| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğü (TTK) ile müesseselerinin 2017 ve 2018 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 07 .04.2021 |
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Benim sorum, Bulgu 7.2.4: Kozlu ve Üzülmez Müesseseleri kömür yıkama zenginleştirme işi kapsamı. Burada, TTK'nin Armutçuk Müessesindeki kömür yıkama zenginleştirme işini yine kurum kendisi yapıyor, Amasra'da da kendisi yapıyor, Kozlu ve Üzülmez'de özel bir şirketle bu anlamda çalışıyor, Karadon'da yine özel bir firmayla çalışıyor. Önümüzdeki süreçte, benim edindiğim bilgilere göre Kozlu ve Üzülmez'de bir şirket değişikliği söz konusu olabilir, zannediyorum şu anda yapan şirket bu işi yapmaktan vazgeçiyor yani yapmayacak. Bu noktada benim sorum: TTK zaten kendisi de bu işi yapabildiğine göre Armutçuk ve Amasra'da yine Kozlu ve Üzülmez'de kömür yıkama zenginleştirme işini kendi bünyesine almayı planlıyor mu? Planlamıyorsa neden planlamıyor? Bu konuda bir bilgi almak istiyorum.
Aynı zamanda da Karadon Müessesesine bağlı sahada bu işi yapan firmanın filtrasyon kullanmadığı yönünde bir duyumumuz var. Burada da tabii, bu kömür yıkama işinde yani taşkömürünün yıkattırılması, parça kömürlerin torbalatılması ve katı atıkların yapılması işi için bir sözleşme imzalanmış bunun da on beş yıllık bir sözleşme olduğu, yaklaşık tutarının da 93 milyon 571 bin 875 lira olduğu, her gün belirli tonajda kömürün yıkanması yönünde bir taahhüdün verildiği ifade ediliyor. Ancak bu tonajın yani bu taahhüt edilen yıkatılması taahhüt edilen tonajın da TTK tarafından bu firmaya verilemediği, verilemediği için de aradaki fark tutarının tıpkı yap-işlet-devret modeliyle yapılan birçok köprü, tünel, otobanda verilen hazine garanti sayısı olarak verilen araç sayıları tutturulamayınca ödenmek zorunda kalınan garanti tutarları gibi burada da ciddi bir zararın ortaya çıktığı görülüyor. Aynı zamanda da bu filtrasyon işlemi de düzgün bir şekilde firma tarafından yapılmadığından burada ortaya çıkan ara malzemenin yine bir piyasa değerinin olduğu ve bunun da bu firma tarafından satılarak veya kötü niyetli kişiler tarafından satılarak haksız bir kazanç elde edildiği yolunda bazı duyumlar var, iddialar var, benim de araştırmalarım var, bir ölçüde bu verdiğim verileri doğrulayan şekilde, hatta kaba tabir bu şlam diye yani o ara malzeme noktasında buna ait kendine has bir mafyanın bile oluştuğu yönünde ifadeler var. Bu bakımdan TTK, bu kömür yıkama zenginleştirme işini yapabilecek bir kapasitede. Bunu neden TTK olarak yapmayı düşünmüyorsunuz veya planlıyor musunuz? Bu doğrultuda sizden bilgi almak istiyorum.
Diğer bir konu, iş kazalarıyla ilgili bir örnek vereceğim Armutçuk Müessesesinden. 2016 yılında Armutçuk Müessesesinde meydana gelen 357 iş kazasında ölümle sonuçlanan kazanın bulunmadığı, 357 kişinin çeşitli yerlerinden yaralandığı, bu 357 kazanın 145'inin göçük, 212'sinin muhtelif nedenlere bağlı olarak oluştuğu. 2017 yılında 305 kazanın meydana geldiği; bunun 125'inin yani yüzde 41'inin göçük nedeniyle, 112'sinin yani yüzde 37'sinin düşme, çarpma, yuvarlanma, kayma gibi muhtelif nedenlerle, 51 tanesinin yani yüzde 17'sinin malzeme taşıma, kullanma esnasında, 8'inin el ile nakliyat, 6'sının makine, elektrik nedeniyle, 3'ünün mekanik nakliyat nedeniyle oluştuğu. 2018 yılında da 235 kaza meydana gelmiş; 91'i yani yüzde 39'u göçük nedeniyle, 87'si yani yüzde 37'si düşme, çarpma, yuvarlanma, kayma gibi muhtelif nedenlerle, 30'u yani yüzde 13'ü malzeme taşıma, kullanma esnasında, 10'u yani yüzde 4'ü el ile nakliyat, 6'sınınsa makine, elektrik nedeniyle, 5'inin mekanik nakliyat nedeniyle oluştuğu. Şimdi her ne kadar ağır bir iş olduğu için pek çok kazanın oluşması muhtemelse de kazalardaki istatistik oranlarına bakıldığında mutlaka burada tedbirlerin artırılması gerektiği zaten hemen göze çarpıyor.
Bir de diğer taraftan aynı zamanda havzada TTK bir rol model, redevans sahalarında çalışan pek çok firma açısından, o nedenle TTK ne kadar güvenliğini artırırsa aynı zamanda da havzadaki diğer firmalar da o çalışma kalitelerini bir noktada yükseltmek zorunda kalacaklar. Ben konuya dikkat çekmek bakımından özellikle ifade ettim. Bu bakımdan TTK'de, TTK'de çalışan madenciler ve madencilerin aileleri dâhil tüm havzada bugüne kadar emek vermiş herkesin alın teri var. Bu nedenle sizlerin de üzerinde, omuzlarında büyük bir sorumluluk var. Diğer kurumlar gibi yani pek çok diğer kurum gibi masa başında çalışmanız mümkün olduğu bir çalışma şartına sahip değilsiniz.
Ben bu bakımdan çok önemli olduğunu düşündüğüm bir konuda da hakkı teslim etmek bakımından söyleyeceğim; özellikle bu coronavirüs sürecinde, madenlerde Türkiye'de ilk kez yer altında çalışılan iş sahalarında coronavirüs tedbirleri kapsamında inisiyatif alarak madenlerdeki işçilere izin verip ancak madenleri de tabii, çalışır şekilde zorunlu sayıdaki kadroyu da taşkömürü madenlerinde tutarak cesur bir davranış, tavır içine girdiniz. Aslında, bence pek çok kurumunda tabii, Bakanlığından da izin alarak yapması gerekendi.
Türkiye Taşkömürünün sürekli üretim yapması ve verimliliği artırması Türkiye açısından çok stratejik önemde. Türkiye Taşkömürü Kurumu durduğu anda, kömür üretimi düştüğünde, işçi sayısı düştüğünde, kültürü yok olmaya başladığında stratejik bir süreç geliştikten sonra demir çelik fabrikaların çalışması imkânsız hâle gelebilir çünkü demirden çelik üretiminde kullanılan tek kömür çeşidi taşkömürü ve bunun da Türkiye'de çıktığı tek yer Zonguldak havzasıdır. Öyle de bereketli bir havza ki bu bunun jeolojik uzantısından da Karadeniz'de doğal gaz çıkmıştır. Ben yine söylüyorum her ne kadar Sakarya sahası dense de burası da bir Zonguldak sahasıdır, Zonguldak'ın doğal gaz sahasıdır aslında. Türkiye Taşkömürü Kurumu entegre tesisleriyle birlikte neredeyse ayağa kalkmaya hazır hâle geldi. Bunun alt yapısı geçtiğimiz iki üç yıllık sürenin içinde hem bölge milletvekilleri parti ayrımı yapmaksızın söylüyorum hem TTK'nin yönetimi hem de işçileri ve halkıyla birlikte kenetlenmiş ve hedefe doğru yürüyen bir şehir görüntüsü veriyor. Bu bakımdan benim sorularımdan en önemlisi belki bugün benim açımdan ve Zonguldak halkı açısından, biz Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak Türkiye Taşkömürü için ne yapabiliriz? Bizden ne talep ediyorsunuz, talepleriniz nelerdir?
Teşekkür ediyorum.