KOMİSYON KONUŞMASI

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Nilgün Hanım, dün, sizden bazı rakamlar istemiştim. Şöyle ki arkadaşlar: Şimdi, biliyorsunuz, kamunun alacağını alamaması ve vatandaşın herhangi bir malını icra etmesi hoşnut olacağımız bir şey değildir, demokratik ülkelerde de bu çok az sayıda olur ama memleketimizde maalesef çok yaygın bir şekilde kamu alacağını ya alamıyor ya vatandaş burada ödeyemiyor ya da kötü niyetli bir şekilde "Ödemeyim, bunu bir finansman aracı olarak kullanayım." diye bakanlar da söz konusu. Bu durumu bence... Biz detaylarla uğraşıyoruz ama temel meselemiz şu anda icra dairelerinde kamu, alacağının peşinden koşturuyor, banka hesaplarına haciz koyuyor, evine, arabasına, malına mülküne bakıyor, hayvanını bulursa çiftçinin hayvanını alıyor, başka varlıklarına el koymaya çalışıyor. Bence temel olarak bizim buna biraz bakmamız lazım Sayın Başkan. Bu meseleyi nasıl çözebiliriz, kamunun alacağıyla ilgili bir sefer vatandaşın yükümlülüklerini yerine getirmeye çalışmasını, kötü niyet şeklinde sunanlara karşı nasıl tedbirler ortaya koyabiliriz. İkincisi, ödeyemeyen vatandaşlara... Şimdi bir ödemeyenler var kötü niyetli, gerçekten finansman olarak kullananlar var, bir de ödeyemeyenler meselesi var. Yani burada hepimizin biraz elimizi vicdanımıza götürmemiz lazım. Diyelim ki bir ev almış vatandaş, başını sokmaya çalışmış, kamu gidiyor, çöküyor eve, el koyuyor veya bir araba almış zor bela, işinden olmuş özellikle bu pandemi döneminde, krediyle almış arabasını, 20 tane taksiti var 15 tanesini ödemiş, sonra ödeyememiş, kamu gidiyor arabasına el koyuyor. Bütün bunlarla ilgili aslında bizim başka bir boyutuyla bakmamız lazım bu meseleye diye düşünüyorum. Ben, buradaki tabloyu görmek istiyorum Nilgün Hanım. Mesela, geçen yıl kamu ne kadarlık mala icra koydu? Hangi mallara icra koydu? Arabaya, eve, hayvana, dediğiniz gibi eşyasına?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Nilgün Hanım uygun görürse burada kurumdan teknik bir açıklama da alabiliriz, daha rakamsal bir açıklama.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Sizin bu talebinizi alacağız.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yani bu konuda bir bilgi alabilirsek... İkincisi...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Gelir İdaresi Başkanlığımızdan.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bu konuda ama şöyle bir... Keşke karşımızda bir Bakan da olsaydı, gerçi Bakan Yardımcımız burada, hayırlı olsun diyorum görevinizde de. Ondan da değil zaten, şu anlamda: Ya, bu alacak meselesini, devlet ile vatandaş arasındaki bu alacak meselesini icraya dönüştürmemek için yapısal bir reform düşünemez miyiz? Ne yapabiliriz ki... Siz her gün banka hesaplarına haciz peşinde koşuyorsunuz, ev, araba peşinde koşuyorsunuz çünkü sistemik bir sorunumuz da var. Vatandaşı önce borca yönlendiriyorsunuz efendim yani borçlanıyor vatandaş, geçen yıl doğrudan destek vermek yerine borçlandırdınız vatandaşımızı her türlü, ondan sonra "Vatandaş borçlarını ödeyemiyor, haydi kamu alacaklarının..." ve kamu borçlarını finansman olarak kullanmak zorunda kalıyor. İşi bozuluyor "Vergimi ödemeyim, sigortamı ödemeyim." diyor, arabasını da satmıyor, devlet de gidiyor arabasına haciz koyuyor, arabasına satmaya çalışıyor. Yani sistemik bir sorunumuz var, bunun sonuçlarını yaşıyoruz. Bu sistemik sorunu nasıl azaltabiliriz, son yıllardaki kamunun icra yönündeki rakamlarında çok ciddi bir artış var, bundan hepimiz rahatsızlık duymalıyız ya, gerçekten hepimiz rahatsızlık duymalıyız ve bu sistemik sorunu çözmek için çalışmalıyız.

Sayın Başkan, ben rakamları alıp konuşsam belki daha rahat olur. Şimdi, konuşmamı durdurayım, rakamları alırsak...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Öyle bir usulümüz yok. Kayıt ettiler mutlaka bir cevap vereceklerdir.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Peki, Sayın Başkan ama ben bunu dün talep etmiştim biliyorsunuz.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Vermezlerse bir sonraki maddede yine söylersiniz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bakın... O zaman tamam söyleyeyim. o zaman afaki konuşayım, ben biliyorum rakamları ama mesele şu yani şöyle bir durum var: Bir etki analizi istedik Sayın Başkan. Şimdi, bu meseleyle ilgili...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bu konuda Sayın Paylan, Bakan Yardımcısına ve yetkililere söz vereceğim.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, etki analizi...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Cevap vermezlerse bir sonraki maddede yine iletirsiniz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Etki analizine şu yönde bakılır: Niye böyle bir büyük sorunumuz var? Ya, inanın, ben bu konuyla ilgili Nilgün Hanım Kuzey Avrupa ülkelerine baktım. Kamunun o kadar az ki haczi, o kadar az ki yok çünkü. Hem vatandaş kamunun borcunu gerçekten bir ahlak meselesi olarak görüyor "Bu kamu borcudur, bunu ödemem gerekir." diye birincil mesele olarak görüyor vatandaş "Ben bunu ödeyememezlik yapamam." diye bakıyor. İkincil boyutu da ekonomik düzen o kadar bozuk olmadığı için vatandaşlar bu kadar borç çarkına düşürülmedi için zorlanmıyor yani. Çünkü ekonomide bu kadar inişler ve çıkışlar olmuyor ama bizim ülkemizde iki yıl veriyorsunuz gazı, borçlandırıyorsunuz, büyümüş gibi yapıyorsunuz, Cemal Ağabey diyor: "Büyüdü." Ya ben de diyorum kimi büyüttünüz arkadaş? Vatandaşın borcu büyüdü, yandaşlarınızın serveti büyüdü. Ya, Forbes açıkladı işte Türkiye'deki zenginleşenler kimler. Bir avuç insanı zenginleştirdiniz arkadaş. Geri kalan borçlandı.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ya nereden nereye getirdin konuyu Sayın Paylan. Şu maddelerle alakalı konuş.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bu maddelerle alakalı konuşuyorum. Siz Ayvatoğullarını zenginleştirdiniz kardeşim. Sizin partinize giren bir büro memuru, 3-5 bin lira maaş alan bir kişi milyonlarca liralık varlığa kondu.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Münferit bir şey ya, Allah Allah!

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - E onun peşine düşmeyecek kamu. "Nereden buldun?" diye sorabiliyor musunuz? Soramıyorsunuz. Haksız zenginleşmenin peşinden gidemiyorsunuz, zor bela bir ev almış, araba almış...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Başkanım, direkt sataşma var.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sataşıyorum evet, açıkça sataşıyorum çünkü bununla yüzleşin.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Çarpıtıyorsun.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Daha dün, başka bir görüntü çıktı ya, TikTok görüntüsü. Adamın biri AK PARTİ'nin kenarından geçmiş, paralarla oynuyor, böyle paraları saçıyor, özel bir müzik de koymuş arkasına. Ya, bunların üzerine gitmeniz lazım, vatandaşın 3 kuruşluk bir şeyinin peşine değil arkadaşlar.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Konu üzerinden gider misiniz?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ya, neyse. Nilgün Hanım, söyleyeceğim şey şu, mesele şu: Ben Bakan Yardımcılarımıza da söylüyorum, sistemik bir meselemiz var, bu tip icra daireleri...

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Ama şu an konumuz bu değil.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bakın, ama ben diyorum ki şimdi, biz... Tam da bu konu. Eğer ki biz bunlara yapısal bir tedbir olarak bakabilirsek bütün boyutlarıyla bakarız ama şimdi siz bu meseleyi torba yasanın bir konusu hâline getirirseniz yalnızca devlet alacağına dair film nasıldır diye bakarsınız.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Ama öyle bir durumda, icralık durumda bir tanecik malı olsa da biz bu kanunu böyle düzenlemek zorundayız.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ben de o açıdan söylüyorum. Arkadaşlar, yapısal reformlar bütün boyutlarıyla bakar, sosyal boyutuyla bakar, ekonomik boyutuyla bakar ama torba yasalar yalnızca çağın gereği olarak, ben elektronik olarak bu malı satabileyim diye bakar. O yüzden yapısal reform yapalım diyoruz, bütün boyutlarıyla bakabilelim diye ama siz etki analizini bu boyutuyla vermediğiniz için bu maddeyi de geri çekemiyoruz, yalnızca bu elektronik meseleye bakabiliyoruz.

Şimdi, bir de eleştirim şu yönde, şimdi "Açık artırmayı bir günde yapacağız." diyorsunuz değil mi Nilgün Hanım?

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Yani, artırma günü bir gün. Saati ve tarihî belli olacak ama ilan süresi öncesi şey vermek...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Anlıyorum, ama bakın, açık artırmanın bir gün yapılması da belli kalemlerde doğru olmayabilir. Yani düşünün ki, diyelim ki herhangi bir menkul varlıkla ilgili ya bunun değeri nedir, şudur ilanla olabilir ama rakamları, BİT'leri görebilir mi mesela birileri ?

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Görecekler.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Tamam, görebilir ama o gün diyelim ki cevap veremeyebilir. Ben, bir günün kısa olduğunu düşünüyorum. Şu anlamda söylüyorum arkadaşlar, değerlendirme anlamında. Gelen tekliflere bakar insan, değerlendirmelerini yapabilir en azından bunun...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ama önce değerlendirecek zaten. İlan sonrasında değerlendirecek.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Sayın Paylan...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, karşılıklı konuşmayalım. Sırası geldiğinde cevap verelim lütfen.

Sayın Paylan sizde...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, şunu söyleyeceğim: Bir günü iki güne çıkarmanın bir sakıncası yok çünkü ne var kamu bir gün sonra alsın veya -Cavit Bey'in söylediği gibi- evin değeri düşük mü yüksek mi bir daha gidip bakayım.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Zaman Kaybı.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Arkadaşlar zaman kaybı şu alacak...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ben ihaleye girdim, sen ihaleye girdin...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ben bitireyim. Uğur Bey, ben şunu söyleyeyim, bakın...

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Alıcılar için de fizibil değil ki bu.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Tabii ki.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - İki şey söyleyeceğim. Şimdi, bir ev var satmaya çalışıyorsunuz, bir günde ihaleyi kapatacağım diyorsunuz.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teknik arkadaşlar duyuyorlar, bir değerlendirsinler bu konuları.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - İlan süresi var.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bitireyim müsaade edin.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Ama yani öyle...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Nilgün Hanım, lütfen bitirsin.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - İki konuya bakmamız lazım. Bir, kamunun alacağını alabilmesine bakacağız; iki, vatandaşın da gerçekten hak etti kadar malının değerini bulmasına bakmamız lazım. Yani, burada hem kamunun faydasına hem vatandaşın yani borçlu, dar duruma düşen vatandaşın hakkına bakmamız lazım. Şimdi, diyelim ki teklifler girildi ilk gün ya vatandaş gidip bir daha bakma gereği duyabilir, orayı gerçekten almak istiyordur. Ya, ben 400 bin teklif ettim ama bir daha gidip bakayım, başkası 500 bin vermiş acaba ben 550 bin verebilir miyim diye bakma şansı verir. O açıdan söylüyorum, bunu bir güne sıkıştırmanın ne gibi bir faydası var ki, iki gün olsun, üç gün olsun neden bu artırma... Çünkü bazı ihalelerde biliyorsunuz süre uzatılır.

BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - İhalenin süresi var, rakamına göre miktarına göre ilan süresi var, on gün, yirmi gün, 6183 sayılı Kanun'da yazıyor. Bir yanlışlık var orada.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Nilgün Hanım dün "Bir gün." dedi arkadaşlar.

BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - Ya, öyle şey mi olur?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, konuşmasını tamamlasın Garo Bey, Nilgün Hanım cevap verecek.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - İlan süresi var.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ya arkadaşlar, ihale süresinden bahsediyorum. Tekliflere girme süresinden ve iyileştirme süresinden bahsediyorum. Ya, iyileştirme süresi... Online yapılıyorsa, eğer ki bu elektronik ortamda yapılıyorsa süre bu anlamda uzatılabilir.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Garo Bey, pratikte uygulanamaz o.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar fikrini ifade ediyor. Beğenirsiniz, beğenmezsiniz, lütfen tamamlasın. Teknik cevaplar verirsiniz.

HAZİNE VE MALİYE BAKAN YARDIMCISI CENGİZ YAVİLİOĞLU - Uzatmaya Maliye Bakanlığı yetkili.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Uzatabilirim ihaleyi. Ben de bunu soruyorum, kayda geçiriyorum. Bakın, uzatma yetkisi varmış Maliye Bakanlığının arkadaşlar.

HAZİNE VE MALİYE BAKAN YARDIMCISI CENGİZ YAVİLİOĞLU - Türüne göre Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilidir.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Yetkisi mevcut teknik olarak.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Tamam, ben de talebimi söylüyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Buyurun.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Özellikle, kamunun da çıkarını korumak anlamında, alacaklının da menfaati açısından bu ihale sürelerini belli mallarda artırmayı rahat yapabilme ve değerlendirme yapabilmek için süreyi uzatmayı öneriyorum, tekliflere girme açısından.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Evet, öyle bir yetkisi var diyoruz.

Tamam peki, devam edelim.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Tamam.

Sayın Başkan ben o zaman diğer bilgileri alırsam ona göre tekrar söz alabilirim ama yani bu meseleye de yapısal bir reform boyutuyla bakmamız gerektiğini düşünüyorum, torba yasayla değil.