KOMİSYON KONUŞMASI

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Ben de sunumunuz için çok teşekkür ederim.

Aslında, çoğu şeyler söylendi ama ben bir iki konuya...

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Tekrardan kaçınalım çünkü esasen değerlendirmeleri bütün kurumlar dinlendikten sonra yapsak daha isabetli olur diye düşünüyorum.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Kesinlikle katılıyorum.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Söylenecek daha çok şey var, benim şahsi kanaatim.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Burada, aslında, elimde bölgeler için hazırladığımız iklim değişikliği eylem planları var, birkaç gündür onu inceliyorum. Şimdi, burada, tabii, aslında eylem planları son derece yerinde hazırlanmış ama buradaki sıkıntı şu sanıyorum, ben onu özellikle size sormak istiyorum. Şimdi, burada, özellikle planlarda yapılan şu önerilerin büyük bölümü aslında başka bakanlıkların görev alanlarıyla çakışıyor ve diğer bakanlıkların uygulamaları da ne yazık ki sizin bu eylem planlarınızı uygulamanızın önünde engel oluşturuyor. Dolayısıyla en önemli şeyin niyet olduğunu düşünüyorum, gerçekten bu konuda samimi olmak.

İşte, büyük bölümünün aslında "uyum" bölümünde hazırlandığını da görüyoruz azaltım yönünden. Mesela, biraz önce arkadaşımız sordu "Poşetlerden azaltım ne kadar?" diye. Biz biliyoruz ki aslında atıkların emisyondaki payı sadece yüzde 5, emisyonlarda esas pay fosil yakıtların ama diğer bakanlıkların, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının sürekli olarak fosil yakıtlara dönük olarak maden aramaları var. Öbür tarafta, siz "uyum" bölümüne giriyorsunuz tabii. Şimdi buradaki niyet çok önemli; gerçekten Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı'na uyum sağlayacak mıyız, biz buna gerçek niyetimizi beyan ediyor muyuz? Bakanlığın, işte, poşet konusundaki uygulamasını biliyoruz, evet, her şeye gelir getirici olarak bakıyoruz yani sanıyorum, ülke olarak sıkıntımız burada. Ben eminim ki bundan sonra... Yani bu kurduğumuz Komisyon da fonlardan iyi yararlanabilmek için, belki Annex 1'den çıkıp tekrar uyum yönünde yeşil finans fonlarından yararlanmak için yaptığımız çalışmalar hissiyatı oluşuyor herkeste. Dolayısıyla, böyle bir sıkıntı var, bizim, ülke olarak niyetimizin azaltım yönünde ve uyum yönünde gerçekten ne olduğunu çok net ortaya koymamız gerekiyor.

Şimdi, biraz önce Mehmet Emin Bey de çok güzel söyledi. Siz "Eleman istedim." diye söylediniz, "Birkaç elemanım var, almayın." dediniz. Biz biliyoruz ki aslında Paris Anlaşması'nın müzakere aşamasını 4-5 kişiyle götürdük, dünyadaki tüm ülkeler oraya büyük ekiplerle katılırken bizim bu konuda yetişmiş hukukçularımız bile yok, müzakereci bile yetiştirmiyoruz biz. Dolayısıyla, bizim, artık bu olayı gelir getirici olarak değil, gerçek anlamda çevre duyarlılığıyla, doğa bilinciyle yapmamız gerekiyor ve bu niyetimizi önce ortaya koymamız gerekiyor. Yani o kadar çok sorulacak şey var ki ama önce bir niyetimizi net koymamız gerekiyor, bu konuda müzakereci yetiştirmemiz gerekiyor, alanında uzmanlar yetiştirmemiz gerekiyor ve bunları organlar arası, bakanlıklar arası, müdürlükler arası iletişimle yapmamız gerekiyor. Bu konuda ki çalışmalarınız neler? Çok güzel yazmışsınız burada ama mesela, fosil yakıtlara hiç girilmemiş, yenilenebilir enerji kaynakları konusunda "hidroelektrik santralleri" demiş. Daha önce de Sayın Başkanımıza sormuştum: "Kuraklık olursa biz bu hidroelektrik santrallerini nasıl çalıştıracağız, su olmadığı zaman nasıl çalışacak bunlar?" Ama aslında, bizim yenilebilir enerji hedeflerimizin yüzde 33'lük payını hidroelektrik santraller oluşturuyor. Dolayısıyla, bu konularda sıfır atık için hangi politikaları uygulayacağız, uyum konusunda hangi politikaları uygulayacağız? Ülkemizde, ne yazık ki bakanlıklar arasında bunların hepsi birbiriyle çelişen alanlar olarak düzenleniyor. Bu organların iyi iletişimini sağlamak için neler yapıyorsunuz? Şimdi, mesela, Sayın Başkanımız diyor ki: "Binalarda ısı verimliliği." "Enerji tasarrufu" deyince, sadece ısı verimliliği değil ki "binalarda enerji verimliliği" dediğiniz zaman elektrik tasarrufu da giriyor içine, sadece ısıyla ilgili değil. Biz, Eskişehir olarak, Dünya Bankası'yla birlikte altı yıldır -ben Eskişehir Milletvekiliyim- binalarda enerji verimliliğini çalışıyoruz ve "deep dive" olarak dünyada ilan edilen 5 şehirden biriyiz, çok ciddi çalışmalar ortaya koyuyoruz. Yeşil çatı uygulamaları var Avrupa'da, o kadar fazla uygulama var ki biz bunların hiçbirini almaksızın sadece bunu konuşuyoruz "Finans kaynaklarına ulaşmak için çabalıyoruz." gibi bir hava yaratıyoruz. Yani bu niyetimizi öncelikle samimi olarak ortaya koymamız gerektiğini düşünüyorum. Yani ben, sizin müzakerelerinizin de çoğunu izliyorum, hatta dün herhâlde Bakanlar Kuruluna bir sunuş yaptınız değil mi? Orada da bildiğimiz kadarıyla Paris Anlaşması konusunda niyetin gerçekte olması yönünde beyanınız var diye duyduk. Dolayısıyla,, bunlar önemli şeyler ama her şeyden önce samimi olup herkesin bütün birimleriyle bu samimiyeti uygulayacak olması gerektiğini düşünüyorum. O konuda özellikle görüşlerinizi de almak istiyorum.

Teşekkür ederim.