı gerçekten sarsıntı geçiriyor, kamuoyunda da sarsıntı geçiriyor. Buna gölge düşürmeye hiçbirimizin hakkı yoktur. Türkiye Büyük Millet Meclisine seçilmiş gelen her bir insanın arkasında 90-100 bin oy vardır, onları temsil ediyor, onların yüzüne bakıyor. Anayasa'nın 80'inci maddesine göre de seçilip gelen bir milletvekili seçim bölgesinin değil, bütün Türkiye'nin milletvekilidir, Anayasa gereğidir. Dolayısıyla biz ülkemizin her konuda hakkını her sahada savunmak gibi bir göreve sahibiz.

Şimdi, niye böyle oluyor? Biz tabii ki eleştirmekle görevliyiz; iyi yapılan şeylere her zaman "evet" demiyoruz bazen ama "evet" dediğimiz zamanlar oluyor, öyle bir görevimiz yok çünkü eleştirmek görevimizdir bizim ama eleştirince tahammül ortadan kalkıyor. Ben Kültür ve Turizm Bakanına şu anda inanmıyorum. Yani inanmayışımın o kadar çok sebebi var ki bunun teker teker sayılması yerine bir örnekle geçiştireceğim. İçişleri Bakanının İstanbul Büyükşehir Belediyesinin soruşturma dosyalarına izin vermediğini söylemekle yetineyim. Bir Bakan soruşturma dosyalarının kendi teftiş kurulu marifetiyle soruşturulacağı dosyalara niçin izin vermez? Bir şeyden çekiniyor, bir şeyden korkuyor; onun için izin vermiyor. İki tane örnek vereceğim size...

BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Bakanın soruşturmaya izin vermemesi Belediye adına olumlu bir şeydir.

HAYRETTİN NUHOĞLU (İstanbul) - Olumlu olur mu ya, soruşturmaya izin verecek. Böyle bir şey olur mu?

CAVİT ARI (Antalya) - AK PARTİ dönemine ait...

BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - O yanlış anlaşıldı.

HAYRETTİN NUHOĞLU (İstanbul) - Şimdi, arkadaşlar, 50 tane dosyadan bahsediyorum, bakın, 50 dosya. 7 Ocak 2016, Başakşehir'de bir arsa 49 milyona birileri tarafından satın alınıyor. Sadece dört gün sonra -tapu kayıtlarını söylüyorum- Büyükşehir Belediyesinin bir kuruluşu olan KİPTAŞ'a 130 milyona satılıyor. Ben tanıdıklarım için tekrar söylüyorum, gerçekten arkalarında leke olmayan, karanlık bir şeyi olmayan insanlar burada olduğu için bunları rahat söylüyorum. Yani bunu kimin vicdanı kabul eder? Bu nasıl bir şey olabilir ki Belediyenin kuruluşu bu parayı ödüyor? Aradaki fark ne kadar biliyor musunuz? 81 milyon değil, o günkü dövize döndürsek 216 milyon lira.

Başka bir olay, Fatih'te ama sizinle ilgili değil tabii. Mustafa Bey'e ben çok değer veririm, onun için özellikle onunla ilgisi olmadığını ifade etmek istedim.

Vatan Caddesi'nde 25 milyona satın alınan bir arsa ve buranın imar izni yok ama o satın alanların imar çıkarma hakları varmış, satan bilmiyor. İmar izni çıkarılıyor ve yeni imarlı hâliyle de 430 milyona satılıyor. Kime satılıyor? İstanbul Büyükşehir Belediyesine satılıyor.

Arkadaş, siz bunları savunmak zorunda değilsiniz ki ya. Bu yükü taşımak zorunda değilsiniz siz, yazıktır size de.

Şimdi, bu Komisyon çalışıyorken birileri "Sonuna kadar gidin." diye talimat vermesin size; bakın, bize de vermesinler. Farkındaysanız ben çok rahat konuşuyorum, ben bir Türk milliyetçisiyim. Meclisi 80 küsur defa işgal ettim, kullandım, konuştum orada, hiçbir engelle de karşılaşmadan konuştum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HAYRETTİN NUHOĞLU (İstanbul) - Zamanı geçirmeyeceğim, geçirmemeye dikkat edeceğim Sayın Başkan, çok az bir süre kaldı. Evet, diğer maddede belki konuşurum.

Teşekkür ediyorum, bu hassasiyetimizi de anlamanızı istiyorum.