KOMİSYON KONUŞMASI

HASAN KALYONCU (İzmir) - Şimdi, Sayın Genel Müdürüm, bazı şeyler -burada simülasyonu vermişsiniz ama- hızlı geçti, bizde sadece 2 tane fotoğraf olarak görünüyor, orada aslında geçti.

Şimdi, buharlaşma hızı artacak. Mesela, bugüne göre on yıl sonra buharlaşmada kaybedeceğimiz miktar tahmini ne olabilir yani ülke olarak, bölgesel olarak veya nasıl şey yapıyorsanız? Çünkü bu bizim için önemli. Barajlardan metrekarede ne kadar su kaybımız var, bunu bilmemiz gerekiyor çünkü zannediyorum, bugünkü hesaplamalara, bu verilen miktarlara göre buharlaşmadan su kaybını standart bir şey olarak vermişler. Bu, ülke açısından önemli, buharlaşmadan kaybedeceğimiz miktar önemli.

Şimdi, Türkiye'de fırtına sistemi değişti, değil mi? Değişti mi yani?

METEOROLOJİ GENEL MÜDÜRÜ VOLKAN MUTLU COŞKUN - Evet, iklim dengesi değişti, fırtınalar değişti, tabii, hortumlar arttı.

HASAN KALYONCU (İzmir) - Değişti yani alışılmış fırtınaları görmüyoruz. Fırtınalara karşı eski önlemlerin yanında farklı önlemlerin de olması gerekiyor. Mesela hortum, özellikle İzmir'de meydana gelen hortumda çatıdaki kiremitler etrafa kurşun gibi yağdı. Şimdi, buna karşı -aslında, bu sizin yapacağınız bir iş değil de- fırtına sistemleri ve değişimlerinde çatılar, tabelalar ve yapılar nasıl değişecek?

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Sizin kurumlara "Şu tedbirlerin alınması gerekir." demeniz lazım, Hasan Bey'in dediği bu. Ne gibi tedbirler alacağız?

HASAN KALYONCU (İzmir) - Yani bunda siz mi uyaracaksınız, Çevre ve Şehircilik mi?

METEOROLOJİ GENEL MÜDÜRÜ VOLKAN MUTLU COŞKUN - Efendim...

HASAN KALYONCU (İzmir) - Ben şeyleri söyleyeyim de yani şu anda buna şey olarak cevap da beklemiyorum çünkü nasıl bir sistem... Çünkü şeylerin devamı var. Şimdi, fırtına değiştiği zaman -İstanbul'da görüyoruz- çatılar caddelerde. Bu da iklim değişikliğinde ülkenin alması gereken önlemler arasında yer alan unsurlardan birisi. Çatı sistemleri, tabelalar, bu portatif olmayan yapılar.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Dolulardan bahsedin.

HASAN KALYONCU (İzmir) - Şimdi, dolular da olduğu zaman... Şimdi, dolunun çapı da değişti. Seralardan tutun da bazı camlı binalar, sistemler var yani şehircilik açısından çok kullanılan yerler var. Buralarda çok büyük felaketler yaşayabilir miyiz?

Üçüncüsü seller. Şimdi, DSİ diğer alanları hesaplıyor, ona göre bir taşkın kontrolü içerisinde fakat şehirlerde bu hesaplamalar yenileniyor mu, yenilenmesi gerekiyor mu? Yani sizin Genel Müdürlüğünüzü direkt ilgilendirmeyen alan olsa da bunlar önlem alınması gereken konular.

Mesela, İzmir'de en son yaşanan, işte Giresun'da yaşanan seller ve bu sellerde şehir içinde alınması gereken önlemler neler olabilir? Mesela, şimdi, DSİ'nin yetki alanında, dere yataklarını düzenliyor da şehrin içerisinde dere yataklarının etrafı tamamen konutlarla dolu. Bunların tahliye edilmesi gerekiyor mu? Buralarda ne gibi önlemler alınması gerekiyor? Şimdi, iklim değişikliği kapsamında bunları ele aldığımız zaman bunlar... Çünkü verilerinizde can kayıplarını verdiğinizde, çoğu meteorolojik olaylarla alakalı. Mesela, yıldırıma karşı paratoner haricinde başka bir şey var mı bilmiyorum ama...

METEOROLOJİ GENEL MÜDÜRÜ VOLKAN MUTLU COŞKUN - Evet, var efendim.

HASAN KALYONCU (İzmir) - Ona önlem almak, işte hortum çıkacağı zaman durdurmak gibi bir şansımız yok. Bunlara karşı hortum oluşabilecek alanlar simülasyonlarla tespit edilerek buna göre şehircilik açısından, insanlarımızın can ve mal güvenliğini korumak açısından bir şeyler yapılabilir mi?

Bir de, gelecek süreçte, on yıl sonra mı, elli yıl sonra mı sizin simülasyonlarınıza göre, yaptığınız çalışmaya göre, yağışlar mesela orada devam ediyor herhalde değil mi?

METEOROLOJİ GENEL MÜDÜRÜ VOLKAN MUTLU COŞKUN - Evet.

HASAN KALYONCU (İzmir) - Şu anda, ekranda şey yapan... Mesela, bunlara göre yazılı bir metin ortaya koyabilir misiniz? En azından riskli alanları veya "Şu senede şu kuraklık bekleniyor." diye böyle bir şey yapabilirseniz çok daha verimli oluruz hani. Aslında şu verdiğiniz simülasyon bizim için yeterli.

METEOROLOJİ GENEL MÜDÜRÜ VOLKAN MUTLU COŞKUN - Şimdi, Sayın Vekilim, müsaade ederseniz...

HASAN KALYONCU (İzmir) - Buyurun.

METEOROLOJİ GENEL MÜDÜRÜ VOLKAN MUTLU COŞKUN - Şimdi, efendim, yıldırımla ilgili -Sayın Komisyon Başkanımız da biliyor- 41 adet yıldırım tespit ve takip sistemimiz var, onunla ilgili bir önlem sistemimiz var.

HASAN KALYONCU (İzmir) - Ya "paratoner" dendi, evet.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Yok, yok, sistem kuruldu.

METEOROLOJİ GENEL MÜDÜRÜ VOLKAN MUTLU COŞKUN - Bu ayrı efendim.

HASAN KALYONCU (İzmir) - Tamam, bilmiyordum, güzel.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Hasan Bey, ilk defa öyle bir sistem kurduk.

METEOROLOJİ GENEL MÜDÜRÜ VOLKAN MUTLU COŞKUN - Evet, bu sistem dünyada da kullanılan bir sistem.

Sayın Vekilim, şimdi, biz tahmin ve erken uyarı kuruluşuyuz. Biz ne yapıyoruz? Haftalık, iki haftalık işte bu söylemiş olduğunuz meteorolojik afetleri 15 bölge müdürlüğümüz vasıtasıyla valilerimize, belediye başkanlarımıza hatta muhtarlarımıza biz bir hafta önceden diyoruz ki "İşte, burada çok kuvvetli sağanak yağış olacak. Bunlar aynı buluttan besleniyorlar ve burada da hortum olma ihtimali var."

HASAN KALYONCU (İzmir) - Ama ben onu sormuyorum. Yani erken uyarı sistemi tamam. Bu kurum olarak "Bu fırtınalardaki değişim şöyle, bunun için ileriye yönelik önlem şunlar alınabilir." diye... Şeyi biliyoruz zaten yani sizin genel müdürlüğünüzün uyarı yaptığını, bu konuda çok iyi çalıştığını, onu da biliyoruz, onlarda bir, sıkıntı yok.

METEOROLOJİ GENEL MÜDÜRÜ VOLKAN MUTLU COŞKUN - Onunla ilgili bir çalışmamız, evet...

HASAN KALYONCU (İzmir) - Sadece mesela diyelim, "Fırtına şu düzeyden şu düzeye görülebilir, buna göre şehirlerin şu önlemleri alması gerekir." diye bir şey var mı? Yani sizin genel müdürlüğün bünyesinde böyle bir sorumluluk var mı, onu soruyorum?