| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğünün (ÇAYKUR), 2017 ve 2018 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 06 .04.2021 |
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sayın Genel Müdür, değerli yönetim kurulu üyeleri, Sayıştayın kıymetli denetçileri, bürokratlar ve milletvekili arkadaşlarım; hepiniz tekrar hoş geldiniz.
Maskeden konuşmak oldukça güçleşti de o yüzden böyle ağır ağır konuşuyorum.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Çift maske mi takıyorsunuz?
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Yani vallahi, bu Meclisin dağıttığı yeni maskeyle nefes almak bir hayli zor, bugün dağıttığı.
Şimdi, şöyle söyleyeceğim ÇAYKUR'la ilgili: Bir çay kanunu yapılacak, AK PARTİ on dokuz yıldır iktidar, hâlâ çay kanununun taslağı hazırlanacak. Ya, ne taslakmış? On dokuz yıldır bir türlü hazırlanamadı. Hem de Türkiye'deki her eve giren, her masaya giren ve tüm vatandaşlarımızın da sürekli olarak tükettiği bir ürün olmasına rağmen çayın... Dolayısıyla, bu kanun taslağının veya kanunun Meclise gelmesinin on dokuz yıl gecikmesinin bir vebali var tabii ve aynı zamanda da sonucu var. Sonucu nedir? Sonucu okuyalım: 2018 Yılı Sayıştay Raporu'na göre 657 milyon 86 bin 397,06 lira zarar. 2019 Yılı Sayıştay Raporu'na göre ÇAYKUR'un zararı: 635 milyon 92 bin 521,33 lira. Yani tüm Türkiye, 83 milyon çay içiyor, hepimiz dâhil olmak üzere -ki evde de çayları ben yapıyorum, öyle söyleyeyim, o kadar severim- bu kadar tükettiğimiz bir üründen ÇAYKUR'un bu kadar zarar etmesi gerçekten çok büyük bir başarısızlık, çok büyük bir başarısızlık.
Şimdi, bunu ben mikro boyutta bir kısım ifade ettim. Şimdi, ben, daha makro, dünyada neredeyiz onu ortaya koyayım. Türkiye çay ithalatında dünyada 25'inci sırada 2019 yılı itibarıyla ve Tarım ve Orman Bakanlığının resmî verilerine göre. 18.837 ton ithal etmiş, yani 39 milyon 475 bin dolar ithalatı var. Peki, ihracatta kaçıncı sıradayız? İhracatta 31'inci sırada; 2019 yılında 3.968 ton ihraç etmiş, bunun da parasal karşılığı 15 milyon 142 bin dolar.
Şimdi, 2019 yılı itibarıyla veriler böyle ama 2003 yılına doğru geri gidince durumun vahameti daha da ortaya çıkıyor, yani burada bir görev zararından ziyade kurumun zarar ettirildiği gerçeği karşımıza çıkıyor. Ya, bu konu soruşturulması gereken bir konudur, onu da ifade edeyim. 2003 ve 2021 yılı şubat dönemi dâhil olmak üzere çay ihracatı 76.125 kilo yapılmış, bunun parasal karşılığı 248 milyon 979 bin dolar.
Peki, çay ithalatı ne kadar yapılmış? Dehşet verici tablo ve rakamlar şimdi karşınıza gelecek. 163.084 kilogram ithal edilmiş, bunun da parasal karşılığı 394 milyon 179 bin dolar; kaynak TÜİK. Dolayısıyla, ben sizden 2020, 2021, 2022, 2023, 2024 yıllarındaki vizyon planınızda kâr zarar öngörünüz nedir, bunu öğrenmek istiyorum ve şunu öğrenmek istiyorum: Sadece son iki yılı değil, tabii, sizin belki görev aldığınız süreçten itibaren değerlendirme yapmak daha kolay olacak ama biz kurumu bir bütün olarak değerlendiriyoruz geçmişiyle birlikte. O nedenle bana bu on dokuz yılda neden ÇAYKUR'un böyle kötü bir mali tabloya kavuştuğunu ve aynı zamanda da çay üreticilerinin şikâyetlerinin çok fazla arttığını, neden kişi başına dünyanın en fazla çayını tüketen bir ülke olduğumuz hâlde ihracat sıralamasında bu kadar geride olduğumuzu, 2019 yılı itibarıyla 31'inci sırada olduğumuzu lütfen, bana açıklamanızı istiyorum bilimsel olarak. Ne kadar açıklarsanız açıklayın, ortada da çok büyük bir zarar tabii yine olacak, bu gerçek değişmeyecek ama ben sorunu bütünüyle anlayıp anlamadığınızı görmek istiyorum. Ve bizim tespit ettiğimiz, yani ÇAYKUR'un kasasını boşaltan, kasasında delikler açan pek çok yanlış uygulamanın, sorumluluğunu yerine getirmeyen bugüne kadarki bürokratların ve bütünüyle ilgili de bir teftiş gerçekleştirip gerçekleştirmediğinizi merak ediyorum.
Ben size 2020 yılıyla ilgili 547 milyon liralık bir zarar olduğundan bahsettiğinizde size küsuratı sordum, sebebi şuydu: Bizim için burada 1 kuruş bile önemlidir, 1 kuruş. O nedenle sadece kâr zarar noktasından da bakmıyorum ama kritik olan şey, Türkiye'de her eve bu kadar giren, vatandaşın kullandığı bir tüketim ürünü diyeyim, âşık olduğu bir ürün diyeyim, çay bunda zarar etmeyi başarmak gerçekten sistemli yapılabilecek bir yanlışlar serisiyle mümkün olabilir, lütfen bunu bize anlatın. Nasıl kâr edeceğini ve ihracatı da nasıl artıracağımızı da lütfen anlatın ve yabancı menşeli çay firmalarının da Türkiye'de nasıl bu kadar rahat cirit attığını da lütfen bizimle paylaşın.
Teşekkür ediyorum.