| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan'ın, toplantıda görsel basının bulunmadığına, (2/3519) esas numaralı Kanun Teklifi'nin torba kanun olarak getirilmesine ve Covid-19 salgını şartlarına göre çalışması gerektiğine ilişkin açıklaması |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 07 .04.2021 |
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan, değerli arkadaşlar, değerli bürokratlar, basının değerli emekçileri; herkese iyi bir gün diliyorum.
Ben de Orhan Bey'e başarılar diliyorum, hoş geldi Komisyonumuza.
Sayın Başkan, öncelikle şunu soracağım: "Basının değerli emekçileri" dediniz ama bizim Komisyonumuzda yasalar görüşülürken burada görsel basın olurdu. Neden görsel basın gelmedi yani talimat mı verdiniz, niye sokmadınız içeriye? Bunu merak ediyorum, bu bir.
İkincisi, Sayın Başkan, özellikle torba yasayla ilgili, biliyorsunuz, salgında 3'üncü dalgayı yaşıyoruz Sayın Başkan. Salgında 3'üncü dalgayı yaşıyoruz ve ilk 2 dalgada kamu olarak gerekli tedbirleri almadığımız için vatandaşımız büyük sıkıntılar yaşadılar. Şu anda esnafımız, çiftçimiz, işçimiz, topyekûn vatandaşlarımız derin sıkıntılar yaşıyorlar ve 3'üncü dalgayla birlikte bu sıkıntılar artacak, bunu biliyoruz. Biz de bu şartlarda çalışıyoruz yani Covid'in bu kadar yaygın olduğu şartlarda çalışıyoruz. Değerli arkadaşlarım, bence yapmamız gereken, bu dertlere derman olacak bir çalışma yürütmemiz. Eğer içinizde herhangi bir arkadaş "Bu torba bu dertlere derman olabilir." derse ben şu anda sözümü keseceğim ama arkadaşlar, bu torbada vatandaşın dertlerine derman olacak yeterli maddeler yok Sayın Başkan.
Size şunu sormak istiyorum hassaten: Şimdi, Nilgün Hanım, Nilgün Vekilimiz ve çok sayıda AK PARTİ'li vekil üç gün önce Meclise bir yasa önerisi veriyor ve siz üç gün sonra gündeme alıyorsunuz. Biz HDP olarak, bir yıldır, bu pandemi şartlarında vatandaşlarımızı ekonomik güvenceye alacak yasa teklifleri verdik ve sizin Başkanlığınızda bunlar bekliyor. Yani işçiyi, çiftçiyi, esnafı doğrudan gelir destekleriyle buluşturacak, onların borçlarına derman olacak; elektriğini, suyunu, doğal gazını, internetini belki bu olağanüstü dönemde kamu tarafından ücretsiz olarak sağlayabilecek -ihtiyaç sınırına kadar- yasa teklifleri verdik ama bu on on bir aydır Başkanlığınızda bekliyor, buna bakmıyorsunuz.
Sayın Başkan, siz, bu Komisyonun Başkanısınız. Yani belki AK PARTİ Grubundan geliyorsunuz ama o koltuğu oturduğunuz anda tarafsızlık ilkesi esastır ve neden bu yasa tekliflerini bu boyutla incelemiyorsunuz? Şimdi, biz, yalnızca yürütmeden gelen torba yasaları görüşen bir Komisyon olacaksak ve vatandaşın dertlerine derman olamayacaksak, yasamanın gücü nereden gelir Sayın Başkan? Ben size hassaten şunu soruyorum: Muhalefetin verdiği yasa tekliflerini Başkanlıkta niye bekletiyorsunuz? Bunları inceliyor musunuz? Aynı konularla ilgili olan, mesela çiftçi borçlarıyla ilgili olan konularla ilgili; işçiyle, esnafla ilgili konularla ilgili, neden bunları da gündeme taşımıyorsunuz ve beraber görüştürmüyorsunuz diye size soruyorum Sayın Başkan.
Diğer bir konu Sayın Başkan, bakın, burada kurumlar vergisiyle ilgili bir düzenleme var, örnek olarak söylüyorum. Ben altı yıldır Plan ve Bütçe Komisyonu üyesiyim, herhâlde 5'inci kez kurumlar vergisi oranını değiştiriyoruz ve altı yıldır diyorum ki: Ya, gelin, gelir vergisi reformu, kurumlar vergisi reformu yapalım. Sizse her yıl bir düşürüyorsunuz bir yükseltiyorsunuz, bir düşürüyorsunuz bir yükseltiyorsunuz. Ya, Allah'ınızı severseniz, böyle bir alana kim yatırım yapar ya? Her yıl kurumlar vergisi oranının değiştiği "Hadi bu yıl yükseltelim, hadi bu yıl düşürelim." dendiği bir ülkeye kim yatırım yapar? Yapmamız gereken reformken hep palyatif adımlar atılıyor. Bu açıdan, benim bütün arkadaşlarımıza önerim ve Sayın Başkan, size önerim: Ya, yalnızca yasamanın gönderdiği palyatif adımları değil, reform irademizi ortaya koyalım. Kurumlar vergisi reformu yapalım, gelir vergisi reformu... Geçen dönem Cemal Bey biliyor işte, alt komisyona attık, üç yıldır çıkamadı alt komisyondan. Toplantıya bile çağrılamadık. Bu açıdan yapmamız gereken, reform iradesini ortaya koymak ve halkın yararına bu reformları yapabilmektir. Lütfi Elvan da önceki Bakanımız gibi bir reform programı açıkladı ama bütün reform programları, biliyorsunuz, "Maşallah." diyoruz kırk gün yaşamıyor. Bu açıdan yapmamız gereken Meclisin bu anlamda irade koyması, yürütmeyle birlikte de belki istişare hâlinde bu reformları yapmasıdır.
Sayın Başkan, şu çok önemli bir de.
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Usulle ilgili söz aldı ama.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yok, yok, usulle ilgili söz alıyorum, tamamen usulle ilgili.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Usulle ilgili...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yok, yok, usulle ilgili Sayın Başkan. Bitiriyorum zaten.
Sayın Başkan, şunu da söyleyeceğim: Şimdi, burada, bu torbada, cezaevlerinde tutuklu ve hükümlülerin yakınlarıyla nasıl görüşeceğiyle ilgili bir düzenleme var. Ya, Allah'ınızı severseniz arkadaşlar, bu Komisyonla bunun ne ilgisi var ya? Ya, Cemal Ağabey, sen: "Bu Komisyonun konusundur bu, bizim uzmanlık alanımızdır." de, ben susacağım. Ya, bununla ilgili Meclisimizin bir komisyonu var arkadaşlar. Meclisimizin ilgili ihtisas komisyonu var, Adalet Komisyonu var. Neden bu, o Komisyona gitmez de bizim Komisyona gelir, bir.
İkincisi, Sayın Başkan, diyelim ki yana yakıla "Bunu çıkarın." dediler. Siz niye "Önce ihtisas komisyonuna gitsin, bir tali komisyon olarak orası görüşsün, oranın görüşünü alalım, ondan sonra Komisyonumuz görüşsün." demediniz Sayın Başkan? Bu konuyu da merak ediyorum.
SALİH CORA (Trabzon) - Tali komisyona gönderildi zaten.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ya, ne cevap verdi? "Efendim, yoğunluktan dolayı toplanamadık."
SALİH CORA (Trabzon) - Reform hazırlığı olduğu için yoğunlar.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Maktu bilgi, Başkan görmüyor bile onları. İmzalı kâğıtlar hazır arkadaşlar o komisyonlarda, o komisyonlar da "Bizim işimiz çok." diyor. Komisyonun işi çok değil, toplanmıyor.
Sayın Başkan, son olarak da şunu söyleyeceğim: Covid şartlarındayız, bununla ilgili de çalışma programımızı, nasıl bir yöntemle çalışmamız gerektiğini... Mesela, ben bürokratlar alanında bir yoğunlaşma görüyorum, hani Sağlık Bakanımız bu tarafı görse herhâlde çok sevinmez ama AK PARTİ kongrelerine göre daha geniş, lebalep değiliz belki ama yine de arkadaşlar, bu şartlarda...
SALİH CORA (Trabzon) - Nevruz kutlamaları nasıldı?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Açık hava o.
SALİH CORA (Trabzon) - Bizimkiler de açık havaydı.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Nerede açık hava?
CAVİT ARI (Antalya) - Hangi kongreniz açık alandaydı?
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Açık hava, hepsi açık hava.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Açık hava, açık hava.
CAVİT ARI (Antalya) - Hangi kongreniz açık havadaydı, hangisi?
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Polis dibine girmezse orada bir şey yok, polis dibine girdiği zaman oluyor.
SALİH CORA (Trabzon) - Garo Bey de maskesini taksın.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Boşu boşuna konuşuyorsun Salih Cora.
SALİH CORA (Trabzon) - Siz ancak başkasını uyarırsınız.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - AK PARTİ kongresiyle usulün ne ilgisi var Sayın Paylan?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Neyse Sayın Başkan, bununla ilgili alınacak tedbirleri de konuşalım, çalışma planını... Mesela, camların açık olmasıyla ilgili talimatları verin. Belki bütünüyle ilgili görüşmeleri yaptıktan sonra bürokratların yalnızca ilgili maddede, hani ilgili bürokratın ilgili maddede burada olması gibi tedbirler alabiliriz.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Genelini herkes...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Genelini herkes dinlemeli belki ama maddelerde, ilgili bürokratın ilgili maddede burada olması gibi tedbirler alabiliriz. Yani bunun gibi tedbirleri de açıklarsanız sevinirim.
Teşekkür ederim.